Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uygulama kadastrosu yapılırken öncelikle zeminde bulunan ve ilk kadastro tarihinde de mevcut olan sabit noktalardan, aynı döneme ve öncesine ait farklı amaçlarla üretilmiş haritalar ile benzeri verilerden yararlanılarak yapılan bir dizi teknik çalışmalardan sonra tesis kadastrosu haritaları ortofoto üzerine işlenmekte, haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden kaynaklandığı tespit edilerek ada raporu düzenlenmekte ve bundan sonra yukarıda sözü edilen yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılarak uygulama tutanağı düzenlenmekte ve uygulama kadastrosu haritaları üretilmektedir. İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle, mahkemelerce, amaca uygun bir inceleme ve araştırma yapılması zorunludur....

    Hukuk Dairesinin 09.11.2006 gün ve 2006/10882-14504 sayılı bozma kararında özetle; “Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin yeterli olmadığı, yörede yapılan makiye ayırma işlemine, komisyon yasa ve yönetmelik hükümlerine uygun kurulmadığı ve çalışmadığından değer verilemeyeceği gibi, yapılan işlemin orman rejimi dışına çıkarma işlemi olmadığı, yörede 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre 1942 yılında yapılan orman kadastrosu ile sadece devlet ormanlarının belirlendiği, yörede daha sonra 4785 Sayılı Yasa hükümlerine göre orman kadastrosu yapılmadığı bu nedenle bu haritanın uygulanması suretiyle çekişmeli taşınmazın devletleşen orman alanlarından olup olmadığının belirlenemeyeceği gibi bu tahditi yok sayan ve yeniden yapılan 1976 yılındaki orman kadastrosu ile daha önce yapılan orman kadastrosu sınırları içinde bırakılan alanların orman sınırları dışında bırakılmasının hukuken değer taşımayacağı, 1990 yılında mutabakat zaptı adı altında düzenlenen tutanak ve haritaya da değer verilemeyeceği...

      Dosya kapsamından, dava konusu yeni 202 ada 12 parsel sayılı taşınmazın, uygulama kadastrosu sırasında tüm sınırlarının sabit sınır tipinde belirlenmesine rağmen, 23/05/1969 tarihli tesis kadastrosu orjinal ölçü krokisinde ve tesis kadastrosu paftasında, taşınmaz sınırlarında sabit sınır tesisi bulunduğunu gösteren harita özel işaretinin bulunmadığı anlaşılmıştır....

      tesis kadastro paftası, eski tarihli hava fotoğrafı, yeni tarihli orto foto ve yenileme kadastrosu ölçülerinin uyumsuz olduğu; yenileme kadastrosu ölçülerinin, eski tarihli hava fotoğrafındaki ve yeni tarihli ortofotodaki sınırlar ile uyumlu olduğu, krokide ilk tesis kadastro sınırlarını kırmızı renkte, 22/2- a yenileme kadastrosu sınırlarını yeşil renkte gösterdiklerini, aradaki alan farkının ilk tesis kadastrosu teknolojisinin, günümüz koşullarını sağlamamasından kaynaklandığı, 22/2- a yenileme çalışmalarının mevzuata uygun olduğu bildirilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Dava konusu eski 603 ve 604 yeni 239 ada 41 ve 42 parsel sayılı taşınmazlara ait; 1-Uygulama kadastrosu ada raporunun, 2- Taşınmazların tesis kadastrosu tutanak örnekleri ile kadastro sonucu oluşan tapu kayıtlarının tüm tedavülleri ile çekişmeli taşınmazlar ve komşu taşınmazları birlikte gösterir tesis kadastrosu sırasında düzenlenen onaylı pafta örneğinin, 3- Taşınmazlar ve komşu taşınmazlara ait tesis kadastrosu sırasında düzenlenen orijinal ölçü krokisinin okunaklı ve onaylı örneğinin, 4- Eski 603 parsel sayılı taşınmaz hakkında 3402 sayılı Kanunun 41. maddesi gereği yapılan düzeltme işlemine ilişkin tüm belgelerin, Getirtilerek dosyaya konulması, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın GERİ ÇEVRİLMESİNE...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Temyiz incelemesi sırasında, dosya içinde bulunmadığı anlaşılan; 1- Davacıya ait eski 1503, yeni 103 ada 1 parsel sayılı taşınmaza ait tesis kadastrosu tutanak örneği ile taşınmazı komşuları ile bir arada gösterir tesis kadastro paftasının, 2- Davacının dava dilekçesinde husumet yönelttiği eski 1500 ve 1502 parsel sayılı taşınmazlara ait uygulama kadastrosu tespit tutanağı aslı ile tesis kadastrosu tutanak örneği ve tapu kayıtlarının tüm tesis ve tedavülleri ile birlikte, 3- Davacıya ait taşınmaza komşu olup yenileme sonucu 137 ada 94 parsel numarasını alan taşınmaza ait uygulama kadastrosu tespit tutanağı aslı ile tesis kadastrosu tutanak örneğinin getirtilerek dosya içerisine konulması, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine...

          Yukarıda yer alan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, uygulama kadastrosu, önemli oranda bir mühendislik faaliyetidir. Hal böyle olunca mahkemelerce, öncelikle denetime veri teşkil edecek eski tarihli hava fotoğrafları, uydu fotoğrafları ortofoto, tesis kadastrosu haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanılan diğer haritalar gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir....

            Dosya kapsamından, uygulama kadastrosunda, kullanım kadastrosu sırasında üretilen koordinat değerlerinin esas alındığı, kullanım kadastrosu sınırı ile uygulama kadastrosu sınırlarının örtüştüğü, çalışmanın usule uygun olduğu ancak kullanım kadastrosu sırasında hesap hatası nedeniyle taşınmazların yüzölçümlerinin farklı yazıldığı, gerçek yüzölçümlerinin uygulama kadastrosu ile belirlendiği şekilde olduğu anlaşılmaktadır. Başka bir ifade ile tarafların 2924 sayılı Yasa'ya göre satın aldıkları parsel sınırları ile uygulama kadastrosu sonucu oluşturulan parsel sınırları aynıdır. Ancak tarafların fiilen zeminde kullandıkları sınırlar farklı olup uyuşmazlık da bu noktada toplanmaktadır. Uzman teknik bilirkişinin raporuna ekli krokiye göre, tarafların ve yerel bilirkişilerin göstermiş oldukları sınırlar birbirinden farklı olup, müşterek bir sınır gösterememişlerdir. Bu durumda taraflar arasındaki ihtilafın mülkiyete ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

              kadastrosu haritaları üretilmektedir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Dairemizin 30.01.2014 tarihli geri çevirme kararında çekişmeli 4916 parsel sayılı taşınmazın tesis kadastrosu tutanak örneği ile uygulama kadastrosu sonucu düzenlenen tutanağının aslı istenildiği halde yalnızca tesis kadastrosu tutanağının örneği gönderilmiştir. Bunun üzerine Dairemizce 25.09.2014 tarihli geri çevirme kararı ile çekişmeli eski 4916 parsel sayılı taşınmazın uygulama kadastrosu sonucunda 113 ada 23 parsel olarak düzenlenen uygulama tutanağının aslı tekrar istenmiş yerine getirilmemesi halinde ilgililer hakkında yasal işlem başlatılacağı uyarısına rağmen yine 4916 parsel numarasıyla düzenlenen tesis kadastrosu tutanağının örneği gönderilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu