Model 22 ayar altın bilezik, 1 adet 22 ayar 4'lü Kaburga model altın bilezik, 1 adet 14 ayar normal altın bilezik, 1 adet yarımlık altın, 4 adet altın yüzük, 1 adet saatin ziynet eşyası olarak takıldığını, davalı kocanın evlendikten sonra takıların tamamını müvekkilinden alarak bozdurduğunu, davalının boşanma davasındaki beyanlarında da ziynet eşyalarını ve takıları kendisinin bozdurup harcadığını beyan ettiğini, takıların müvekkiline iade edilmediğini belirterek, belirtilen ziynet eşyalarının aynen, mümkün olmadığı takdirde bedelinin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
aşırı harcamaları olduğu için altınlarını boşmuş olabileceğinin keza müvekkilinin davacının altınlarına dokunmadığının hem işbu dava dosyası hem de taraflar arasında görülen çekişmeli boşanma davasında sabit olduğunu, davalı müvekkilinin hiçbir zaman ziynet eşyalarını almadığını, ziynet eşyalarının kime ait olduğunun tespitinde önemli olanın söz konusu ziynet eşyasının kadına özgülenip özgülenmediği olduğunu, bilezik, bileklik, kelepçe, kolye ve küpe setlerinin kadına özgü olan ziynet eşyaları olduğunu, ancak cumhuriyet altını, yarım altın, çeyrek altın, gram altın gibi ziynet eşyaları kadına özgülenmeyen ziynet eşyaları olduğunu, davacı tarafça talep edilen çeyrek altınların davanın konusu dışında kaldığını, bu yönüyle de davalının istinaf taleplerinin reddinin gerektiğini belirterek, istinaf taleplerinin kabulü ile, yerel mahkeme kararının istinaf incelemesi sonucu kısmen kabul yönünden verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi, davacının maddi ve manevi tazminat ve...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı ve Ziynet Eşyasının İadesi ... ile ... mirasçıları; ... ve ... aralarındaki katkı payı alacağı ve ziynet eşyasının iadesi davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair.... Aile Mahkemesinden verilen 16.12.2010 gün ve 981/1617 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi dahili davalılardan Halime Işık vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, evlilik birliği içerisinde edinilen ve davalı adına tapuda kayıtlı bulunan 2052 ada 33 parsel sayılı taşınmaza vekil edeninin katkıda bulunduğunu açıklayarak 15.000,00 TL katkı payı alacağının davalıdan tahsiline ve vekil edenine ait ziynet eşyalarının aynen iadesine karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı ...'in mirasçılarından dahili davalı ......
Davalı, iade edilmemek üzere söz konusu ziynet eşyasının kendisine verildiğini ispatlamadıkça iade ve tazmin ile yükümlüdür. 1- Yukarıda da ifade edildiği üzere; ziynet eşyasının iadesi davasında: eşyanın varlığı ve akıbetine ilişkin ispat yükünün davacı kadında olduğu; düğün cd'si ya da fotoğraflarının ziynet eşyasının varlığına ilişkin HMK: 220 kapsamında, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu bir belge olmadığı; ziynet eşyasının varlığını tanık deliliyle de ispat edebileceği, kaldı ki eşyanın var olduğunun, yani düğünde takıldığının kanıtlanmasının yanında, akıbetinin de aynı şekilde kadın tarafından ispat edilmesi gerektiği; Davacı kadının bildirmiş olduğu tanıklar mahkemece dinlenmiş ise de, özellikle düğüne katılmış olan davacının yakını olan tanıklara, kadının kişisel eşya alacak davasına konu ettiği altınlar yönünden iddia ve savunma kapsamında bilgi ve görgüsünün sorulmadığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Eşyalarının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı kadın tarafından, yararına hükmedilen tazminat ve nafakaların miktarları ile ziynet eşyalarının iadesi talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-karşı davacı kadının ziynet eşyalarının iadesi talebi, davalı-karşı davacının gösterdiği diğer delillerle kanıtlanamamıştır. Ancak, davalı-karşı davacı açıkça "yemin deliline de dayanmıştır. Davalı-karşı davacıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma -Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından, tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma sebebiyle yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için, nafaka talep eden eşin kusurunun daha ağır olmaması ve boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir (TMK m. 175)....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 1- Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı davacı kocanın aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan istinaf istemlerinin HMY. 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİ; 2- Her ne kadar Mahkemece, "Davacı-birleşen dosya davalısı kadının ziynet eşyasının iadesi davasının KABULÜNE, 5 adet 22 ayar 22'şer gram altın bilezik (19.690,00 TL), 1 adet 14 ayar küpe, kolye ve künyeden oluşan 30 gram altın set (3.435,00 TL), 1 adet 14 ayar 4 gram alyans (458,00 TL) ve 1 adet 14 ayar 3 gram tektaş yüzükten (343,50 TL) oluşan ziynet eşyasının davalı kocadan alınarak davacı kadına AYNEN İADESİNE, mümkün olmadığı takdirde...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1392 KARAR NO : 2021/1461 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ELMADAĞ ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 22/10/2019 NUMARASI : 2017/192 ESAS 2019/602 KARAR DAVA KONUSU : Ziynet Eşyasının İadesi ve Takı Parası Alacağı KARAR : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla Dairemizin 04/10/2021 tarih, 2020/216 Esas 2021/1460 Karar sayılı kararı ile ziynet eşyasının iadesi ve takı parası alacağı davasının tefrikine karar verilmiş olup, davacının ziynet eşyasının iadesi ve takı parası alacağı davasına ilişkin istinaf itirazları iş bu esas üzerinden değerlendirilmiş, HMK’nın 353. maddesi gereğince duruşma yapılmadan incelenmesine karar verilerek HMK’nın 355. maddesi gereğince de istinaf dilekçesinde yazılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak dosya incelendi....
Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/885 esas sayılı dava dosyası kararıyla sabit olduğunu, tüm bu tanık beyanları da müvekkiline takılan ziynet eşyalarının iade edilmek sureti ile bozdurulduğunu, müvekkilinin iade edileceği inancı ile ziynet eşyalarının bozulmasına rıza gösterdiğini, evden çıkıp baba evine sığındıktan sonra üzerinde herhangi bir ziynet eşyasının bulunmadığını, bozdurulan ziynet eşyaları ile ortak konutun donatıldığının gerçeği ortaya konmuş olduğunu, HMK 220 ve devamı hükümleri ve davalının beyanı gözetilerek, dosyanın bilirkişiye gönderilmesi ve dava dilekçesinde talep edilen eşyanın değerinin saptanarak hüküm altına alınması gerekirken davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya ve daha öncesinde ve önemlisinde hakkaniyete aykırılık teşkil ettiğini, somut olayda, müvekkilinin ziynetlerinin davalı koca tarafından satıldığının çok açık olduğunu, yine CD'yi imha ettik şeklinde soyut ve gerçek olup, olmadığı şüpheli beyanla sorumluluğunu kaçırmaya çalışan davalı kocanın...
Davacı kadın bir kısım ziynet eşyasının da iadesi talebinde bulunduğu;davalı kocanın ise sunduğu cevap dilekçesinde ,ziynet eşyasının cins, meblağ, ayar, gram ve miktarına itirazda bulunmayarak ziynet eşyasının borçlar nedeniyle ortak alınan kararla bozdurulduğunu beyan ettiği; bu dava yönünden ıspat yükü davacıda olduğu ve Kural olarak düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayıldığı ve artık onun kişisel malı niteliğini kazandığı,Kadına ait ziynetlerin, koca tarafından bozdurulup, değişik amaçlarla harcanmış olması durumunda da, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, davacının isteği ve onayı ile bozdurulup harcandığının, davalı yanca kanıtlanması halinde, davalı kocanın ziynet eşyalarının iadesinden kurtulacağı,bunun dışında ne için bozdurulmuş olursa olsun bir daha iade edilmeyeceği açıkça kararlaştırılmayan ziynet eşyasının iadesinin gerektiği;davalı tarafın bu yönde bir...