Daha sonra 7 numaralı orman kadastro komisyonuna bağlı 4 numaralı ekipçe yapılıp 24.03.1976 tarihinde, itirazlar incelenerek sonuçları 7 numaralı komisyonca 06.04.1983 tarihinde ilan edilerek dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon ve 1744 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2. madde uygulaması, 1988 yılında yapılıp, 15.06.1989 tarihinde ilan edilerek dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon ve 3302 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması vardır. Arsa niteliğiyle tapuda davalı adına kayıtlı olan çekişmeli parsel, genel kadastroda Hazine adına tesbit edilen 205 sayılı parselin Orman Yönetimi ile ... Yönetimi tarafından açılan davanın kısmen kabulüne ilişkin Tapulama Mahkemesinin 19.11.1974 gün ve 1970/304-210 sayılı kararı ile ifrazen ... Yönetimi adına tescil edilen ve davalı Belediyeye devredilen 386 sayılı kadastro parselinin, 2981 Sayılı Yasa hükümlerine göre ifrazıyla oluşan 3506 ada 1 ve 14 sayılı parselin tesbit ve ifrazıyla oluşmuştur....
Daha sonra 7 numaralı orman kadastro komisyonuna bağlı 4 numaralı ekipçe yapılıp 24.03.1976 tarihinde, itirazlar incelenerek sonuçları 7 numaralı komisyonca 06.04.1983 tarihinde ilan edilerek dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı yasa ile değişik 6831 sayılı yasanın 2. madde uygulaması, 1988 yılında yapılıp, 15.06.1989 tarihinde ilan edilerek dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon ve 3302 sayılı yasa ile değişik 6831 sayılı yasanın 2/B madde uygulaması vardır. Arsa niteliği ve 338 m2 yüzölçümüyle tapuda paylı olarak ..., ... , ... ve ... adlarına kayıtlı olan çekişmeli parsel, genel kadastroda Hazine adına tesbit edilen 205 sayılı parsel için Orman Yönetimi ve ... Yönetimi tarafından açılan davanın kısmen kabulüne ilişkin Tapulama Mahkemesinin 19.11.1974 gün ve 1970/304-210 sayılı kararı ile ... Yönetimi adına tescil edilen ve davalı Belediyeye devredilen 386 sayılı kadastro parselinin, 2981 Sayılı Yasa hükümlerine göre ifrazıyla oluşmuştur....
Daha sonra 7 numaralı orman kadastro komisyonuna bağlı 4 numaralı ekipçe yapılıp 24.03.1976 tarihinde, itirazlar incelenerek sonuçları 7 numaralı komisyonca 06.04.1983 tarihinde ilan edilerek dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon ve 1744 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2. madde uygulaması, 1988 yılında yapılıp, 15.06.1989 tarihinde ilan edilerek dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon ve 3302 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması vardır. Arsa niteliğiyle ve 277 m2 yüzölçümünde tapuda paylı olarak davalılar adına kayıtlı olan çekişmeli parsel, genel kadastroda Hazine adına tesbit edilen 205 sayılı parsel için Orman Yönetimi ve ... Yönetimi tarafından açılan davanın kısmen kabulüne ilişkin Tapulama Mahkemesinin 19.11.1974 gün ve 1970/304-210 sayılı kararı ile ... Yönetimi adına tescil edilen ve davalı Belediyeye devredilen müfrez 386 sayılı kadastro parselinin 2981 Sayılı Yasa hükümlerine göre ifrazıyla oluşmuştur....
Çekişmeli taşınmaz kadastro tesbiti sırasında Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu ve Hacı ... mirasçıları adına zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleşmediği kabul edilmek suretiyle Hazine adına tesbit edilmiş; itirazları inceleyen Kadastro Komisyonu, çekişmeli taşınmazın tamamını 8 pay kabul ederek 4 payının Hazine, geri kalan 1'erden 4 payının da ..., ... ..., ... mirasçıları ve Hacı ... mirasçıları adına tesbit ve tesciline karar vermiştir. İtirazları komisyonca reddedilen Hazine ile ... ve arkadaşları, tapu kaydı ve zilyetliğe dayanarak komisyonca malik kabul edilen şahısları hasım göstermek suretiyle dava ikame etmişlerdir. Yargılama sırasında vefat ettiği anlaşılan ... ... mirasçıları, tesbit edilip, adlarına duruşma gününü bildirir davetiye çıkarılmamış ve kendilerine savunma hakkı verilmeden yokluklarında yargılama yapılıp aleyhlerine hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki taşınmaz hukukuna ilişkin davada ... Asliye Hukuk ve ... Kadastro Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, kadastro tespitine itiraz ve tescil istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesin'ce,dava konusu taşınmazın tespit tutanaklarının itirazlı olduğu gerekçesiyle, görevsizlik kararı verilmiştir. Kadastro Mahkemesi ise, dava konusu taşınmazlar ile ilgili olarak Kadastro Mahkemesinde dava açma süresinin dolduğu gerekçesiyle, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, çekişmeli 477 parsel sayılı taşınmazın,... kadastro müdürlüğü'nün 14.10.1988 tarihli cevabi yazısı ile itirazli olduğu ve eldeki davanın ise, komisyonca karar verilmeden önce açılmış olduğu anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KOMİSYONCA DEVREDİLEN KANUN YOLU: TEMYİZ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmak için yeterli olmadığı belirtilerek, yerel bilirkişiler, tüm tespit bilirkişileri, taraf tanıkları, fen bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılması, keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından, çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar ve ihyaya konu edilip edilmediği, imar ve ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp, ne zaman bitirildiği, taşınmazın...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KADASTRO Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında 976 parsel sayılı 159.500 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı nedeniyle Ahmet oğlu Lütfü ve müşterekleri adına tespit edilmiştir. Hazine tapu kayıt miktar fazlasının Hazine adına tescili talebi ile, ...ise tapu kaydına dayanarak Kadastro komisyonuna itiraz etmişler, komisyonca itirazlar Mahkemeye devredilmiştir. Asli müdahiller ... ve müşterekleri tespitten sonraki satın almaya dayanarak davaya müdahale etmişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda Hazine ve ...'...
Tapulama Mahkemesince iptal edilmiş olması nedeniyle her iki kararın da infaz edilemediğinin gözlemlendiği, 3402 Sayılı Kadastro Kanunu'nun 7. maddesi gereğince kadastro ekibince kayıt ve belgelerinin, zilyetlik durumunun incelenerek tahdit ve tespiti yapılarak kadastro tutanağının Kadastro Komisyonuna teslim edildiği, Kadastro Komisyonunca kadastro tutanağında açıklandığı gibi bu gayrimenkule uygulanan her iki tapu kaydının aynı kuvvet ve mahiyette olduğunun anlaşıldığı, malikinin Kadastro Mahkemesince tespiti gerektiğinden Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün 20.10.1998 tarih ve 3338 Sayılı yazılı talimatları doğrultusunda Kadastro Mahkemesine gönderilmesi görüşleri doğrultusunda ... Köyü 1719 nolu parselin tutanak ve eklerinin gönderildiği bildirilmiştir....
Kadastro Mahkemesinde dava tespit maliki veya komisyonca adına tespit kararı verilen kişi ve kişiler aleyhine açılır. Olayda da dava 23 sayılı parselin malikleri aleyhine açılmıştır. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 30/2. maddesindeki istisnalar bulunmadığı takdirde uyuşmazlığın tarafların ibraz ettiği deliller çerçevesinde ve taraflara münhasır bir şekilde çözümlenmesi gerekir. Olayda yasada öngörülen istisnai hallerin bulunmadığı açıktır. Bir diğer ifade ile komisyonca tutanakların malik belirlenmek üzere Kadastro Mahkemesine gönderilmesi, dosyanın mahalli mahkemeden devredilmiş olup muhtevasından malik tespitinin yapılamaması, davanın mirasçılardan biri tarafından açılıp, başka mirasçıların bulunduğunun belirlenmesi gibi haller sözkonusu değildir. Bu durumda hakimin gerçek malik araştırması yapıp, davada taraf olmayan kişi veya kuruluş adına tescil kararı vermesi mümkün değildir....