Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Diğer taraftan ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını, ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, ispat yükü altındadır. Olayda, davacı kadın evi son terk ettiği tarih itibariyle dava konusu ziynet eşyasının götürülmesine engel olunduğunu ve zorla elinden alındığını, daha önce de götürme fırsatı elde edemediğini dinlettiği tanıkların beyanı ile ispat edememiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Ziynet Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm her üç dava yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-karşılık davalı kocanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-karşılık davacı kadın, karşılık davaya ilişkin dilekçesinde boşanma isteği yanında ziynet eşyalarının aynen olmadığı takdirde bedeli olan 5.000 TL.'nın karşılık davalıdan tahsilini de talep etmiştir. Mahkeme ziynet eşyalarının aynen olmadığı takdirde bedeli olan 7.964.30 TL.'...

      Davalılar ise iddiayı reddederek davacının müşterek konutu kendi isteğiyle terkettiğini ve altınları beraberinde götürdüğünü belirtmişlerdir. Mahkemece davacının iddiasını kanıtlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Davacı kadın dava konusu edilen ziynet eşyasının evlilik birliği içinde davalılar tarafından alıkonulduğunu, evi terk ederken kendisine verilmediğini ileri sürmüş, davalılar ise altınları almadıklarını, davacı tarafından götürüldüğünü savunmuşlardır. Hayat deneylerine göre olağan olanın bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla bunların davalıların zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını ve evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu veya evde kaldığını ispat yükü altındadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet ve çeyiz eşyasının iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; boşanma gerçekleşince davalının kendisini tehdit ettiği için ziynet ve diğer eşyalarını alamadan müşterek konutu terk ettiğini ileri sürerek, ziynet ve diğer eşyaların aynen iadesine, aynen iadesi mümkün değilse fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah ile talebini 39.749,00 TL'ye yükseltmiştir....

          DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Eşyalarının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi ikinci hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı erkek tarafından, asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, velayet ve ziynet eşyalarının iadesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 154.30 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi...

            DAVA KONUSU : Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Eşya Alacağı) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı dava dilekçesinde özetle; müşterek çocuğun velayetinin geçici olarak tarafına verilmesini, davalı ile boşanmalarına karar verilmesini, müşterek çocuk için aylık 400,00 TL nafaka, kendisi için aylık 500,00 TL nafaka talebi bulunduğunu, 15.000,00 TL'lik ziynet eşyasının olduğunu, 3 bilezik 1 cumhuriyet, küpe ve bilekliğinin bulunduğunu, davalıdan ziynet eşyası talebi olduğunu, 50.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunduğu, davanın kabulü ile tarafına barodan avukat atanmasını talep etmiştir. Mahkemece 2020/442 Esas sayılı dosyası ile yürütülen boşanma davasından mal rejimi talebi ayrılarak yukarıdaki esasa kaydının yapıldığı görülmüştür. DELİLLER: Dava dosyası....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen çeyiz ve ziynet eşyasının iadesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili dava dilekçesinde tarafların boşandıklarını, davacının çeyiz eşyalarının hala müşterek konutta olduğunun tespit edildiğini, müvekkiline düğünde takılan ziynet eşyalarının da davalıda kaldığını, davacıya ait ziynet eşyalarının, evlendiği günden beri davalının annesinin evinde bulunan kasada bulunduğunu bildirerek, dava dilekçesinde dökümü yapılan ev ve ziynet eşyalarının aynen iadesine, olmadığı taktirde fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla toplam 18.000 TL'nin yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini istemiştir....

              Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını, ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını,ispat yükü altındadır.Olayda, davacı kadın evi son terk ettiği tarih itibariyle dava konusu ziynet eşyasının götürülmesine engel olunduğunu ve zorla elinden alındığını, daha önce de götürme fırsatı elde edemediğini dinlettiği tanıkların beyanı ile ispat edememiştir. Bununla birlikte davacı, delil listesinde açıkça yemin deliline de dayanmış olduğundan davacıya, ziynetlerin elinden alındığı, götürülmesine engel olunduğu, davalı tarafta kaldığı konusunda davalıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir....

                Davacı kadın ziynet eşyasının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı ise onun tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Hayat deneylerine göre olağan olan, bu çeşit eşyanın kadın üzerinde olması yada evde saklanmış, muhafaza edilmiş bulunmasıdır. Diğer bir deyimle bunların davalının zilyetlik ve siyaııetine terk edilmiş olması olağana ters düşer. Diğer taraftan söz konusu eşya rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen nev'idendir. Onun için evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi gizlemesi her zaman mümkündür. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını, vc götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, ispat yükü altındadır. Olayda kadın, dava konusu ziynet eşyasının, götürülmesine engel olunduğunu ve zorla elinden alındığını, daha öncede götürme fırsatı elde edemediğini ispat edememiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet ve Çeyiz Eşyası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Ziynet eşyasına yönelik temyiz incelemesine gelince; Tefhim edilen kısa kararda davacı-davalı kadının çeyiz eşyası ve ziynet eşyasının aynen iadesine karar verildiği halde, gerekçeli kararda aynen iade edilmediği takdirde bedellerine de karar verilmesi şeklinde hüküm kurulmak suretiyle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu