Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı kadının tüm, davalı-karşı davacı erkeğin ise, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-karşı davaı kadının yoksulluk nafakası isteğinin kabul edilebilmesi için boşanma yüzünden yoksulluğa düştüğünün belirlenmesi gerekir. Davacı-karşı davalı kadının V. t. tekstil Sanayi ve Limited Şirketinin %30 ortağı olduğu, bu şirketten aylık 6.000 TL. gelir elde ettiği, aynı zamanda emekli olduğu, Sarıyer'de bir dairesinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Mevcut gelir ve malvarlığına göre, davacı-karşı davalı kadının boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği kabul edilemez. O halde yoksulluk nafakası talebinin reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....
İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; asıl boşanma davası yönünden tarafların boşanma davasının açılması tarihinden sonra barışıp bir araya geldikleri anlaşılmakla birbirlerinin kusurlu davranışlarını affettikleri, birleşen boşanma davası yönünden kadın eşin kusurlu davranışlarının kanıtlanmadığı, tanık beyanlarının bir kısmının evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını kabule elverişli olmadığı, bazı beyanların da soyut ve duyuma dayalı oldukları gerekçesi ile asıl ve birleşen boşanma davalarının reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Eşler arasında 15.03.2012 tarihinde geçimsizlik nedeniyle katılan ... tarafından açılan boşanma davasının duruşmasında (02.10.2013 tarihli 3. celsede) katılan ... ilk çocukları Nesrin'in çok ağlaması nedeniyle davalı-sanık eşi olan Kerim'in çocuğu yere fırlattığını çocuğun o anda öldüğünü ancak kendisini de tehdit ettiği için bunu kimseye söyleyemediğini anlatmış ve sanık hakkında kamu davası açılmış, ancak yerel mahkemece delil yetersizliğinden beraat kararı verilmiştir. Maktule ...'in beyin kanaması sonucu öldüğü sabit olup bu husus tartışmasızdır. Boşanma davası açan katılan ... duruşmada yaklaşık 3 yıl önce ölen çocuğunun babası tarafından öldürüldüğünü söylemiş ancak bu beyana taraflar arasındaki boşanma davası ve husumet olduğu gerekçesi ile yerel mahkemece itibar edilmemiştir....
V.. DAVALI : K.. T.. DAVA TÜRÜ : Tapu İptal Tescil, Katkı Payı Alacağı KARAR Taraflar arasında görülen Kocaeli Asliye Hukuk Mahkemesi (aile mahkemesi sıfatıyla bakılan) 2006/... Esas ve 2012/... Karar sayılı boşanma dosyası aslının incelenip iade edilmek üzere bulunduğu yerden getirtilerek dosyaya eklenmesi, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Yerel Mahkeme'ye GERİ ÇEVRİLMESİNE, 20.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ne var ki, “zina” sebebine dayanan boşanma davasında, toplanan delillerin zinanın varlığını kabule yeterli olmaması durumunda, gerçekleşen olaylar evlilik birliğini temelinden sarsacak nitelikte ise, bu sebeple boşanma kararı verilebilir. Çünkü, kanun koyucu zinayı özel boşanma sebebi kabul etmekle, bu olayın evlilik birliğini onarılmaz şekilde temelinden yıktığını daha baştan kabul etmiş demektir. Dolayısıyla zinaya dayanan boşanma isteği, birliğin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma isteğini de içinde barındırır. Davalı tarafından daha önce açılan boşanma davası, “kusurlu” bulunarak reddedilmiştir. Sözü edilen davada toplanan delillerden davalının eşiyle birlikte yaşamaktan kaçındığı, evlilik birliğine ilişkin görevlerini yerine getirmediği tespit edilmiş, eldeki davada da güven sarsıcı tutum ve davranışlarda bulunduğu gerçekleşmiştir....
V.. vekili Av.A.. A.. geldi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Boşanma davası eylemli ayrılık nedenine (TMK.166/son) dayalıdır. Bu davaya dayanak oluşturan 2002/141 esas sayılı boşanma davası retle sonuçlanarak 4.2.2003 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı, ilgili dava dosyasına yönelik olarak daha önce de aynı hukuki nedene (TMK.m.166/son) dayalı davasını 6.2.2006 tarihinde açtığı halde 11.4.2006 tarihinde davasından feragat etmiştir. Feragat kesin hükmün sonuçlarını doğurur. Davacı 2002/141 esas sayılı davaya dayanarak açtığı 2006/29 esas sayılı davasından feragat ettiğinden; artık aynı dava dosyasına (2002/141 esas) dayanarak aynı hukuki sebeple dava açamaz. Boşanma davasının bu nedenle reddi gerekirken kabulü usul ve yasaya aykırıdır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine,peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar v... 28.01.2009 (Çrş.)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm her iki dava yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine,peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar v.10.02.2009 (Salı)...
Ne var ki, “zina” sebebine dayanan boşanma davasında, toplanan delillerin zinanın varlığını kabule yeterli olmaması durumunda, gerçekleşen olaylar evlilik birliğini temelinden sarsacak nitelikte ise, bu sebeple boşanma kararı verilebilir. Çünkü, kanun koyucu zinayı özel boşanma sebebi kabul etmekle, bu olayın evlilik birliğini onarılmaz şekilde temelinden yıktığını daha baştan kabul etmiş demektir. Dolayısıyla zinaya dayanan boşanma isteği, birliğin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma isteğini de içinde barındırır. Davalı tarafından daha önce açılan boşanma davası, “kusurlu” bulunarak reddedilmiştir. Sözü edilen davada toplanan delillerden davalının eşiyle birlikte yaşamaktan kaçındığı, evlilik birliğine ilişkin görevlerini yerine getirmediği tespit edilmiş, eldeki davada da güven sarsıcı tutum ve davranışlarda bulunduğu gerçekleşmiştir....
V.. S.. ve karşı taraf davacı F.. H.. vekili Av. G. E. geldiler. Lüzum üzerine davalı vekili Av. V.. S..'ten soruldu: Bizim temyizimiz yoksulluk nafakası ve kusur belirlemesine ilişkin olup, boşanma bölümünü temyiz etmiyoruz dedi. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....