"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Ziynet-Mal Rejimi Tasfiyesi-Takı Parasının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm ziynetler, ev eşyası, düğünde takılan para ve mal rejimi tasfiyesi yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava dilekçesiyle birlikte alınan başvurma harcı bu dilekçede yer alan bütün istemleri kapsar. Davalı-davacı kadının boşanma davasının eki niteliğinde olmayan ziynet, ev eşyası, düğünde takılan nakit para, müşterek konuta katkısı karşılığı tazminat istemine ilişkin istemler nispi harca tabidir....
Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür.Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir.Kadın, ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını ispat yükü altındadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Ziynet Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm her üç dava yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-karşılık davalı kocanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-karşılık davacı kadın, karşılık davaya ilişkin dilekçesinde boşanma isteği yanında ziynet eşyalarının aynen olmadığı takdirde bedeli olan 5.000 TL.'nın karşılık davalıdan tahsilini de talep etmiştir. Mahkeme ziynet eşyalarının aynen olmadığı takdirde bedeli olan 7.964.30 TL.'...
DAVA KONUSU : Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Eşya Alacağı) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı dava dilekçesinde özetle; müşterek çocuğun velayetinin geçici olarak tarafına verilmesini, davalı ile boşanmalarına karar verilmesini, müşterek çocuk için aylık 400,00 TL nafaka, kendisi için aylık 500,00 TL nafaka talebi bulunduğunu, 15.000,00 TL'lik ziynet eşyasının olduğunu, 3 bilezik 1 cumhuriyet, küpe ve bilekliğinin bulunduğunu, davalıdan ziynet eşyası talebi olduğunu, 50.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunduğu, davanın kabulü ile tarafına barodan avukat atanmasını talep etmiştir. Mahkemece 2020/442 Esas sayılı dosyası ile yürütülen boşanma davasından mal rejimi talebi ayrılarak yukarıdaki esasa kaydının yapıldığı görülmüştür. DELİLLER: Dava dosyası....
Diğer taraftan ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını, ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, ispat yükü altındadır. Olayda, davacı kadın evi son terk ettiği tarih itibariyle dava konusu ziynet eşyasının götürülmesine engel olunduğunu ve zorla elinden alındığını, daha önce de götürme fırsatı elde edemediğini dinlettiği tanıkların beyanı ile ispat edememiştir....
Davalılar ise iddiayı reddederek davacının müşterek konutu kendi isteğiyle terkettiğini ve altınları beraberinde götürdüğünü belirtmişlerdir. Mahkemece davacının iddiasını kanıtlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Davacı kadın dava konusu edilen ziynet eşyasının evlilik birliği içinde davalılar tarafından alıkonulduğunu, evi terk ederken kendisine verilmediğini ileri sürmüş, davalılar ise altınları almadıklarını, davacı tarafından götürüldüğünü savunmuşlardır. Hayat deneylerine göre olağan olanın bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir anlatımla bunların davalıların zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını ve evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu veya evde kaldığını ispat yükü altındadır....
Davacı kadın ziynet eşyasının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı ise onun tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Hayat deneylerine göre olağan olan, bu çeşit eşyanın kadın üzerinde olması yada evde saklanmış, muhafaza edilmiş bulunmasıdır. Diğer bir deyimle bunların davalının zilyetlik ve siyaııetine terk edilmiş olması olağana ters düşer. Diğer taraftan söz konusu eşya rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen nev'idendir. Onun için evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi gizlemesi her zaman mümkündür. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını, vc götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, ispat yükü altındadır. Olayda kadın, dava konusu ziynet eşyasının, götürülmesine engel olunduğunu ve zorla elinden alındığını, daha öncede götürme fırsatı elde edemediğini ispat edememiştir....
Taraflar arasında görülen ziynet eşyasının iadesi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ile davalı ... arasında boşanma davasının devam ettiğini ve tarafların ayrı yaşadıklarını, davalı tarafın baskı ve ısrarları nedeniyle, ziynet eşyalarının davacının gıyabında, davacının babası tarafından davalı yana teslim edildiğini, nişanda ve düğünde takılan takıların kadına ait olduğunu ve kadına bağışlanmış sayıldığını, davacının rızası ve oluru alınmadan davalı tarafa teslim edilen ziynet eşyalarının aynen iadesini olmazsa bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet ve Çeyiz Eşyası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Ziynet eşyasına yönelik temyiz incelemesine gelince; Tefhim edilen kısa kararda davacı-davalı kadının çeyiz eşyası ve ziynet eşyasının aynen iadesine karar verildiği halde, gerekçeli kararda aynen iade edilmediği takdirde bedellerine de karar verilmesi şeklinde hüküm kurulmak suretiyle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 15/07/2014 NUMARASI : 2013/646-2014/704 Taraflar arasındaki ziynet eşyası alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesinde; boşanma davası ile tarafların boşandığını, davalının düğünde takılan altınları kasaya koymak bahanesi ile aldığını ve bir daha geri vermediğini ileri sürerek; dava dilekçesinde tek tek açıkladığı ziynet eşyasının aynen iadesi, aynen iadesinin mümkün olmaması durumunda dava tarihi itibariyle toplam değeri olan 81.565 TL'nin yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir....