Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece yapılan yargılama neticesinde dava konusu ziynetlerin varlığının ve ortak konutta kaldığının ispat edilemediği gerekçesi ile ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiş ise de, davalı-karşı davacı tanığı Esma Bayram’ın görgüye dayalı beyanı kapsamında davalı-karşı davacı kadına düğünde 5 çift ankara burması, 1 tektaş yüzük ile 1 set takımın takıldığı sabit olup dosya kapsamı ve tanık beyanlarına göre de davalı-karşı davacı kadının fiili ayrılığın başladığı son olayda davacı-karşı davalı erkeğin ailesi tarafından babasının evine bırakıldığı ve geldiğinde üzerinde ziynet eşyasının bulunmadığı anlaşılmıştır. O halde mahkemece davalı-karşı davacı kadın tarafından düğünde kendisine takıldığı ispatlanan ve ortak hanede kaldığı anlaşılan ziynetler yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu ziynet alacağı davasının reddi doğru olmamış ve bozmayı gerekmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki "boşanma ve ziynet alacağı" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (...) tarafından, her iki dava ve feri' ileri ile ziynet alacağının red edilen bölümüne yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda davalı-davacı(nın) tamamen kusurlu kabul edilerek, kocanın boşanma davasının kabulüne, davalı-davacının birleşen davasının reddine karar verilmiş ise de, yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, mahkemece davalı-davacıya atfedilen kusurlu davranışlar yanında; davalı-davacının açtığı boşanma davasından 25.10.2011 tarihinde feragat etmesinden sonra, davacı-davalının eşiyle birlikte yaşamaktan kaçındığı, eşinin hamilelik süreciyle ve müşterek çocuğun doğumu...

      Düğünde kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılmış olursa olsun kadına bağışlanmış sayılır. Ziynet eşyaları rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardan olduğundan, olağan olan bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu ispat yükü altındadır. Somut olayda, davacı tanıklarından Tahir Kurt mahkeme huzurunda dinlenilmiş, diğer tanıkların dinlenilmesi için mahal mahkemesine yazılan talimatlar adres yetersizliği sebebiyle bila ikmal iade edilmiş ise de, iş bu davanın tefrik edildiği boşanma dava dosyasında anılan tanıkların dinlenildiği anlaşılmıştır....

        Diğer bir deyimle bunların davalının zilyetlik ve siyanetine terk edilmiş olması olağana ters düşer. Diğer taraftan söz konusu eşya rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen nev'idendir. Onun için evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi gizlemesi her zaman mümkündür. Davacı dava konusu ziynet eşyasının davalı tarafından bozdurularak harcandığını, isbat yükü altındadır. Davacı kadın, dava konusu ziynet eşyasının davalı tarafından bozdurularak harcandığını ispat edememiştir. Buna rağmen yukarıda yazılı ilkelerde hataya düşülerek hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından manevi tazminatın miktarı ve reddedilen ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesinin (2). fıkrasında: hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği, aynı Yasanın 298. maddesinin (2.) fıkrasında da, gerekçeli kararın, tefhim edilen hükme...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı ve Ziynet Eşyasının İadesi ... ile ... mirasçıları; ... ve ... aralarındaki katkı payı alacağı ve ziynet eşyasının iadesi davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair.... Aile Mahkemesinden verilen 16.12.2010 gün ve 981/1617 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi dahili davalılardan Halime Işık vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, evlilik birliği içerisinde edinilen ve davalı adına tapuda kayıtlı bulunan 2052 ada 33 parsel sayılı taşınmaza vekil edeninin katkıda bulunduğunu açıklayarak 15.000,00 TL katkı payı alacağının davalıdan tahsiline ve vekil edenine ait ziynet eşyalarının aynen iadesine karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı ...'in mirasçılarından dahili davalı ......

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Malların tasfiyesi ve ziynet eşyasının iadesi ... ile ... aralarındaki malların tasfiyesi, ziynet eşyasının iadesi davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ...Aile Mahkemesinden verilen 26.02.2010 gün ve 440/177 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, bu tür davalarda fedakârlığın denkleştirilmesi ve hakkaniyet ilkelerinin de uygulanması ve gözönünde tutulması gerektiğine göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 650,00 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1.950,00 TL'nin temyiz eden davacı ve davalıdan ayrı ayrı...

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan Karşılıklı Boşanma ve Ziynet Eşyalarının İadesi davasında (TMK m.166/1) davalı-karşı davacı taraf; kadının kabul edilen davası, kusur tespiti, hükmedilen tedbir nafakası ile tazminatlar, kabul edilen ziynetler ile reddedilen karşı davaları yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet ve Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı erkek tarafından ziynet alacağı davasının kabulü ve çeyiz eşyası talebinin reddedilen kısmı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6, 6100 s. HMK m. 190/1)....

                  Evlilik ve nişan sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır. Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kadının isteği ve onayı ile karşı tarafa verildiğinin ispatlanması halinde, erkek eş ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Olağan olan ziynet eşyalarının kadın eşin himayesinde bulunmasıdır. Bunun aksini iddia eden kadın eş iddiasını ispatla mükelleftir. Başka bir anlatımla ziynet eşyalarının karşı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Ziynet eşyası davasında dava konusu altınların varlığı ve bu altınların kadın eşte olmadığı şüpheye yer vermeyecek şekilde ispatlanmalıdır. Davacı kadın, dava konusu ettiği ziynet eşyalarının evden ayrılırken zorla elinden alındığını, ziynetlerin müşterek hanede ya da davalıda kaldığını ispat etmek zorundadır....

                  UYAP Entegrasyonu