Bu madde hükümlerine göre taşınmaz malı geri almayı kabul etmeyen mal sahibi veya mirasçılarının 23 üncü maddeye göre geri alma hakları da düşer. (Ek fıkra: 10/9/2014-6552/100 md.) Bu madde hükümleri, kamulaştırmanın kesinleşmesi tarihinden itibaren beş yıl geçmiş olması hâlinde uygulanmaz....
Ancak; Dava konusu taşınmazın kamulaştırılan ve bedeline hükmedilen 1.364,92 m2'lik kısmın tapusunun iptali yerine davacı adına kayıtlı olan taşınmazın tamamının tapusunun iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesi, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1 nolu bendindeki (gayrimenkulun tapusunun iptali ile yol olarak TERKİNİNE) kelimelerinin çıkartılmasına, yerine (gayrimenkulun, 1.364,92 m2'lik kısmının tapusunun iptali ile yol olarak TERKİNİNE) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; Dava konusu taşınmazın 114,05 m²'si kamulaştırıldığı ve bu kısmın tapusunun iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesi gerekirken, dava konusu taşınmazın tamamının tapusunun iptaline ve davacı adına tesciline karar verilmesi doğru değil ise de, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden gerekçeli kararın hüküm kısmının 5. satırında yer alan "tapusunun" sözcüğünden sonra gelmek üzere "kamulaştırılan 114,05 m² lik kısmının" ifadesinin metne eklenmesi suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 05.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; Kamulaştırılan 115 m2’lik pilon yerinin tapusunun iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmemiş olması; Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın 1. bendinin sonuna (115m2’lik pilon yerinin tapusunun iptali ile ayrı bir parsel numarası verilerek davacı idare adına tesciline,) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; Taraf vekillerinin dava konusu taşınmazın bedeli konusundaki anlaşmaları da gözönünde bulundurulduğunda, tespit ve tahsil edilen bedeller ve dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ile tapuya tescil ve terkini yönünden infazda tereddüte yol açacak şekilde hüküm kurulması, Doğru değilse de, bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, a)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2. paragrafındaki (geri kalan kısım ise 41.790,60-TL.'dir) kelimeleri ile rakamlarının çıkartılmasına, b)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 9. paragrafının sonuna (kamulaştırılan bölüm dışında kalan ve kamulaştırmasız el atılan yer bedeli olarak 41.790,60-TL.nin davalı idareden tahsiline) kelimeleri ile rakamlarının yazılmasına, c)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 8. ve 14. paragraflarının çıkartılmasına, yerlerine (Harita mühendisleri ..., ...,...'...
Kısmi olarak yapılan kamulaştırmalarda kamulaştırmadan arta kalan kısımdaki değer kaybının % 50 oranını geçmesi halinde, davalıya % 50 oranında değer kaybı ile yetinip yetinemeyeceği sorularak, yetindiği takdirde bu miktara göre hüküm kurulması, yetinmediği takdirde davacı idareye geri kalan taşınmaz bedelinin tamamını ödemek suretiyle taşınmazın tamamının mülkiyet hakkını kazanma imkanı sağlanmalı ve talebi halinde taşınmaz bedelinin tamamına hükmedilmeli, aksi halde bilirkişi kurullarınca belirlenen değer azalış oranına göre karar verilmesi gerektiği gözetilerek, taraflara yukarıda açıklanan hususlarda beyanda bulunmaları için mehil verilip, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması, 2)Kabule göre de; Fen bilirkişi raporuna göre taşınmazın kamulaştırılan kısmının göl alanında kaldığı anlaşıldığından dava konusu taşınmazın bu bölümünün tapusunun iptali ile 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/C maddesi uyarınca tapudan terkini...
, bugüne kadar villanın tapusunun henüz alınmadığını, satan kişinin buna yanaşmadığını, daha sonra dava konusu yerin mal kaçırma kastıyla muvazaalı olarak davalı ... tarafından diğer davalı ...’a satıldığını, kötü niyetli olduğunu, bunu bilerek aldığını açıklayarak ... adına tapuda kayıtlı bulunan villanın tapusunun iptali ile vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir....
a satılarak tapuda tescilinin sağlandığı, davacı tarafından her ne kadar Hazineye ait olan taşınmaz üzerinde yapı yaptığı, bu nedenle söz konusu taşınmazın öncelikle kendisine satılması gerektiği iddia edilmekte ise de, taşınmaz üzerinde işgal ettiği alan kadarının kendisine satılmasının teklif edilmesine rağmen bunun kabul edilmediğinin görüldüğü, bunun üzerine Hazine adına tapuda tescili yapılan söz konusu taşınmazın 2886 sayılı Kanun’da öngörülen kurallar çerçevesinde ihale yolu ile satışında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir. TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, 1968 yılından beri taşınmazın tapusunun üzerine olduğu, yaklaşık kırk yıl sonra eksik evrak gerekçesiyle tapusunun iptal edildiği, satış işleminin hukuka aykırı olduğu, öncelikli alım hakkının kullandırılmadığı ileri sürülmektedir....
Bu duyurma üzerine mal sahibi veya mirasçıları kamulaştırma bedelini aldıkları günden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte üç ay içinde ödeyerek taşınmaz malı geri alabilir. İade işleminin kamulaştırmanın ve bedelinin kesinleşmesinden sonra bir yıl içinde gerçekleşmesi halinde kamulaştırma bedelinin faizi alınmaz. Bu madde hükümlerine göre taşınmaz malı geri almayı kabul etmeyen mal sahibi veya mirasçılarının 23. maddeye göre geri alma hakları da düşer. Bu madde hükümleri, kamulaştırmanın kesinleşmesi tarihinden itibaren beş yıl geçmiş olması halinde uygulanmaz.” hükmü yer almakta olup, söz konusu maddede kamulaştırılan taşınmaza ihtiyacı kalmayan idarenin, kamulaştırmadan sonraki davranışları düzenlenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, kamulaştırılan 92 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile davacı adına tescili, birleşen davada taşınmazın davacılarca kullanıldığının tespiti ile kamulaştırma şerhinin silinmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiş, hüküm taşınmaz malikleri vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davalılardan ...’e mahkeme kararı Tebligat Yasasının 21. maddesi ve Tüzüğün 28. maddesi gereğince tebliğ edilmişse de, tebligat mazbatasında evde bulunmama nedeni yazılmadığı gibi komşunun imzası da alınmamıştır. Bu durum karşısında Yasa ve Tüzüğün yukarıda açıklanan emredici kural ve koşullarına uyulmamış olması nedeniyle adı geçen davalı adına yapılan tebligatın geçerli olduğundan bahsedilemez....