Ancak, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile davacı kadının tedbir nafakası ( TMK md. 197) davasının reddine karar verilmek suretiyle kararın HMK 353/1- b,2 maddesi uyarınca düzeltilmesi cihetine gidilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeplerle; I-Davalı vekilinin, istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Antalya 2....
dava tarihinden kararın kesinleştiği tarihe kadar geçerli olacağı, Görüldüğü üzere TMK'nın 197.maddesi çerçevesinde hükmedilen tedbir nafakası ile boşanma davası içinde geçici önlem olarak TMK’nun 169.maddesi kapsamında takdir edilen tedbir nafakasının mahiyetleri, devam süreleri, şartları, re'sen gözetilme durumları gibi nedenler itibariyle birbirinden farklı nafaka türleri oldukları, bir taraf lehine TMK 197 maddesi uyarınca tedbir nafakası takdir edilmesinin, o taraf için mevcut boşanma davasında tahsilde tekerrüre yol açmayacak şekilde TMK 169 maddesi uyarınca tedbir nafakası takdirine engel olmadığı, Bu kapsamda somut olay incelendiğinde; ilk derece mahkemesince, eldeki boşanma davasında ilk boşanma dava tarihinden itibaren TMK’nın 169.maddesi gereğince tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, kadın tarafından açılmış nafaka artırım davası bulunmadığı halde bağımsız tedbir nafakası davasına (Ankara 16.Aile Mahkemesi 2018/386 esas-2019/72 karar) atıf yapılarak hüküm tesis edilmesi...
Davacı vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı, tedbir nafakası davasının açılış tarihi ile, boşanma davasının açılış tarihi arasında tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği, sonrası dönem için davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi ve davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekirken, yargılama giderlerinin müvekkilinin üzerinde bırakılmasının ve davanın usulden reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla; her ne kadar yerel mahkemece, derdestlik dava şartı yokluğundan davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de; davanın niteliğinin TMK 197.maddesi gereğince açılmış bağımsız tedbir nafakası davası olduğu, boşanma davasından farklı şartlara tabi olduğu gözetilmeden, sonradan açılan boşanma davasında çocuk yararına TMK 169.maddesi gereğince dava tarihinden geçerli olmak...
Kişisel ilişki kurulurken bu hususun dikkate alınmaması doğru olmadığı gibi toplanan delillerden başka erkekle fiilen evliymiş gibi yaşayan davacı-karşı davalı kadının geçim giderleri o kişi tarafından karşılandığından davacı-karşı davalı kadının boşanma davası açılmakla ayrı yaşamakta olduğundan bahisle lehine tedbir nafakası (TMK. 169. md.) hükmedilmesi de usul ve yasaya aykırıdır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu yönlerden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir (HUMK. md. 438/7). SONUÇ: Yukarıda 2. bentte açıklanan sebeple gerekçeli kararın müşterek çocuk ...'nun kişisel ilişkisine dair 4. fıkranın 2. bendinin hükümden çıkarılmasına yerine "müşterek çocuk ...ile velayeti kendisine verilmeyen davacı-karşı davalı ...'le tarafların aynı şehirde oturmaları halinde her ayın 2. ve 4....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar ve toplu olarak hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bentler dışındaki temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma davalarında, manevî tazminata (TMK md. 174/2) hükmedebilmek için tazminat talep edenin az kusurlu veya kusursuz olması yanında, ayrıca boşanmaya sebep olan eylemlerin kişilik haklarına saldırı niteliğinde bulunması gerekmektedir....
Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken bu konuda olumlu ya da olumsuz karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Esas dava; fiili ayrılık sebebine (TMK md. 166/4) dayalı boşanma ve fer'ileri, birleşen karşı dava; fiili ayrılık (TMK md. 166/son) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1) sebeplerine dayalı boşanma ve fer'ileri istemine ilişkindir. Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar (HMK m. 166/1). Davalar arasında bağlantı bulunması durumunda, davaların birleştirilmesine karar verilir (HMK m. 166/1). Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması, ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda bağlantı var sayılır (HMK m. 166/4)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakası-Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı tarafından her iki davaya yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı (kadın) tarafından, tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK md.169)....