Uygulama kadastrosu yapılırken öncelikle zeminde bulunan ve tesis kadastrosu tarihinde mevcut olan sabit nokta ve sınırlardan, aynı döneme ya da yöreye ait farklı amaçlarla üretilmiş haritalar ile benzeri verilerden yararlanılarak yapılan teknik çalışmalarla, tesis kadastrosuna ait pafta haritaları ortofoto üzerine işlenmekte; haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı tespit edilip varsa hatalar yöntemine uygun şekilde giderilmekte, düzenlenen ada raporu ile yapılan teknik çalışmalar ve gerekçeleri açıklanmakta; bundan sonra yukarıda sözü edilen yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutulmak suretiyle, ilk tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılarak, uygulama tutanağı düzenlenmekte ve uygulama kadastrosu haritaları üretilmektedir....
Ayrıca Hükme esas alınan Harita Mühendisi Bilirkişi' nin düzenlemiş olduğu 3.6.2014 tarihli raporda uygulama kadastrosu sonucu yapılan düzeltmenin doğru olduğu belirtilmiş ise de uygulama kadastrosu davacıya ait 105 ada 10 parsel sayılı taşınmazın tesis kadastrosunda belirlenen yüzölçümü ile uygulama kadastrosu sonucu belirlenen yüzölçüm arasındaki farkın 4309,29 metrekare olduğu belirlendiği halde, Harita Mühendisince düzenlenen raporda ise 105 ada 10 parselin yüzölçümünün yapılan uygulama kadastrosu sonucu, tesis kadastrosunda tespit edilen yüzölçümüne nazaran 5479,85 metrekare azaldığı belirlendiği, dolayısıyla uygulama kadastrosu sonucu tespit edilen yüzölçümünde meydana gelen azalış miktarı ile fen bilirkişisi raporunda tespit edilen azalış miktar arasında da farklılık bulunduğu halde, bu çelişki giderilmeden hüküm kurulmuş olması da doğru değildir....
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1949 yılında 3116 Sayılı Yasaya göre yapılan orman tahdidi ile 2007 yılında yapılan ve 19.08.2008 tarihinde ilan edilen orman kadastrosu yapılmış olan ormanlarda aplikasyon ve 2/B uygulaması ile henüz sınırlandırması yapılmamış ormanlarda orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 1949 yılında 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda, dava konusu taşınmazlar orman sınırları içinde bırakılmış, 2007 yılında yapılan ve 19.08.2008 tarihinde ilan edilen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılmıştır. Yörede 1954 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise taşınmazların, daha önce yapılan orman kadastrosu sınırları içinde olduğu gözönünde bulundurulmadan, hata ile ikinci kere kadastrosu yapılarak kişiler adlarına özel mülk olarak tesbit ve yolsuz olarak tescil edilmiştir....
Somut olaya gelince; davacı taraf paftada tersimat hatası bulunduğu, uygulama kadastrosu ile de bu hatanın tekrar edildiğini ileri sürürek dava açmış, davalı taraf ise sınırın ilk ... ile aynı sınır olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir. İncelenen dosya kapsamına göre, uygulama kadastrosu sırasında tesis kadastrosu ile oluşan sınırın aynen esas alındığı, bir tersimat veya ölçü hatasının bulunmadığı, fen bilirkişi raporunda ve bu rapor esas alınarak oluşturulan hükümde, tesis kadastrosu sırasında taraflar arasındaki mülkiyete ilişkin sınırların yanlış belirlendiğine ilişkin iddianın, sınırın hendeğin ortası olması gerektiği kanaati ile fen bilirkişi raporunda ve mahkemece sınırlandırma hatası olarak nitelendirildiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davadan dolayı yerel mahkemece verilen hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Temyiz incelemesi yapılabilmesi için; 31/05/2017 tarihli geri çevirme kararında yörede orman kadastrosu yapılıp yapılmadığı, yapıldı ise buna ilişkin evrakların ilgili kurumlardan getirtilmesi istenmiş ise de karar gereği yerine getirilmemiştir. İade kararında değinildiği üzere dosya kapsamından yörede orman kadastrosu yapılıp yapılmadığı denetlenememektedir. Dava dilekçesinde yörede orman kadastrosu yapıldığı belirtilmekte olup mahkemenin Orman Yönetimine yazdığı müzekkeresine ilgili orman müdürlüğünce verilen 20/06/2014 tarih ve 1236809 sayılı cevap yazısında “kesinleşmiş orman kadastrosu yoktur" denmektedir. Fen bilirkişi raporunda ise yörede orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması yapıldığı belirtilmektedir....
Uygulama kadastrosu yapılırken öncelikle zeminde bulunan ve ilk kadastro tarihinde de mevcut olan sabit noktalardan, aynı döneme ve öncesine ait farklı amaçlarla üretilmiş haritalar ile benzeri verilerden yararlanılarak yapılan bir dizi teknik çalışmalardan sonra tesis kadastrosu haritaları ortofoto üzerine işlenmekte, haritanın zemine uygun olmaması halinde 2013/7329-9167 farklılıkların nerelerden kaynaklandığı tespit edilerek ada raporu düzenlenmekte ve bundan sonra yukarıda sözü edilen yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak ilk tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılarak uygulama tutanağı düzenlenmekte ve uygulama kadastrosu haritaları üretilmektedir. İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır....
Uygulama kadastrosu yapılırken öncelikle, zeminde bulunan ve tesis kadastrosu tarihinde mevcut olan sabit nokta ve sınırlardan, aynı döneme ya da yöreye ait farklı amaçlarla üretilmiş haritalar ile benzeri verilerden yararlanılarak yapılan teknik çalışmalarla, tesis kadastrosuna ait pafta haritaları ortofoto üzerine işlenmekte; haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı tespit edilip varsa hatalar yöntemine uygun şekilde giderilmekte, düzenlenen ada raporu ile yapılan teknik çalışmalar ve gerekçeleri açıklanmakta; bundan sonra yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılarak, uygulama tutanağı düzenlenmekte ve uygulama kadastrosu haritaları üretilmektedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: 1- Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/2- a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu tespitine karşı askı ilan süresi içinde açılan kadastro tespitine itiraz davasıdır. 2- Çekişmeli taşınmazın bulunduğu Aydın İli, Karpuzlu İlçesi, Abak Mahallesinde, 1956 yılında yersel takeometrik ölçü yöntemi ile yapılan tesis kadastrosu çalışmaları ile 2020 yılında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/2- a maddesi uyarınca yapılan uygulama (güncelleme-yenileme) kadastrosu çalışmaları bulunmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: 1- Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/2- a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu tespitine karşı askı ilan süresi içinde açılan kadastro tespitine itiraz davasıdır. 2- Çekişmeli taşınmazın bulunduğu Aydın İli, Karpuzlu İlçesi, Abak Mahallesinde, 1956 yılında yersel takeometrik ölçü yöntemi ile yapılan tesis kadastrosu çalışmaları ile 2020 yılında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/2- a maddesi uyarınca yapılan uygulama (güncelleme-yenileme) kadastrosu çalışmaları bulunmaktadır....
Dolayısıyla çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede arazi kadastrosundan önce yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunduğu gibi orman kadastrosu ve genel arazi kadastrosu işlemleri, tâbi oldukları kanun, hukukî konuları ve doğurdukları sonuç itibariyle birbirinden farklı olduğundan, genel kadastrodan sonra yapılan orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B uygulaması da 3402 sayılı Kanunun 22/1. maddesi anlamında 2. kadastro olarak kabul edilemez. 3402 sayılı Kanunun 22. maddenin beşinci fıkrasında “Tahditleri yapılarak kesinleşmiş ve tescil edilmiş ormanlara ait kayıt ve belgeler tapu kütüğüne olduğu gibi aktarılır” hükmü bulunmaktadır. 3402 sayılı Kanunun yürürlüğü tarihinden önce genel kadastrosu yapılan yerlerde, tahditleri yapılmayan ormanlarda ve yine bu yasanın yürürlüğünden sonra aynı Kanunun 4/3. maddesi hükmüne göre yapılan çalışma sonucu tescili yapılan ormanlarda ne gibi işlem yapılacağı konusunda Kadastro Kanununda hüküm bulunmadığından, bu tür ormanlar hakkında özel kanun olan...