Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı Hazinenin davasının reddine, davacı .... davasının kısmen kabulüne, çekişmeli 133 ada 30 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile 1/2 payının davacı ......... adına tapuya tesciline, kalan 1/2 pay bakımından kayıt maliki...... tarafından açılan bir dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı Hazine temsilcisinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak kadastro hakimi doğru ve infaz sırasında duraksamaya neden olmayacak biçimde, infazı kabil hüküm oluşturmak zorunda olup, mahkemece davacı Hazinenin davasının reddine, davacı ........'...

    Ancak söz konusu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararın hüküm fıkrasının (1) numaralı bendinin hükümden çıkarılarak yerine "Davacının davasının kabulü ile; Kadastro Müdürlüğü'nce, dava konusu 22.600 metrekare yüzölçümlü 468 parsel sayılı taşınmaza ait 26.06.1973 tarihli ilk kadastro tespitinin 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 11. maddesine uygun olarak askı ilanına çıkarılmasına ve sonucunda 3402 sayılı Yasa hükümlerine göre işlem yapılmasına" sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.01.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

      sonra kadastro komisyonunca taşınmazın 2863 Sayılı Yasanın 11. maddesini değiştiren 5226 Sayılı Yasanın 5. maddesi uyarınca 1. derecede doğal sit alanı içinde kaldığından söz edilerek kadastro tespitinin iptali ile Hazine adına tespitine karar verilmiştir. 159 ada 130 parsel sayılı 2.834,45 m2 yüzölçümündeki taşınmaz 1936 tarih 671 yazım numaralı vergi kaydı uygulanarak kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliği ile ... ......

        kadastro tespitlerinin yapılmadığını, bu nedenle öncelikle T3 tarafından kadastro tespitinin yapılıp tapu siciline tescilinin yapıldıktan sonra satışının yapılabileceğinin bildirildiğini, ancak Bursa Tapu T3 tarafından 3402 sayılı kanunun 22. maddesine dayanılarak yapılan 29/03/2021 ilan tarihli kadastro güncelleme çalışmalarında, tarafına satışını talep ettiği taşınmazların kadastro tespitinin hiçbir şekilde yapılmadığını belirterek, kendisine satışı yapılamayan Bursa ili, Orhaneli ilçesi, Gümüşpınar mahallesi, 32 parselin batısında, 688 parselin kuzeyinde, 3604 ve 3279 nolu parselin doğusunda yer alan taşınmazların kadastro tespitinin yapılarak Milli Emlak Müdürlüğü adına tescil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Davalı Orman İdaresinin harca yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece, yargılama harçlarının davalı Orman İdaresi'nden alınmasına karar verilmiş ise de, karar tarihinden sonra, 28.04.2018 tarihinde yürürlüğe giren 7139 sayılı Kanunu'nun 33. maddesi uyarınca, Orman Genel Müdürlüğü, 02.07.1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanunu'na göre alınan harçlardan, bu Kanunda belirtilen görevleri kapsamında düzenlenen kâğıtlar sebebiyle damga vergisinden ve tapu ve kadastro işlemlerinden kaynaklanan döner sermaye hizmet bedellerinden muaf olduğundan, anılan yasa hükmü gereğince davalı Orman İdaresi aleyhine yargılama harcına hükmedilmesi isabetsiz olduğu gibi, kadastro tespitinin iptaline karar verilmesi gerekirken kadastro tespit tutanağının iptaline karar verilmesi de isabetsiz olup, bozmayı gerektirmekte ise de, bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bozma sebebi yapılmamış ve hükmün aşağıda belirtilen kısmının HMK'nin 370. maddesi uyarınca düzeltilerek...

          Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı gözetilerek Dairemizce yapılan incelemede; Kadastro sırasında Diyarbakır ili, Çınar ilçesi, Halıören Köyü çalışma alanında bulunan 372 ada 1 parsel sayılı 10.190,65 m² yüzölçümündeki taşınmaz 20/03/2019 günü yapılan kadastro tespitinde kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle susuz tarla vasfıyla davalı T3 adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, davalı yararına kazanma koşullarının oluşmadığı iddiasına dayanarak çekişmeli taşınmazın vasfının tayini ile Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile, mera özel siciline yazdırılmak suretiyle Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir....

          İlk Derece Mahkemesince, özetle; davanın kabulüne, Diyarbakır ili, Çınar ilçesi, Halıören Mahallesi 146 ada 5 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile, mera özel siciline yazdırılmak suretiyle hazine adına tesciline karar vermiştir....

          adına tespit edilmiş, daha sonra kadastro komisyonunca taşınmazın 2863 Sayılı Yasanın 11. maddesini değiştiren 5226 Sayılı Yasanın 5. maddesi uyarınca 1. derecede doğal sit alanı içinde kaldığından söz edilerek kadastro tespitinin iptali ile Hazine adına tespitine karar verilmiştir. 156 ada 59 parsel sayılı 1.196,10 m2 yüzölçümündeki taşınmaz 1936 tarih 702 yazım numaralı vergi kaydı uygulanarak kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliği ile ... adına tespit edilmiş, daha sonra kadastro komisyonunca taşınmazın 2863 sayılı yasanın 11. maddesini değiştiren 5226 Sayılı Yasanın 5. maddesi uyarınca 1. derecede doğal sit alanı içinde kaldığından söz edilerek kadastro tespitinin iptali ile Hazine adına tespitine karar verilmiştir . 156 ada 91 parsel sayılı 2.267,56 m2 yüzölçümündeki taşınmaz 1936 tarih 694 yazım numaralı vergi kaydı uygulanarak kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliği ile ......

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakanları babaları Mehmet’in kadastro öncesinde paydaşı olduğu tapulu taşınmazda oğullarına satış suretiyle pay temliki yaptığını, taşınmazın daha sonra kadastro sırasında 938 ada 7 parsel numarasını aldığını, mirasbırakanın oğullarına yaptığı temlikin kız çocuklarından mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, miras payları oranında iptal ve adlarına tescile karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, hak düşürücü ve zamanaşımı sürelerinin geçtiğini, iddiaların doğru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece; davacıların kadastro öncesi nedene dayalı dava açtıkları, tapusuz taşınmazlarda muris muvazaası iddiasının ileri sürülemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine ilişkin verilen karar Dairece, "...kadastro tespitinin 10.03.1986 tarihinde yapıldığı, mirasbırakanın ise tespitten sonra 26.08.2007 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında ... Köyü 192 ada 58 parsel sayılı 11147,96 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden tarla niteliği ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı adına tespit edilmiştir. Davacı ... yönetimi taşınmazın Sındırgı Asliye Hukuk Mahkemesinin 1972/494-1977/219 sayılı kararı ile orman sınırları içine alındığı iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir....

                UYAP Entegrasyonu