Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/885 esas sayılı dava dosyası kararıyla sabit olduğunu, tüm bu tanık beyanları da müvekkiline takılan ziynet eşyalarının iade edilmek sureti ile bozdurulduğunu, müvekkilinin iade edileceği inancı ile ziynet eşyalarının bozulmasına rıza gösterdiğini, evden çıkıp baba evine sığındıktan sonra üzerinde herhangi bir ziynet eşyasının bulunmadığını, bozdurulan ziynet eşyaları ile ortak konutun donatıldığının gerçeği ortaya konmuş olduğunu, HMK 220 ve devamı hükümleri ve davalının beyanı gözetilerek, dosyanın bilirkişiye gönderilmesi ve dava dilekçesinde talep edilen eşyanın değerinin saptanarak hüküm altına alınması gerekirken davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya ve daha öncesinde ve önemlisinde hakkaniyete aykırılık teşkil ettiğini, somut olayda, müvekkilinin ziynetlerinin davalı koca tarafından satıldığının çok açık olduğunu, yine CD'yi imha ettik şeklinde soyut ve gerçek olup, olmadığı şüpheli beyanla sorumluluğunu kaçırmaya çalışan davalı kocanın...

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 1- Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı davacı kocanın aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan istinaf istemlerinin HMY. 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİ; 2- Her ne kadar Mahkemece, "Davacı-birleşen dosya davalısı kadının ziynet eşyasının iadesi davasının KABULÜNE, 5 adet 22 ayar 22'şer gram altın bilezik (19.690,00 TL), 1 adet 14 ayar küpe, kolye ve künyeden oluşan 30 gram altın set (3.435,00 TL), 1 adet 14 ayar 4 gram alyans (458,00 TL) ve 1 adet 14 ayar 3 gram tektaş yüzükten (343,50 TL) oluşan ziynet eşyasının davalı kocadan alınarak davacı kadına AYNEN İADESİNE, mümkün olmadığı takdirde...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Eşyasının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı erkek vekiline temyiz başvuru dilekçesinin; aynı adreste daimi katibi imzasına tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Vekil adına işçisine yapılan bu tebligatta, tebliğ memuru tarafından, tebligatın yapılması gereken avukatın, tevziat sırasında belirtilen adreste olup olmadığı başka bir anlatımla, tebliğ memuru tarafından, muhatabın adreste bulunup bulunmadığının araştırılıp tespit edilmediği görülmekte olup, bu durumda tebliğ işlemi, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 17. maddesi ve Yönetmeliğin 26. maddesi hükümlerine uygun olarak yapılmadığından usulsüzdür. (HGK'nun 30.01.2013 tarih, 2012/6-644 E.-2013/164 K. Sayılı ilamı)....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Eşyalarının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı erkek tarafından, ziynet eşyalarının iadesine ilişkin kurulan hüküm yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, manevi tazminat talebinin reddi, aleyhine hükmedilen yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Bozmadan sonra, ziynet eşyalarının iadesi ve boşanmanın eki niteliğindeki manevi tazminat (TMK....

      Davacı kadın bir kısım ziynet eşyasının da iadesi talebinde bulunduğu;davalı kocanın ise sunduğu cevap dilekçesinde ,ziynet eşyasının cins, meblağ, ayar, gram ve miktarına itirazda bulunmayarak ziynet eşyasının borçlar nedeniyle ortak alınan kararla bozdurulduğunu beyan ettiği; bu dava yönünden ıspat yükü davacıda olduğu ve Kural olarak düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayıldığı ve artık onun kişisel malı niteliğini kazandığı,Kadına ait ziynetlerin, koca tarafından bozdurulup, değişik amaçlarla harcanmış olması durumunda da, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, davacının isteği ve onayı ile bozdurulup harcandığının, davalı yanca kanıtlanması halinde, davalı kocanın ziynet eşyalarının iadesinden kurtulacağı,bunun dışında ne için bozdurulmuş olursa olsun bir daha iade edilmeyeceği açıkça kararlaştırılmayan ziynet eşyasının iadesinin gerektiği;davalı tarafın bu yönde bir...

      İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden ve ziynet eşyasının reddedilen kısmı yönünden eksik vekalet ücreti verildiğini belirterek, istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: HMK 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma ve fer'ileri ile ziynet talebine ilişkindir....

      Davacı vekili, dava dilekçesinde, tarafların on yıl kadar önce evlendiklerini, geçinemediklerinden halen ayrı yaşadıklarını, aralarında boşanma davasının devam ettiğini, 14.11.2000 tarihinde düzenlenen ve muhtar ile azaların imzasını da taşıyan eşya listesinde yer alan ziynet ve çeyiz eşyalarının davalının yedinde kaldığını, davacıya teslim edilmediğini belirterek, senette yer alan ev ve ziynet eşyalarının aynen iadesini, mümkün değilse bedeli olan 24.810 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı, taraflar arasındaki boşanma davasının halen derdest olduğunu, davacının tespit dosyasında da görüleceği üzere eşyalarını alıp götürdüğünü, davacının hiçbir eşyasının bulunmadığını, boşanma davasında dinlenen tanık beyanlarına göre davacının zaman zaman evi terk edip gittiğini, bu terkler sırasında dava konusu edilen bütün eşyalarını götürdüğünü belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

        Bu itibarla; gerçekleşen bu duruma göre evlilik birliğinin mevcut hale gelmesinde tarafların karşılıklı kusuru ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırı ise de; kocanın, kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin istinafı bulunmayıp boşanma, hükmü kesinleştiğinden, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, boşanmada kusur tespitine dair tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulüne ve ziynet eşyasının iadesinin yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olduğundan ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak açıklanan gerekçe doğrultusunda tazminat taleplerinin ve ziynet eşyasının iadesine ilişkin davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Ziynet-Mal Rejimi Tasfiyesi-Takı Parasının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm ziynetler, ev eşyası, düğünde takılan para ve mal rejimi tasfiyesi yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava dilekçesiyle birlikte alınan başvurma harcı bu dilekçede yer alan bütün istemleri kapsar. Davalı-davacı kadının boşanma davasının eki niteliğinde olmayan ziynet, ev eşyası, düğünde takılan nakit para, müşterek konuta katkısı karşılığı tazminat istemine ilişkin istemler nispi harca tabidir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile)Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından her iki boşanma davası ve ziynet alacağı davasına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektiriri sebeplere ve özellikle inceleme sırasında 27.01.2000 doğumlu ortak çocuk ...'un ergin olduğunun anlaşılmasına göre davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Velayeti anneye verilen ortak çocuk ... 23.01.2002 doğumlu olup, bilgi ve görüşüne başvurulan bilirkişi tarafından tespit edilen beyanında ve mahkemece alınan beyanında babasını istediğini söylediği ve halen annesinin yanında kaldığı anlaşılmaktadır....

            UYAP Entegrasyonu