Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

müvekkilini suçlayıcı ifade verdiklerinin düşünüldüğünü, davacının bu iddiasının hukuka ve ticari tcamüllere aykırı olduğunu, davacının da içinde bulunduğu bayilerin müvekkili şirketin abonelerine hizmet sunmak yanında cihaz ithal eden distribütörlerin de bayiliğini yaptığını, abonelere telefon, tablet cihaz v.s. satışı yaptıklarını, abonelere doğrudan hizmet veren bayilerin müvekkili şirket adına sadece hat açılışı, kapanışı işlemleri yapmamakta aynı zamanda cihaz distribütörlerinin de bayiliklerini yaptıktarı için abonclere cihaz satışı da yaptıklarını, müvekkilinin cihaz satışına taraf olmadığını, cihaz satış bedellerinin ve satış politikasının müvekkili şirket ile ilgisinin bulunmadığını, davacı yana müvekkili şirket tarafından 9.699.66 TL borcu nedeniyle fatura gönderildiğini, bu bedelin ödenmediğini, davacı yanın müvekkili şirket ile imzalanan sözleşme uyarınca ödenmemiş özel nokta kira beli bulunduğunu, bu nedenle teminat mektubunun nakte çevrildiğini, davacı yanın 1.800.000,00...

    DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava; adi yazılı ön ödemeli konut satış sözleşmesi dolayısıyla ödenen bedellerin iadesi ve sözleşme kapsamında verilen senetlerin iptali istemine ilişkindir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 41. Maddesinde '' Ön ödemeli konut satışının tapu siciline tescil edilmesi, satış vaadi sözleşmesinin ise noterde düzenleme şeklinde yapılması zorunludur. Aksi hâlde satıcı, sonradan sözleşmenin geçersizliğini tüketicinin aleyhine olacak şekilde ileri süremez. '' hükümüne yer verilmiştir. Anılan madde uyarınca, davacı ile davalı şirket arasında 22.01.2018 tarihinde düzenlenen daire satış sözleşmesi adi yazılı şekilde düzenlendiğinden geçersizdir....

    Davacı, ön ödemeli konut satış sözleşmesi uyarınca tüketici sıfatına haiz, davalı ise ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi (satıcı) konumunda bulunmaktadır. Satıcının ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi durumunda, ön ödemeli konut satış sözleşmesinin özellikleri var olsa bile, bu sözleşme tüketici işlemi olarak kabul edilemez. Alıcının ise satış konusu taşınmazı konut olarak kullanma amacıyla edinmesi gerekmektedir. Aksi takdirde alıcının tüketici sıfatına sahip olması mümkün değildir. Gerçek kişiler dışında, tacir sıfatı bulunmayan tüzel kişiler (dernekler, vakıflar vs.) de konut amaçlı taşınmaz edinebilirler. Ülkemizde inşaat sektörünün sürekli büyümesi, çeşitli tüketici sorularını da beraberinde getirmiştir. Bunlardan biri de uygulamada "maketten satış", "projeden satış" veya "sat - yap" olarak adlandırılan ön ödemeli konut satışlarında karşılaşılan sorunlardır....

      TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 17/07/2020 NUMARASI : 2018/519 ESAS 2020/665 KARAR DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Kampanyalı Satış KARAR : Adana 3.Tüketici Mahkemesi'nin 17/07/2020 tarih ve 2018/519 Esas 2020/665 sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davacı ve davalı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan esas incelemesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Müvekkilinin davalı şirket tarafından yaptırılan tanıtımda psikolojik baskı altında yanıltılmak suretiyle sözleşmeyi inceleme imkanı ve sağlıklı düşünme fırsatı ve süresi tanınmadan matbu konut satış sözleşmesini imzaladığını, müvekkilinin daha sonra sözleşmeyi ve sistemle ilgili incelemeyi yaptıktan sonra yanıltıldığını düşünerek ve ayrıca ekonomisinin bozulması nedeniyle 14/11/2018 tarihinde cayma bildirimi ile davalı şirkete sözleşmeden caymak istediğini bildirdiğini, ancak davalı şirketin sözleşmeyi iptal edemeyeceklerini, ayrıca ödememe durumunda derhal sözleşmeyle ilgili icra takibi yapılacağını...

      Davacı, ön ödemeli konut satış sözleşmesi uyarınca tüketici sıfatına haiz, davalı ise ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi ( satıcı) konumunda bulunmaktadır. Satıcının ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi durumunda, ön ödemeli konut satış sözleşmesinin özellikleri var olsa bile, bu sözleşme tüketici işlemi olarak kabul edilemez. Alıcının ise satış konusu taşınmazı konut olarak kullanma amacıyla edinmesi gerekmektedir. Aksi takdirde alıcının tüketici sıfatına sahip olması mümkün değildir. Gerçek kişiler dışında, tacir sıfatı bulunmayan tüzel kişiler (dernekler, vakıflar vs.) de konut amaçlı taşınmaz edinebilirler. Ülkemizde inşaat sektörünün sürekli büyümesi, çeşitli tüketici sorularını da beraberinde getirmiştir. Bunlardan biri de uygulamada " maketten satış", "projeden satış" veya "sat - yap" olarak adlandırılan ön ödemeli konut satışlarında karşılaşılan sorunlardır....

      TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 03/12/2020 NUMARASI : 2020/667 ESAS - 2020/939 KARAR DAVA KONUSU : Satıcı Tarafından Açılan Kampanyalı Satış KARAR : İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....

      Tüketici Hukukunda ayıba ilişkin düzenleme satış sözleşmesinin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 4077 sayılı tüketicinin korunması hakkındaki kanunun 4. Maddesinde yer almaktadır. Anılan maddenin 1. Fıkrasında ''Ambalajında, etiketinde tanıtım ve kullanma kılavuzunda yer alan veya satıcı tarafından vaadedilen veya standardında tespit edilen nitelik ve/veya niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydayı azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mal veya hizmetler ayıplı mal veya ayıplı hizmet olarak kabul edilir.'' denilmekte devam eden fıkralarda ise buna ilişkin biçimsel koşullar sayılmaktadır. Ayıp; yasa ya da sözleşmede öngörülen unsurlardan birinin veya birkaçının eksikliği ya da olmaması gereken vasıfların olmasıdır. Eksik iş ise sözleşme konusu işlerin yapılmamasıdır. 4077 sayılı kanun 4. Maddesinin 2....

      ESAS NO : 2022/94 KARAR NO : 2022/365 DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 04/02/2022 KARAR TARİHİ: 11/05/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının, “...MARKET” adıyla Davalı firmanın ürünlerini de (... vb) bol miktarda satan bir bayi olduğunu, davalı ... firmasının, sık sık düzenlediği satışı teşvik edici promosyonlar kapsamında 14.07.2021-30.09.2021 (Bitiş tarihi davalı firma tarafından sonradan 30 gün daha uzatılmıştır) tarihleri arasında devam eden bir kampanya düzenlendiğini, buna göre kampanyanı ; Tüm ülke sınırları içerisinde geçerli olup, müşterinin, davalı firmanın pazarladığı ürünler olan 2,5 litrelik ..., ... ve ...ın 2 adet gümüş renkli kapakları altında yer alan kodu “Daha- Daha” uygulaması veya sitesine girerek elde ettiği QR kodu veya dijital şifreyi, kampanyaya katılan bir satış...

        Kampanyalı Sözleşme şartlarında anlaşarak 29.03.2018 tarihinde ... Kurumsal Tip Abonelik Sözleşmesi imzalandığı, davacının ...'a hatları eski operatörden taşırken çıkacak cayma bedelini karşılamak ve ücretsiz cihaz ilave edilmesi planladığı, ancak davacı şirket hakkında KKB Kredi Kayıt Bürosu sisteminde yapılan sorgulamada sicil puanı düşük çıktığından ücretsiz cihaz tanımlanma hakkının çıkmadığı, davacı şirketle yeniden görüşme yapıldığı bu durumun kendisine iletildiği, davacıya bütçesiz, GSM hatlarına indirim verilecek bir teklifte bulunulduğu, davacının teklifi kabul etmesi üzerine hatların ...'...

          Davalı vekili, davacının haksız rekabet olarak gördüğü, kampanyalar ile getirilen azami alım sınırı, kampanyali ürünlerin stoklarla sınırlı olması nedeniyle kampanyalardan olabildiğince fazla müşterinin yararlanması amaçlı olduğunu, kampanyaların müşterilerin ticaretin olağan akışı içerisinde yaptığı alımları etkilemeyen, bir yan teklif mahiyetinde olduğunu, kampanyaların şartlarının müvekkil şirket tarafından tüm müşterilere-konumları ve kategorileri önem arz etmeksizin - eşit şekilde uygulandığını, kampanya kapsamında kampanyalı ürünlerin Alcon'un stoklan ile sınırlı olduğunu, kampanyaların sadece 25 gün süre ile geçerli olduğunu, davacının taleplerinin haksız olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu