Diğer taraftan, kullanım kadastrosu çalışmasına tabi 2/B parseli içinde bulunduğu halde, aplikasyon ve teknik hatanın düzeltilmesi çalışmaları sırasında yapılan yanlışlıklar sonucu kullanım kadastrosu sınırları içine alınmayan taşınmazlar varsa; idarenin, kullanım kadastrosu yapılması planlanan 2/B parselinin bir bölümünü kullanım kadastrosu yapılacak sınırlar dışında bırakma yetkisi bulunmadığından; bu taşınmazlar hakkında da 2/B parseli olarak ... adına tescil edilmesi ve kullanıcı ya da muhdesat şerhi verilmesi istemiyle dava açılması da mümkündür. Ancak, hangi birim ve hangi 2/B parsellerinde ne zaman ve hangi sırayla kullanım kadastrosu yapılacağını planlama hususunun takdiri idareye ait bulunduğundan, henüz kullanım kadastrosu çalışması yapılmayan 2/B parselleri hakkında, idareyi kullanım kadastrosu yapmaya zorlayacak şekilde adli yargı yerinde dava açılamaz....
Bozma ilamında, dava konusu taşınmazlara ait tesis kadastrosu paftası ile uygulama kadastrosu paftasının çakıştırılması istenilmiş olmasına rağmen, Mahkemece yalnızca taşınmazların uygulama kadastrosu sonucunda oluşan sınırları ile Kadastro Komisyon kararı uyarınca tesis edilen sınırı bir arada gösterir, taşınmazların uygulama kadastrosu sonucunda oluşan müşterek sınırının, Kadastro Komisyonu kararı uyarınca ne sebeple mülkiyet değişikliğine yol açacak şekilde değiştirildiğini açıklamaktan uzak, denetime elverişsiz teknik bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle hüküm kurulmuştur....
Hal böyle olunca; İlk Derece Mahkemesince, uygulama kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı, uygulama kadastrosu ile eldeki mevcut tesis kadastrosu paftasından hareketle yeni pafta oluşturulacağı, dava konusu taşınmazlar arasında davacıya ait taşınmazı aleyhine azalma olduğu görülen kısımda, tesis kadastrosu sırasında sabit kabul edilebilecek her hangi bir sınırın mevcut olmadığı, buna göre, eldeki davada, tesis kadastrosu sonucu oluşan sınırlardan ayrılmayı gerektiren bir durumun bulunmadığı ve tesis kadastrosu ile oluşan sınırların esas alınması gerektiği gözetilerek karar verilmesi gerekirken, delillerin yanılgılı değerlendirmesi sonucunda yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya uygun bulunmadığından, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
belgelerin ve uygulama kadastrosu sırasında tanzim edilen ada raporunun onaylı örneklerinin Tapu ve ......
Bu nedenle; 1- Dava konusu taşınmazları komşularıyla birlikte gösterir geniş çaplı birleşik kroki ile komşu parsellerin tesis ve uygulama kadastrosu tutanak örneklerinin ve tesis kadastrosu sonucu oluşan tapu kayıtlarının onaylı örneklerinin, 2- Çekişmeli eski ...yeni 512 ada 6 parsel sayılı taşınmazın tesis kadastrosu tutanağının onaylı örneği ile taşınmazın uygulama kadastrosu tutanağının aslının, eski 3837 yeni ... ada 6 parsel, eski 3836 yeni 512 ada ... parsel ve eski 3835 yeni 512 ada 8 parsel sayılı taşınmazların tesis kadastrosu sonucu oluşan tapu kayıtlarının tesisinden itibaren tüm tedavüllerinin onaylı örneklerinin (ilk oluşumlarından itibaren tapu kütük sayfaları ile birlikte) ve çekişmeli taşınmazlara ait tesis ve uygulama kadastrosu orijinal ölçü krokilerinin Tapu ve Kadastro Müdürlüklerinden getirtilerek dosyasına konulması, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 16.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 1- Çekişmeli taşınmaza komşu 171 ada 2, 3, 6, 5 ve 8 parsel sayılı taşınmazlara ait uygulama kadastrosu tutanak örnekleri ile tapu kayıtlarının onaylı örneklerinin, 2- Davacıya ait 171 ada 4 parsel sayılı taşınmazı komşuları ile bir arada gösteren ve tesis kadastrosu sırasında tanzim edilen orjinal ölçü krokisinin okunaklı ve büyütülmüş örneği, ölçü çizelgesi, hesap cetveli, tesis kadastrosu paftası ile uygulama kadastrosu paftasının onaylı birer örneğinin getirtilerek dosyaya konulması, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 29.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Yöntemine uygun yapılmayan uygulama kadastrosu, mülkiyete ilişkin kazanılmış hakların ihlali sonucunu doğurur. Bu nedenle, uygulama kadastrosundan kaynaklanan ihtilafın çözümü için nasıl bir araştırma yapılması gerektiği hususu önem taşımaktadır. Yukarıda yer alan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, uygulama kadastrosu, önemli oranda bir mühendislik faaliyetidir....
Uygulama kadastrosu yapılırken öncelikle zeminde bulunan ve ilk kadastro tarihinde de mevcut olan sabit noktalardan, aynı döneme ve öncesine ait farklı amaçlarla üretilmiş haritalar ile benzeri verilerden yararlanılarak yapılan bir dizi teknik çalışmalardan sonra tesis kadastrosu haritaları ortofoto üzerine işlenmekte, haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden kaynaklandığı tespit edilerek ada raporu düzenlenmekte ve bundan sonra yukarıda sözü edilen yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılarak uygulama tutanağı düzenlenmekte ve uygulama kadastrosu haritaları üretilmektedir. İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır....
Yöntemine uygun yapılmayan uygulama kadastrosu, mülkiyete ilişkin kazanılmış hakların ihlali sonucunu doğurur. Bu nedenle, uygulama kadastrosundan kaynaklanan ihtilafın çözümü için nasıl bir araştırma yapılması gerektiği hususu önem taşımaktadır. Yukarıda yer alan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, uygulama kadastrosu, önemli oranda bir mühendislik faaliyetidir....
Davacı ... uygulama kadastrosu sırasında tapuda müştereken adına kayıtlı bulunan eski 501 parsel sayılı taşınmazın, eski 502 sayılı parsel (ifrazla 150 ada 5 ve 151 ada 3 parsel sayılı taşınmazlar oluşmuş) ile olan ortak sınırının tesis kadastrosu sırasında yanlış belirlendiğini, uygulama kadastrosu sırasında da tesis kadastrosu sınırına itibar edildiğini oysa iki taşınmaz sınırının sabit sınır olduğunu ileri sürerek dava açmıştır....