Bu dava derdest iken itirazının Kadastro Komisyonunca reddine karar verilmiştir. Kadastro Komisyonunun red kararına karşı dava açılmamıştır. Davacı ... tarafından Asliye Hukuk Mahkemesine açılan dava görevsizlik kararı verilerek Kadastro Mahkemesine gönderilmiş, Kadastro Mahkemesince, kadastro komisyonu kararına karşı süresinde dava açılmadığından çekişmeli taşınmazların tespitlerinin kesinleştiği, tapu kayıtlarının oluştuğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, ... mirasçıları olan davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece; 31.07.1989 tarihli kadastro komisyonu kararına karşı süresi içinde dava açılmadığından çekişmeli taşınmazların tespitlerinin kesinleştiği ve 12.09.1989 ve 19.9.1989 tarihlerinde tapu kayıtlarının oluştuğu, kabul edilmek suretiyle karar verilmiş ise de; değerlendirme dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmazların tespiti 25.08.1986 tarihinde yapılmış olup, davacılar murisi tespite 22.05.1987 tarihinde itiraz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında ... İlçesi, ... Mahallesi, 109 ada 27 parsel sayılı 1247,54 m² yüzölçümündeki taşınmazın, ... ve ... zilyedliğinde olduğu belirtilmiş, ancak; kadastro mahkemesinde dava konusu taşınmaz için dava açılmış olması sebebi ile malik hanesi boş bırakılarak kadastro tutanak ve ekleri kadastro mahkemesine devredilmiştir. Davacı, 11/04/2008 havale tarihli dilekçesi ile; ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında ... İlçesi, ... Mahallesi, 109 ada 25 parsel sayılı 1495,50 m² yüzölçümündeki taşınmazın, ..., ... ve ... zilyetliğinde olduğu belirtilmiş, ancak; kadastro mahkemesinde dava konusu taşınmaz için dava açılmış olması sebebi ile malik hanesi boş bırakılarak kadastro tutanak ve ekleri kadastro mahkemesine devredilmiştir. Davacı, 11/04/2008 havale tarihli dilekçesi ile; ......
GÖRÜLMEKTE OLAN DAVALARIN KADASTRO MAHKEMESİNE DEVRİMALİK HANESİNİN AÇIK BIRAKILMASI 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 5 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 11 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 27 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü: Kadastro sırasında 402 parsel sayılı 52 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacılar tarafından davalı aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan elatmanın önlenmesi ve kal davası, davaya konu olan parsel hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır....
"Kadastro Mahkemesi, 10 uncu maddeye göre kadastro komisyonu tarafından gönderilen tutanaklara ait davaları, 11 nci maddede belirtilen askı ilanı içinde açılan davaları, mahalli hukuk mahkemelerinden 27 nci madde uyarınca kadastro mahkemesine devredilen dava ve dosyaları, kadastro mahkemelerine dava açıldıktan sonra, tesbitten önceki haklara dayanarak, asli müdahil olarak katılanların iddialarına dair uyuşmazlıkları inceler ve karara bağlar..." Kadastro mahkemesinin yetkisi her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar. Tutanak kesinleşmedikçe mahalli hukuk mahkemeleri görevli olmaz. Somut olayda; dava edilen yer 101 ada 153 parsel içinde kalmakta olup bu parselle ilgili kadastro mahkemesinde dava bulunduğundan kadastro tutanağının kesinleşip kesinleşmediği anlaşılamamıştır....
Hal böyle olunca, mahkemece öncelikle taşınmaz başında keşif yapılarak dava konusu edilen taşınmazın neresi olduğu belirlenmeli, bundan sonra davanın, hakkında kadastro tutanağı düzenlenmeyen yola ilişkin olduğunun anlaşılması halinde 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 26. maddesi uyarınca Kadastro Mahkemesinin görevinin Kadastro tutanağının düzenlenmesi ile başlayacağı, Kadastro tutanağı düzenlenmeyen paftasında yol olarak bırakılan yerler hakkındaki uyuşmazlıklara bakmanın Kadastro mahkemesinin görevi dışında bulunduğu, göz önünde bulundurularak görevsizlik kararı verilmeli, dava konusu edilen taşınmazın davacının dilekçesinde belirttiği 16 ada 1 sayılı parsel içinde kaldığının anlaşılması halinde ise; 16 ada 1 sayılı parsel hakkındaki tespitin kesinleştiği, bir başka ifade ile bu taşınmazla ilgili mahkeme hükmünün kesinleşerek davacı adına tescil edildiği 18.12.1997 tarihinden itibaren iş bu dava tarihine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3.maddesinde düzenlenen 10 yıllık...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında ....İçesi... Mahallesi 109 ada 20 parsel sayılı 3765,51 m² yüzölçümündeki taşınmazın ...’in zilyetliğinde olduğu belirtilmiş, ancak, kadastro mahkemesinde dava konusu taşınmaz için dava açılmış olması sebebi ile malik hanesi boş bırakılarak kadastro tutanak ve ekleri kadastro mahkemesine devredilmiştir. Davacı, 11/04/2008 havale tarihli dilekçesi ile ......
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede 2005 yılında kadastro çalışmalarının başladığı anlaşılmaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 5. ve 27. maddeleri gereğince kadastro tespitinden önce genel mahkemelere açılan taşınmazların geometrik ve hukuki durumunu belirlemek görevi kadastro mahkemesine ait bulunmaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 26/son maddesi hükmünde, bir taşınmaz hakkında kadastro tutanağının düzenlenmesi ile Kadastro Mahkemesinin görevinin başlayacağı, 27. maddesi hükmünde de, mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan veya henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevinin sona ereceği, dava dosyalarının re'sen kadastro mahkemesine devrolunacağı, 4732 sayılı davalı taşınmaz mal tutanaklarının kadastro mahkemesine devrine ilişkin yönetmelikte ise dosyaların kadastro mahkemelerine devir usulü açıklanmıştır....
Mahkemece mahalli Hukuk Mahkemelerinde görülen dava konusu taşınmazların bulunduğu bölgede kadastro çalışmaları yapılarak o taşınmaz mallar için kadastro tutanağı düzenlendiğinden söz edilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Hükmü davacı köy tüzel kişiliği temyiz etmiştir. Gerçekten Kadastro Mahkemelerinin zaman bakımından görev ve yetkisini düzenleyen 26. maddesi (C) bendi hükmünce Mahalli Hukuk Mahkemelerinde görülmekte iken, henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin dava hakkında kadastro tutanağı düzenlenmişse, Mahalli Hukuku Mahkemelerinin görevsizlik kararı vererek dava dosyasını kadastro mahkemesine devretmesi ve davanın kadastro mahkemesinde görülmesi gerekir. Somut olayda ise, sorulması üzerine Kadastro Müdürlüğü mahkemeye kadastro ekiplerince düzenlenen 162 ada 195, 196, 197, 201, 202, 203, 204 ve 235 parsellere ait tapulama tutanaklarını göndermiş, mahkemece de bu tutanakların dava konusu yere ait olduğu kanaati ile görevsizlik kararı verilmiştir....
Kabule göre ise, 3402 sayılı Yasa hükümleri uyarınca kadastro hakimleri infaza elverişli doğru sicil oluşturmakla görevli ve yetkili olduğundan, dava konusu parselin beyanlar hanesindeki şerhin dava edilmiş olması halinde dahi, kadastro parselinin tamamı itirazlı olacağından ve kadastro tutanağı davalı olarak gönderildiğinden taşınmazın tespitte olduğu gibi Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken sicil oluşturulmaması da doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; BEYKOZ KADASTRO MÜDÜRLÜĞÜ vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 01/03/2011 günü oybirliği ile karar verildi....