Nitekim 3402 sayılı Kadastro Kanunu'na eklenen ek 5. madde ile kadastrosu veya tapulaması tamamlanan çalışma alanlarında, orman kadastrosu ya da tahdidi yapılmamış ormanların aynı Kanun'un 4 ve 39. maddelerde yer alan esaslar çerçevesinde kadastroya tabî tutulacağı hükme bağlanmıştır. 33. O hâlde, yukarıda açıklandığı üzere Orman Kanunu’nun özel kanun olması, arazi kadastrosunun yapılış yöntemi ve kadastro ekibin oluşumu, orman kadastrosunun özel ve teknik bilgi gerektirmesi, orman kanunlardaki “orman kadastrosu orman kadastrosu komisyonları tarafından yapılır” şeklindeki kesin düzenleme karşısında orman kadastrosunun ikinci kadastro olduğunu söylemek mümkün değildir. 34....
Köyü, Kabakuş Burnu Mevkiinde bulunan davalı adına kayıtlı 1328 nolu parselin, bölgede 2007 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu çalışmaları sırasında 81 nolu orman kadastro komisyonu tarafından orman kadastrosu sınırları içerisinde bırakıldığını belirterek davalılar adına olan tapunun iptaliyle orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi gereği 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 Sayılı Yasaya göre yapılan orman kadastrosu 28.02.2008 ‘de ilan edilerek 28.08.2008 tarihinde kesinleşmiştir. Arazi kadastrosu çalışmaları ise 1958 yılında yapılmış ve dava konusu parsel itirazsız kesinleşerek tapuya tescil edilmiştir....
Mevkiinde bulunan davalılar adına kayıtlı 3253 nolu parselin, bölgede 2007 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu çalışmaları sırasında 81 nolu orman kadastro komisyonu tarafından orman kadastrosu sınırları içerisinde bırakıldığını belirterek davalı adına olan tapunun iptaliyle orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi gereği 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 Sayılı Yasaya göre yapılan orman kadastrosu 28.02.2008’de ilan edilerek 28.08.2008 tarihinde kesinleşmiştir. Arazi kadastrosu çalışmaları ise 1958 yılında yapılmış ve dava konusu parsel itirazsız kesinleşerek tapuya tescil edilmiştir....
İlçesi, Karatekin Köyünde bulunan davalı adına kayıtlı 3287 nolu parselin, 2007 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu çalışmaları sırasında 81 nolu orman kadastro komisyonu tarafından orman kadastrosu sınırları içerisinde bırakıldığını belirterek davalı adına olan tapunun iptaliyle orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi gereği 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 Sayılı Yasaya göre yapılan orman kadastrosu 28.02.2008'de ilan edilerek 28.08.2008 tarihinde kesinleşmiştir. Arazi kadastrosu çalışmaları ise, 1958 yılında yapılmış ve dava konusu parsel itirazsız kesinleşerek tapuya tescil edilmiştir....
Köyü, Mantarlık mevkiinde bulunan davalı adına kayıtlı 2791 nolu parselin, bölgede 2007 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu çalışmaları sırasında 81 nolu orman kadastro komisyonu tarafından orman kadastrosu sınırları içerisinde bırakıldığını belirterek davalı adına olan tapunun iptaliyle orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi gereği 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 Sayılı Yasaya göre yapılan orman kadastrosu 28.02.2008'de ilan edilerek 28.08.2008 tarihinde kesinleşmiştir. Arazi kadastrosu çalışmaları ise, 1959 yılında yapılmış ve dava konusu parsel itirazsız kesinleşerek tapuya tescil edilmiştir....
Arazi kadastrosu çalışmaları ise 1959 yılında yapılmış ve dava konusu parsel itirazsız kesinleşerek tapuya tescil edilmiştir. 6831 Sayılı Orman Yasasının 7. maddesi “Devlet ormanları ile evvelce sınırlaması yapılmış olup da herhangi bir nedenle orman sınırları dışında kalmış ormanların, orman kadastrosu ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde bulunan her çeşit taşınmaz malların ormanlarla müşterek sınırının tayini ve tesbiti orman kadastro komisyonları tarafından yapılır.” hükmü gereğince yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamasına ait harita ve tutanaklar ile arazi kadastrosu paftasının uzman orman ve fen bilirkişisi tarafından uygulanması sonucu, dava konusu taşınmazın 2007 yılında yapılarak 2008 yılında kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı anlaşılırsa, 6831 Sayılı Yasanın 11/1. maddesinde öngörülen orman kadastrosunun iptali için öngörülen hak düşürücü sürelerin geçtiği, davacı; genel arazi kadastrosundan önceki hukuki sebeplere değil, kadastrodan...
Uygulama kadastrosu yapılırken öncelikle zeminde bulunan ve tesis kadastrosu tarihinde mevcut olan sabit nokta ve sınırlardan, aynı döneme ya da yöreye ait farklı amaçlarla üretilmiş haritalar ile benzeri verilerden yararlanılarak yapılan teknik çalışmalarla, tesis kadastrosuna ait pafta haritaları ortofoto üzerine işlenmekte; haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı tespit edilip varsa hatalar yöntemine uygun şekilde giderilmekte, düzenlenen ada raporu ile yapılan teknik çalışmalar ve gerekçeleri açıklanmakta; bundan sonra yukarıda sözü edilen yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak ilk tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılarak, uygulama tutanağı düzenlenmekte ve uygulama kadastrosu haritaları üretilmektedir....
Uygulama kadastrosu yapılırken öncelikle zeminde bulunan ve tesis kadastrosu tarihinde mevcut olan sabit nokta ve sınırlardan, aynı döneme ya da yöreye ait farklı amaçlarla üretilmiş haritalar ile benzeri verilerden yararlanılarak yapılan teknik çalışmalarla, tesis kadastrosuna ait pafta haritaları ortofoto üzerine işlenmekte; haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı tespit edilip varsa hatalar yöntemine uygun şekilde giderilmekte, düzenlenen ada raporu ile yapılan teknik çalışmalar ve gerekçeleri açıklanmakta; bundan sonra yukarıda sözü edilen yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak ilk tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılarak, uygulama tutanağı düzenlenmekte ve uygulama kadastrosu haritaları üretilmektedir....
SONUÇ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre, davacı vekili tarafından, T4 aleyhine, askı ilan süre içinde, uygulama kadastrosu tespitine itiraz istemi ile açılan davanın yapılan yargılaması sonunda; Dava konusu yeni 112 ada 1 (eski 826) parsel sayılı taşınmazın uygulama kadastrosu tutanağı ekinde gönderilen tesis kadastrosu orjinal ölçü krokisine göre, taşınmazın tesis kadastrosunun takeometrik ölçü yöntemi ile yapıldığının anlaşılmasına rağmen, denetime veri teşkil etmek üzere tesis kadastrosu sırasında düzenlenen takeometrik ölçü karneleri, sınırlandırma krokisi, var ise tesis kadastrosunun dayanağı diğer teknik belgeler; yine tesis kadastrosu sırasında dava konusu taşınmaz hakkında düzenlenen kadastro tutanağı, var ise komisyon kararı ve mahkeme ilamının okunaklı ve onaylı suretleri dosya içine getirtilmeden; tesis kadastrosunun 1971 yılında fotogrametrik yöntemle yapıldığını bildiren, uygulama kadastrosu ile tespit edilen taşınmaz sınırlarının, öncelikle tesis kadastrosunun altlığı...
Uygulama kadastrosu yapılırken öncelikle zeminde bulunan ve tesis kadastrosu tarihinde mevcut olan sabit nokta ve sınırlardan, aynı döneme ya da yöreye ait farklı amaçlarla üretilmiş haritalar ile benzeri verilerden yararlanılarak yapılan teknik çalışmalarla, tesis kadastrosuna ait pafta haritaları ortofoto üzerine işlenmekte; haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı tespit edilip varsa hatalar yöntemine uygun şekilde giderilmekte, düzenlenen ada raporu ile yapılan teknik çalışmalar ve gerekçeleri açıklanmakta; bundan sonra yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak ilk tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılarak, uygulama tutanağı düzenlenmekte ve uygulama kadastrosu haritaları üretilmektedir....