Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki asıl davada yoksulluk nafakasının arttırılması ve birleşen davada yoksulluk nafakasının kaldırılması davası üzerine mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın reddine ve birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı- birleşen davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı- birleşen davalı vekili; davalı ile boşandıklarını, boşanma ilamı ile davacı lehine aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, yoksulluk nafakasının yetersiz kaldığını belirterek, yoksulluk nafakasının aylık 600,00 TL'ye çıkarılmasını talep ve dava etmiştir....

    Sınıf öğrencisi olması sebebi ile destek eğitim için dershaneye gittiğini ve aylık 1.750 TL ödeme yapıldığını, davacının kızının hastalığı ve okulu nedeni ile çalışamadığını, kızıyla beraber ailesiyle birlikte yaşadığını, hiç bir gelirinin olmadığını, boşanma davasında bu hususta karar verilmemiş olsa da aylık 750 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesini ve müşterek çocuğa hükmedilen 150 TL iştirak nafakasının 1.000 TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; boşanmadan sonra evlendiğini, okuyan çocuklarının olduğunu, aylık maaşının 1.200 TL olduğunu, 700 TL kira ödediğini, 150 TL küçüğün servis gideri olduğunu, kıt kanaat geçindiğini, yoksulluk nafakasını boşanma kararının kesinleşmeden itibaren bir yıl içinde açmadığını, hak düşürücü sürenin dolduğunu, nafaka taleplerinin fahiş olduğunu savunarak; davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

      Sayılı ilamı ile müvekkili lehine aylık 575,00 TL, müşterek çocuk Nazlı Hilal için aylık 450,00 TL katılım nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen zamanda arttırımı davası açılmadığını, paranın satın alma gücünün azaldığını, müşterek çocuğun liseye devam ettiğini, okul giderlerinin arttığını, ayrıca reflü hastası olup sürekli tedavi gördüğünü, davalının gelirinde artış olduğunu, Adana Büyükşehir Belediyesinde üst düzey bir görevde olup, aylık 7200 TL maaş aldığını, Adana ve Ceyhanda tercüme bürosu bulunduğunu, ayrıca tarım işi ile uğraştığını ve araç ve taşınmazının bulunduğunu belirterek müvekkilinin almakta olduğu 575,00 TL yoksulluk nafakasının 1.200,00 TL 'ye çıkartılmasına, müvekkilinin müşterek çocuk için almakta olduğu 450,00 TL iştirak nafakasının 1.000,00'ye TL'ye çıkartılmasına, nafakaların her yıl Tefe/Tüfe oranında arttırılmasına, dava giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir....

      Mahkemece lehlerine tedbir nafakasına hükmedilen çocuklar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunması nedeniyle davalar birbirinden bağımsız olduğundan her bir çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının yıllık miktarı 3.000 TL, davacı için hükmedilen yoksulluk nafakasının yıllık miktarı ise 3.000 TL olup, kararın verildiği 08/09/2020 tarihi itibariyle her bir çocuk ve davacı yönünden kesinlik sınırı 5.390,00 TL'yi aşmadığından kararın kesin olması nedeniyle istinaf talebinin HMK'nın 341/2 maddesi gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiştir. KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalının istinaf başvurusunun kararın miktar itibariyle kesin olması nedeniyle USULDEN REDDİNE, 2- Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK'nın 341/2 ve 352/1 maddeleri gereğince kesin olarak oy çokluğu ile karar verildi....

      Somut olayda; davalı erkeğin kaldırılmasını talep ettiği müşterek çocuk lehine takdir edilen iştirak nafakasının kabul edilen miktarının yıllık tutarı (600,00- TLx12=7.200,00- TL); kadın lehine takdir edilen yoksulluk nafakasının kabul edilen miktarının yıllık tutarı (250,00- TLx12=3000,00- TL) Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341. maddesi uyarınca belirlenen parasal sınırın altında kalmakta olup, her bir nafaka yönünden ayrı ayrı karar kesin niteliktedir. Bu sebeple, 01/06/1990 gün,1989/3 Esas ve 1990/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurul Kararı kıyasen uygulanmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 346 ve 352. maddeleri gereğince davalı erkeğin istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/469 KARAR NO : 2022/580 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : DEMİRCİ ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 01/07/2021 NUMARASI : 2020/122 ESAS - 2021/275 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; Demirce Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen davanın kararına karşı davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla dosyanın HMK'nun 353. maddesi gereğince; duruşma yapılmadan incelenmesine karar verilerek, HMK'nun 355. maddesi gereğince de; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak dosya incelendi, gereği düşünüldü; GEREKÇE : Dava; katılım ve yoksulluk nafakasının arttırılması istemine ilişkindir....

      ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 07/07/2022 NUMARASI : 2021/847 ESAS - 2022/554 KARAR DAVA KONUSU : Nafakanın Artırımı KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; Menderes 2.Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında davalı tarafından istinaf talebinde bulunulmakla, dosya incelendi gereği düşünüldü; GEREKÇE : Dava; katılım ve yoksulluk nafakasının arttırılması istemine ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların Menderes 1....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yoksulluk Nafakasının ve İntifa Şerhinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından intifa hakkının kaldırılması isteminin reddi ile nafakanın kaldırılması talebinin reddedilen bölümü yönünden, davalı tarafından ise, yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin kısmen kabul edilmesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, d avacının intifa hakkınnı kaldırılması davasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların yoksulluk nafakasının kaldırılması davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, Davacı, boşanma hükmü ile davalı yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının ve intifa şerhinin kaldırılmasını talep etmiştir...

        Dosya içeriğine göre dava, iştirak ve yoksulluk nafakasının artırılması isteğine ilişkin olup, reddedilen yıllık nafaka miktarı 32.400,00 TL olup, Bölge Adliye Mahkemesince verilen asıl karar ile 14.11.2022 tarihli tavzih talebinin reddine ilişkin karar miktar itibarıyla kesindir. Bu nedenle davalı-davacı erkeğin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. KARAR Açıklanan sebeple; Davacı vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE, Temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 04.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

          Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, davacı-karşı davalı taraf; iştirak ve yoksulluk nafakalarının artırılmasını; davalı-karşı davacı taraf; asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece; yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine, iştirak nafakasının artırılması talebinin kısmen kabulüne; yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin kabulü cihetine gidilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, 28.11.1958 tarih ve 15/15 sayılı İ.B.K'na göre nafakaya dair istemlerin kabulünde, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere karar verilmesi gerekir...

            UYAP Entegrasyonu