Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

1. derecede doğal sit alanı içinde kaldığından söz edilerek kadastro tespitinin iptali ile Hazine adına tespitine karar verilmiştir....

    Mahallesi, Kovalı Mevkiinde kain 27817 ada 1 parsel ... taşınmazın 04.12.2018 havale tarihli bilirkişi raporunda ve krokisinde b harfi ile gösterilen 43.016,17 m2'lik bölümünün ayrılmasına ve kadastro tespitinin iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tespit ve tesciline" karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, davacı ... İdaresi vekili ile davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri 1. Davacı ... İdaresi vekili temyiz dilekçesinde, İlk Derece Mahkemesince kadastro tespitinin iptaline ilişkin hüküm kurulduğunu oysa ki davanın kadastro mahkemesinin görevsizlik kararı üzerine Asliye Hukuk Mahkemesinde devam ettiğini ve davanın tapu iptali ve tescile dönüştüğünü, bu nedenle dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptaline ilişkin hüküm kurulması gerektiğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir. 2....

      DAVA Davacı dava dilekçesinde; dava konusu 310 ada 66 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti sonucunda davalı adına tespit ve tescil edildiğini; ne var ki kadastro tespitinin hatalı yapıldığını, zira çekişmeli taşınmazın gerek kadastro tespitinden önce gerekse sonrasında nizasız-fasılasız davacı tarafından kullanıldığını, davalının tescil işleminin yolsuz tescil mahiyetinde olduğunu kabul ettiğini, bu sebeple iyi niyet iddiasında da bulunamayacağını belirterek, davalı adına tapuda kayıtlı Tire İlçesi, Akmescit Mahallesi, 310 ada 66 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı cevabında; eldeki davanın kadastro öncesi nedene dayalı olarak açıldığı, taşınmazın kadastro tespitinin kesinleştiği tarih göz önüne alındığında davanın hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Tire 2....

        DAVA Davacı dava dilekçesinde; dava konusu 310 ada 66 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti sonucunda davalı adına tespit ve tescil edildiğini; ne var ki kadastro tespitinin hatalı yapıldığını, zira çekişmeli taşınmazın gerek kadastro tespitinden önce gerekse sonrasında nizasız-fasılasız davacı tarafından kullanıldığını, davalının tescil işleminin yolsuz tescil mahiyetinde olduğunu kabul ettiğini, bu sebeple iyi niyet iddiasında da bulunamayacağını belirterek, davalı adına tapuda kayıtlı Tire İlçesi, Akmescit Mahallesi, 310 ada 66 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı cevabında; eldeki davanın kadastro öncesi nedene dayalı olarak açıldığı, taşınmazın kadastro tespitinin kesinleştiği tarih göz önüne alındığında davanın hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Tire 2....

          Kadastro ve ... Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. ... Kadastro Mahkemesince kadastro tespitinin kesinleştiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... Asliye Hukuk Mahkemesi ise taşınmazın kadastro tespitinin kesinleşmediği ve kadastro mahkemesinin görevli olacağı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. 766 sayılı Kanunun yürürlük tarihinde yapılan kadastro tespitlerine karşı anılan Kanunun 26. maddesi uyarınca askı ilan süresi içinde öncelikle kadastro komisyonuna itiraz edilmesi, komisyon kararının tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde tapulama mahkemesine dava açılması gerekir....

            Davacı ..., hem annesinden hem de babasından miras yoluyla gelen hakka dayanarak, kadastro tespitinin iptali ile miras payının adına tescili istemiyle dava açmıştır....

              Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, 117 ada 40 parsel sayılı taşınmazın Kadastro tespitinin iptali ile taşınmazın tamamı 56 pay kabul edilerek; 7'şer payının davacılar, 42 payının tespit maliki ..., adlarına tapuya kayıt ve tesciline, 117 ada 41 parsel sayılı taşınmazın Kadastro tespitinin iptali ile taşınmazın tamamı 56 pay kabul edilerek; 7'şer payının davacılar, 42 payının tespit maliki ..., adlarına tapuya kayıt ve tesciline, 121 ada 3 parsel sayılı taşınmazın Kadastro tespitinin iptali ile taşınmazın tamamı 28 pay kabul edilerek; 7'şer payının davacılar, 14 payının tespit maliki ..., adlarına tapuya kayıt ve tesciline, 131 ada 4 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalılar Ali ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında . Mahallesi, 502 ada 1 parsel sayılı 540,92 m² yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle çayır niteliğiyle davalılar adına tespit edilmiştir. Davacı Belediye, taşınmazın mezarlık olduğu iddiasıyla tespitinin iptalini ve mezarlık niteliğiyle belediye adına tapuya kayıt ve tescilini istemiyle dava açmıştır.Mahkemenin birleşen 2007/246 esas sayılı dosyasında davacı Hazine çekişmeli taşınmaz üzerinde davalılar yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğiyle taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığı iddiayla taşınmazın kadastro tespitinin iptaliyle Hazine adına tapuya kayıt ve tescilini istemiştir....

                  İLK DERECE MAHKEMESİ : Vize Asliye Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2021/359 E., 2022/337 K. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; davacının iddiasının 20 yıl ödeme yapıldıktan sonra taşınmazın kendisine devredilmesine ilişkin tahsis şartnamesine dayandığı, kadastro tespitinin ve şartnamenin 1991 yılında yapıldığı, davacının taşınmazın mülkiyetini talep hakkının kadastro tespitinin tamamlanmasından sonra ödemeleri tamamlayıp şartları sağlamasına bağlı olduğu görülmekle uyuşmazlığın niteliğinin ve temyizin kapsamının tahsis kararından kaynaklandığı, davacının kadastro tespitinin adına yapılması gerektiği yönünde bir iddiası olmadığı anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 2023/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay (7)....

                    Kadastro mahkemesinin genel olarak görevi, 3402 sayılı Kanunun 25. maddesinde, zaman bakımından görev ve yetkisi ise aynı Kanunun 27. maddesinde düzenlenmiştir. 3402 sayılı Kanunun 22/2-a gereğince yapılan tesbitte taşınmazın mülkiyeti, çapı ve yüzölçümü tartışma konusu edilemez, bu işlemde uygulama kabiliyeti bulunmayan ve harita tekniğine uymayan haritalar yerine, ülke koordinat sistemine uygun sayısal haritaları düzenlenerek, bu tesbitin kesinleşmesi halinde tapu malikleri adına tapuya tescil edilir. Mahkeme gerekçesinde de kabul edildiği gibi, yetersiz kadastro paftalarının yenilenmesi, yüzölçümlerinin ve teknik hataların düzeltilmesi işleminin kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılmadığı savıyla açılan davada kadastro mahkemesi görevli olup, taşınmazın mülkiyetine ve niteliğine ilişkin davalarda kadastro mahkemesi görevli değildir....

                      UYAP Entegrasyonu