Mahallesinde kain 22402 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 2 nolu bağımsız bölümdeki 1/2 paya 3561 sayılı Kanun gereğince ... ... kayyım atandığına göre talep de kayyım tarafından yapıldığına göre, istek çerçevesince kayyıma yetki ve izin verilmesi gerekip gerekmediği değerlendirilerek sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, hatalı nitelendirme ile yetkisizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 15.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Anılan fıkra gereğince vasiyete ilişkin ölüme bağlı tasarruflara 1 ay içinde itiraz edilmediği takdirde lehine tasarrufta bulunulan kimseye atanmış mirasçılık belgesi verilmesi gerekmektedir. O halde davacının yasal mirasçılık belgesi ile birlikte vasiyetname ile tasarruf edilen mallar açısından da mirasçılık belgesi verilmesi gerekirken, salt yasal mirasçılık belgesi verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu sebeplerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, istek halinde temyiz harcının yatırana iadesine, 30.04.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Somut olayda davacı vekili, murisi annesinin mirasçılarını gösteren ve daha önceden verilmiş olan mirasçılık belgesinin iptali ile yeni bir veraset ilamının verilmesini talep etmiş olup, Asliye Hukuk Mahkemesince yeni mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkin talep tefrik edilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Bu haliyle davanın esasının münhasıran mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkin olduğu anlaşıldığından davanın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Sakarya 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 19.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Öyleyse mahkemece; davacı-karşı davalı kadının adli yardım talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi, sonucuna göre, adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesi halinde esas dava yönünden yargılamaya harç alınmadan devam edilmesi, talebin reddine karar verilmesi halinde davacı-karşı davalıya harcın tamamlanması için süre verilmesi, harcın tamamlanması halinde, delillerin değerlendirilip hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi, harcın yatırılmaması halinde ise davanın açılmamış sayılmasına, karar verilmesi (Harçlar Kanununun 30-32 maddeleri) gerekirken, bu yönün nazara alınmaması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....
karar verilmesi olanaklı bulunmamasına rağmen, sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi, 4) Kabule göre, mükerrir olan sanık hakkında TCK’nin 58/6-7. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, ayrıca infazı kısıtlar biçimde denetimli serbestlik süresinin belirlenmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerle, 6723 sayılı Kanunun 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, CMUK’un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 17.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Sulh Hukuk Mahkemesi Gaipliğe karar verilmesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... Sulh ve ... Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kendilerinden uzun süredir haber alınamayan ... ve ...'un gaipliğine karar verilmesi istemine ilişkindir. ... Sulh Hukuk Mahkemesince, gaipliğe karar verilmesi talebinin çekişmesiz yargı işi olması nedeniyle buradaki yetki kamu düzeni ile ilgili olup re'sen gözetilmesi gerektiğinden ve davacının ikamet ettiği yerin "... Mah ... Sok ... Sit No:... ... .../..." adresi olarak belirtildiği anlaşılmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 384. maddesi gereğince yetkisizlik kararı verilmiştir. ......
iadesine karar verilebileceği cihetle; hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen mahkumiyetin doğal sonucu olarak yasaklanan haklarının geri verilmesi talebinde bulunan hükümlünün hukuki durumunun 5352 sayılı Kanunun 13/A maddesinde belirtilen şartlar ışığında değerlendirilerek karar verilmesi, gerekirken hatalı gerekçeyle red kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, hükümlünün temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 03.07.2015 gününde oy birliği ile karar verildi....
Bu hale göre mirasçılık belgesinin verilmesi davalarında kesin yetki kuralı olmayıp, tarafların yetki itirazı da olmadığına göre, davanın açıldığı ilk mahkeme olan ... 10. Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 10. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 25/11/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Somut olayda, zayi belgesi verilmesi talebinin, 6100 sayılı HMK'nın 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmesinden sonra, 13/06/2014 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK'nın 382 ve devamı maddeleri gereğince, çekişmesiz yargı işi niteliğinde olan zayi belgesi verilmesi talebinin, sulh hukuk mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 19/01/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....