erkeğin diğer temyiz itirazlarıyla kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169)....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı - davalı erkek vekili süresinde sunduğu 21/04/2021 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde; ilk derece mahkemesinin asıl boşanma davasını reddetmesine rağmen bu kararını gerekçelendirmediğini, davacı - davalının ispatladığı davasının kabulü gerektiğini, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep ettiklerini, her iki davada hükmedilen tedbir nafakası ile erkeğin mağdur edildiğini belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE: Asıl dava; evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı (TMK madde 166/1.) boşanma ve ferîlerine, birleşen dava; ayrı yaşamakta haklılığa dayalı tedbir nafakasına (TMK madde 197) ilişkindir....
Maddeleri uyarınca boşanmalarına, erkeğin evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedeniyle açılan boşanma davasının reddine, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk için aylık 250,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı/davalı kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 10.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminata, erkeğin manevi tazminat talebinin reddine hükmedilmiştir. Davalı/davacı erkek vekili; kadının kabul edilen boşanma davası ve fer'ilerine, kusur tespitine, erkeğin reddedilen tazminat talebine yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. Dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine, birleşen dava ise; öncelikle zina (TMK md. 161), olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine ilişkindir....
İlk derece mahkemesince; asıl ve birleşen davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına (TMK md. 166/1,2), müşterek çocuğun davalı/davacı anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, velayeti anneye verilen çocuk için 21.07.2020 dava tarihinden itibaren tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamına, davalı/davacı kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine hükmedilmiştir. Davalı/davacı kadın vekili; müşterek çocuk için hükmedilen tedbir ve iştirak nafakasına yönelik hükümde miktar belirtilmemesinin infazda güçlüğe yol açacağı gerekçesiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava ve birleşen dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine ilişkindir....
Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK md.174/1) ve manevi (TMK md. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. 3- Davalı-davacı kadının birleşen Türk Medeni Kanununun 197. maddesine dayalı nafaka davası hakkında olumlu, ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, bu konuda karar verilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu sair bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 15.09.2015(Salı)...
Dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md.166/1- 2) hukuki sebebine dayalı boşanma ve ferileri istemine ilişkindir. İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir (HMK md.355). Boşanma yüzünden beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları zarar gören, kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu diğer taraftan uygun bir maddi ve manevi tazminat isteyebilir (TMK md.174/1,2). Maddi ve manevi tazminatın miktarı; tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri, zarar gören menfaatin kapsamı, kişilik haklarına yapılan saldırının niteliği, paranın alım gücü ile hakkaniyet ilkesi (TMK md.4) dikkate alınmak suretiyle belirlenir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 26/02/2021 NUMARASI : 2019/130 ESAS-2021/181 KARAR DAVA KONUSU : Karşılıklı Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı-karşı davalı kadın vekili, dava dilekçesinde özetle; tarafların öncelikle zina (TMK md. 161) nedenine dayalı olarak, aksi takdirde evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı olarak boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, müşterek çocuk için aylık 3.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı-karşı davalı kadın yararına aylık 15.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK m. 169)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı kocanın sürekli alkol aldığı, alkolün etkisi ile küfürler ettiği, evin camlarını kırdığı, eşine çocuğuna saldırdığının anlaşılmış bulunmasına, davacı kadın için hükmedilen aylık 1000 TL. nafaka ile ortak çocuk Göksun için hükmedilen aylık 500 TL. nafakanın dava tarihinden boşanma hükmünün kesinleşmesi tarihine kadar tedbir nafakası (TMK. md. 169); kesinleşme tarihinden sonrada ortak çocuk için iştirak nafakası (TMK. md. 182/2, 330); davacı kadın için ise yoksulluk nafakası (TMK. md. 175) niteliğinde olduğunun anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama...
Mahkemece, ara kararı ile davalı-davacı kadın yararına 300 TL. tedbir nafakası takdir edilmiş, nihai kararda ise herhangi bir gerekçe göstermeksizin takdir edilen tedbir nafakasının karar tarihi itibarıyla kaldırılmasına karar verilmiştir. Oysa Türk Medeni Kanununun 169. maddesi uyarınca boşanma davası açıldığında, hakimin davanın devamı süresince eşlerin barınma ve geçimi için tedbir nafakasını kararın kesinleşme tarihine kadar vermesi gerekirken karar tarihi itibarıyla kaldırılması yanlış olmuştur. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyip hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir (HUMK. md. 438/7)....