Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak, kadastro çalışması yapılan taşınmazlarda, tutanakların askıya çıkarıldığı tarihten itibaren 30 gün içinde kadastro mahkemesinde açılan davalarda veya bu süre içinde dava açılmamış tutanak kesinleşmişse, Kadastro Kanununun 12/3 maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre içinde kadastrodan öncesi nedenlere dayanılarak genel mahkemelerde açılacak davada muhdesatın arzdan ayrı olarak beyanlar hanesine yazılması istenebilir. Bir başka anlatımla, kadastrodan sonraki hukuki sebeplere dayanılarak, genel mahkemelerde açılan davada, Kadastro Kanununun 19/II. maddesine dayanılarak muhdesat tespiti ve bunun kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesi dava edilemez....

    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişiler tarafından yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada, çekişmeli taşınmaz üzerinde ekonomik amacına uygun ve tarımsal üretime elverişli hale getirmeye yönelik imar ve ihya işleminin henüz tamamlanmadığının anlaşıldığına, bu hali ile 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 14 ve 17....

      Belediyesi sınırları içerisinde bulunup, taşınmazın öncesi itibariyle mer'a niteliğinde olduğu, taşınmaz kadastro tutanağının beyanlar hanesinde yararına taşınmaz üzerinde muhtesat ve kullanım şerhi yazılı bulunan ...'ın davaya dahil edilmeden taşınmaz üzerindeki şerhlerin silinmesine karar verilmesi doğru değildir. Bu nedenle; mahkemece, ... davaya dahil edilip, husumet yaygınlaştırılarak taraf teşkili sağlandıktan sonra, tarafların gösterecekleri deliller toplanıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır." denilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine, 1468 parsel sayılı taşınmazın tesbit gibi tesciline, beyanlar hanesindeki şerhin silinmesine karar verilmiş, hüküm dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KADASTRO Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 1938 yılında yapılan kadastro sırasında ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 235 ada 3 parsel sayılı 170 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz Defterdarlıktan alınacak yazı cevabına göre işlem yapılmak üzere malik hanesi açık olarak tespit edilmiştir. Davacılar ... ve müşterekleri, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli taşınmazın ... adına tesciline, taşınmaz üzerindeki evin davacılara ait olduğunun beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Toplanan deliller ve dosya kapsamından davanın kadastro öncesi miras yoluyla intikal, taksim ve eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetlik nedenlerine dayalı tapu iptali, tescil ve muhdesat tespiti ile beyanlar hanesinde gösterilmesi isteğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Dosya kapsamına, dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, dava konusu 11 parça taşınmazın ortak kök muris Süleyman’dan mirasçıları davacıların yakın murisi ... ve ...’ye kaldığı kadastro sırasında taşınmazların adı geçen bu kişiler adına tespit edildiği, ... payının 26.08.2003 tarihinde davalıların yakın murisi ...’a intikal ettiği, davacılar tarafından taksim ileri sürülmüş ise de taksim olgusunun davacı tarafça kanıtlanamadığı, davalıların il dışında olmaları nedeniyle taşınmazları kullanamamış olmalarının taksimi kanıtlamaya yeterli olamayacağı, dava dışı 549 ada 43 parselin ......

            ın işgali altında olduğu ve üzerindeki 20-100 yaşları arasındaki 100 adet zeytin ağacı ile 5-6 yaşlarındaki 40 adet kiraz ağacının ... oğlu ...'a ait olduğunun Tapu Kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiş, kesinleşen karar ile hükmen tescil edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın fiilen kendisinin kullanımında olduğu ve üzerindeki muhtesatın da kendisine ait olduğu iddiasına dayanarak adına zilyetlik ve muhtesat şerhi verilmesi istemi ile dava açmıştır. Yargılama sırasında davacı vekili verdiği ıslah dilekçesi ile talep sonucunu değiştirerek muhtesat bedelinin hak sahibine ödenmek koşuluyla şerhin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Ayrıca, davada yıkım ve muhtesat şerhi terkini istekleri de olduğuna göre taşınmazdaki binaların kimlere ait olduğu, bina sahiplerinin sağ olup olmadıkları, sağ değillerse mirasçılarının kimler olduğu tespit edilip, çekişmeli binalarda hak sahibi olan kişilerin davada yer almaları sağlanmadan eksik taraf huzuru ile karar verilmiş olması da isabetsizdir. Diğer taraftan, çekişme konusu taşınmazın kadastro işleminin 1946 yılında iskan tapusuna dayalı olarak şahıslar adına zeytinlik vasfı ile yapıldığı, 16 adet zeytin ağacının miktar fazlası olarak beyanlar hanesine şerh verildiği, anılan yerin 1999 yılında yapılan imar ile 8005 ada 1 sayılı imar parseli (arsa) olarak tapuya tescil edildiği, davalıların imar öncesi ve sonrasında tapu kaydı maliki olmadıkları, bir kısım davalılar lehine beyanlar hanesinde muhtesat şerhlerinin yer aldığı sabittir....

                Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile çekişmeli 134 ada 26 parsel sayılı taşınmazın davacının miras payı oranında iptali ile 90 pay üzerinden 30 payın davacı ... adına, 60 payın ise ... ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... ... vekili tarafından temyize konu taşınmaz üzerinde bulanan muhdesata yönelik olarak temyiz edilmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun .... maddesine göre taşınmaz mal üzerinde malikinden başka bir kimseye ve paydaşlardan birine ait muhtesat mevcut ise bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilir. Dava konusu taşınmaz üzerindeki ... katlı kerpiç binanın tespitten önce davalı ... ... tarafından yapıldığı hususu çekişmesizdir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "taşınmaz üzerinde kullanıcı şerhi yazılmasının ancak yasalarla özel düzenleme yapılması ile mümkün olduğu, somut olayda tescil harici kalan taşınmazların 3402 sayılı Kanun'un Geçici 8. madde uyarınca mülkiyetin belirlenmesine ilişkin kadastro çalışması olduğu, bu tür kadastro çalışmalarında ancak 3402 sayılı Kanun'un 19. madde uyarınca beyanlar hanesinde gösterilmesinin mümkün olduğu, ayrıca Türk Medeni Kanunu'nun 728. maddesi hükmünde başkasının arazisi üzerinde kalıcı olmaksızın yapılan kulübe, büfe, çardak, baraka ve benzeri hafif yapıların taşınır mal hükümlerine tabi olacağı, ve tapu kütüğünde gösterilemeyeceğinin belirtilmiş olduğu, açıklanan nedenlerle mahkemece kullanıcı şerhinin verilmesinin...

                    Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayanarak açılan tapu iptali ve tescil davası olup, taşınmazın aynına ilişkin iş bu davalarda iddia ve savunmanın tespiti bakımından taşınmaz başında keşif yapılması zorunlu olduğu halde, bu kurala riayet edilmeksizin tek bir taşınmaz üzerinde beyanlar alınmış; bu keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklarca genel olarak, dava konusu taşınmazlardan üzerinde ev olan taşınmazı davacının satın aldığını, dava konusu diğer taşınmazların ise babasından intikalen gelmekte olup, davacı tarafından zilyet edildiği belirtilmiş olup, nüfus kaydının incelenmesinde, davacının 1983 yılında ölen babası ...’ın, davacı dışında başka mirasçısının da bulunduğu anlaşılmasına rağmen, dava konusu taşınmazların bir kısmının babasından davacıya ne şekilde intikal ettiği, davacının hangi hukuksal nedene dayalı olarak (taksim, bağış, satış vs.)...

                      UYAP Entegrasyonu