“davacı şirket hakkında yapılmış ve yapılacak ( İİK 206 mad. 1. sırasında yazılı alacaklara ilişkin olanlar hariç olmak ve 6183 sayılı Amme Alacaklıların Tahsili Usulü hakkında kanuna dayalı olanlar dahil olmak üzere) hangi sebebe dayanırsa dayansın hiçbir takip işlemi yapılmamasına , bu bağlamda icra takipleri ile ihtiyati haciz, muhafaza işlemlerinin ve tedbir uygulamalarının İİK 89/1mad.ihbarnamelerinin davacı şirketin hesaplarına blokaj uygulanmasının tedbiren durdurulmasına” karar verildiği, alacaklının tedbir tarihinden sonra 06.10.2015 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine başladığı görülmektedir. İİK'nun 179/b maddesinin 2. fıkrasında belirtildiği üzere, iflas erteleme sırasında taşınır ve taşınmaz rehni ile temin edilmiş alacaklar için rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabilir veya başlamış olan takiplere devam edilebilir. ... 2....
den kullandığı krediye istinaden müvekkili asıl borçlunun adına kayıtlı Eskikarsak köyünde bulunan 481 parselin anılan banka lehine ipotek verildiğini, borcun ödenmemesi üzerine asıl borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığı gibi tahsilde tekerrür olmamak kaydı şerhi düşülerek hem asıl borçlu hem de kefil hakkında ilamsız icra takibi de başlatıldığını, daha sonra Akbank tarafından alacağın davalı Girişim Varlığa temlik edilmesi üzerine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan takip dosyasının takipsiz bırakılarak düşürüldüğünü, ancak davalının aynı borç için Ankara 3....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, müvekkillerinin davalı şirketten alacağı ve aldığı malların teminatı olmak üzere taşınmazı üzerinde ipotek tesis ettiğini, davalının 85.000.-YTL. alacağı olduğu gerekçesiyle müvekkili aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yaptığını ileri sürerek müvekkilinin icra takibinden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, ipoteğin fekkine, % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının müvekkili şirketle yıllardır ticari ilişkisi bulunan dava dışı ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ilamlı icra takibinde, borçlunun, 15.04.2015 tarihinde icra mahkemesine başvurusunda; ipoteğe konu borcun 13.03.2006 tarihinde ödendiğini,taşınmaz malikinin vefatı ile ipoteğin geçersiz hale geldiğini, ölüm tarihinden sonra ipoteğe bağlı kredi kullandırılamayacağını, borca, faize, fer'ilerine itiraz ettiğini ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, teminat altına alınan borcun ödenmesi ile ipoteğin sona erdiği, ipoteğin teminat fonksiyonunun devam etmediği gerekçesiyle şikayetin kısmen...
. - K A R A R - Davacı vekili, davalı banka tarafından müvekkili hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, sözkonusu ipoteğin sahte vekaletname ile düzenlendiğini, müvekkilinin bu belgede hiçbir şekilde imzası ve onayının bulunmadığını, ayrıca asıl borçlu ile borçtan şahsen sorumlu olmayan ipotekli taşınmaz malikine ihbar yapılmadıkça ipotek borçluları bakımından borç muaccel hale gelmediğinden muaccel hale gelmemiş bir borç içinde müvekkiline karşı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılamayacağını bildirerek sahte vekaletname ile yapılmış tüm borçlandırıcı işlemlerin iptali ile müvekkilinin davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı şirket duruşmalara katılmamış, cevap da vermemiştir. Davalı banka vekili, müvekkilinin vekaletnamenin sahte olduğunu bilebilecek durumda olmayıp bu konuda inceleme yapma yükümlülüğünün de bulunmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur....
Şti.’nin müvekkili şirketten mal alım satımından, bayilik sözleşmesinden ve cari hesap dahil her türlü sözleşmeden kaynaklanacak alacağının ödemesinin teminatı olarak tesis edildiğini, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takibe yönelik dava dışı şirketin itirazı nedeniyle açılan itirazın iptali davasının kabul edildiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirket tarafından başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe dava dışı şirketin itirazı nedeniyle açılan itirazın iptali davasının kabul edildiği ve kesinleştiği, ipoteğin fekki koşulları oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2018/6969 sayılı şikayete konu dosyasında şikayetçi/taşınmaz maliki ve kredi borçluları aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi sureti ile takip başlatıldığı, alacaklı tercih hakkını kambiyo takip türünden yana kullandığından aynı borca ilişkin olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi yapamayacağı, bu hususun kamu düzeni ile ilgili ve süresiz şikayete tabi olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 14. İcra Müdürlüğünün 2018/6969 sayılı dosyasındaki ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle takibin davacı yönünden iptaline karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte, takip borçluları tarafından açılan icra emri tebligatının usulsüzlüğü şikayeti, yetki itirazı, meskeniyet ve maişet şikayetine ilişkindir....
İpotek tesis edilen taşınmaz ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takip sonucu alacağına mahsuben davalı bankaya 22.04.2015 tarihinde cebri icra ile satılmış, ihalenin feshi davasının reddine karar verilmiş ve eldeki davanın yargılaması devam ederken bu hüküm 06.11.2018 tarihinde kesinleşmiştir. İpoteğin kaldırılması talepli davada, dava konusu ipoteğin paraya çevrilmesi nedeniyle dava konusuz hale gelmiştir. O halde; konusuz kalan dava hakkında "Karar verilmesine yer olmadığına" karar verilip (HMK m. 331/1), davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumlarına göre yargılama gideri ve vekalet ücreti hakkında (HMK m. 323/1-ğ) karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....
- K A R A R - Davacılar vekili, müvekkilleri... adına kayıtlı dükkanları 30.04.2008 tarihinde tapudan ipotekli hali ile satın aldığını, davalı bankaya ipoteğin kaldırılması için ...’ın bankaya ne kadar borcu olduğunun sorulduğunu, davalı bankanın beyanı üzerine müvekkili ...’ın davalı bankadaki hesabından 01.05.2008 tarihinde 50.000 TL.nin çekilerek borçlu...’ın hesabına borcuna mahsuben yatırıldığını, ancak dükkanlar üzerindeki ipoteğin kaldırılmadığını ileri sürerek müvekkillerinin davalı bankaya 50.000 TL.ödemeleri nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine, dükkanlar üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına, % 40 kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte dükkanların satılmaması için mecburen davalı bankaya, 22.03.2012 tarihinde 42.000.00 TL.ödeme yapılarak ipoteklerin kaldırıldığını, istirdat davası olarak davaya devam edildiğini beyan etmiştir....