Kadastro Mahkemesinin 1994/82 E. - 38 K. sayılı dosyası ile arsa niteliği ile yapılan tespitinin iptaline, orman vasfı ile Hazine adına tesciline karar verildiğini ileri sürerek, taşınmazın tapu kaydında ...adına yer alan kullanım ve ... Kurumu lehine yer alan irtifak şerhlerinin kaldırılması istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne; 126 ada 8 sayılı parselin tapu kaydının beyanlar hanesindeki "1974 yılından beri Osman oğlu ...'ün kullanımındadır" şerhinin ve 07/04/1989 tarihinden itibaren 5 yıl süreyle ... Kurumu lehine tesis edilen irtifak hakkının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalılardan ... Müdürlüğü ile ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapunun beyanlar hanesinde yer alan şerhin terkini istemine yöneliktir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan ve 1987 yılında kesinleşen orman kadastrosu çalışmaları bulunmaktadır....
Yargılama sırasında ..., taşınmazın kadastro tutanağında belirtilen (E) bölümüne yönelik aynı nedenle davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacılar ... ve arkadaşları ile müdahil davacı ...'ın davalarının ayrı ayrı reddine, taşınmazın çekişme konusu edilen kadastro komisyon tutanağı ve sınırlandırma krokisinde (E) harfi ile işaretli 117 metrekare yüzölçümündeki bölüm hakkında 26.03.2014 tarihli kadastro komisyon tutanağında belirtildiği gibi kullanımsız olarak beyanlar hanesindeki şerh ile dava konusu edilmeyen diğer kısımlar yönünden kullanıcı ve muhdesat şerhlerinin aynen korunarak, çekişmeli taşınmazın arsa vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline, tapu kaydının beyanlar hanesine taşınmazların 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkartıldığı şerhinin yazılmasına karar verilmiş; hüküm, müdahil ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki taşınmazın tapu kütüğünün beyanlar hanesindeki miktar fazlalığının paya dönüştürülmesi ve tapu kaydındaki şerhin terkini istemine ilişkin olarak açılan davaların birleştirilerek yapılan yargılaması sonunda, Mahkemece verilen asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne ilişkin karar, süresi içinde asıl davada davacı- birleştirilen davada davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü. I. DAVA Asıl davada davacı-birleştirilen davada davalı Hazine vekili dava dilekçesinde özetle, Foça İlçesi Gerenköy Mahallesinde bulunan dava konusu 6 ada 20 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde fazlalık şerhi bulunduğunu ileri sürerek tapu kaydının beyanlar hanesindeki Hazine fazlalığının paya dönüştürülmesini istemiş, birleştirilen davanın reddini savunmuştur....
Davacı ..., baba adının ... olduğu halde, 3225 ada 2 sayılı taşınmazın beyanlar hanesinde baba adının ... olarak yazıldığını belirterek, beyanlar hanesindeki şerhin silinerek bunun yerine kendisinin zilyetliğinde olduğu şerhinin yazılması istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, tapu sicil müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumet yokluğu yönünden reddine, Hazineye karşı açılan davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhinin iptal edilerek beyanlar hanesine "Taşınmazın ... Kızı ...'ın zilyetliğinde olduğunun" yazılmasına ve kadastro tutanağının bu şekliyle tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespit tutanağının beyanlar hanesine zilyetlik şerhinin yazılması istemine ilişkindir....
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu kaydının iptal ve tescili, zilyetliğin beyanlar hanesine yazılması istemine ilişkindir....
Davacılar ... ve arkadaşları, 2378 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesindeki 2/B şerhinin silinmesi istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; davacı gerçek kişiler vekilinin temyizi üzerine, hüküm Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 26.11.2012 tarih ve 2012/12809 E. - 2012/13298 K. sayılı kararıyla bozulmuştur....
Mahkemece davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların beyanlar hanesindeki şerhlerin iptal edilerek bunların yerine “... oğlu ... 'in zilyetliğinde olduğu açıklamasının yazılmasına karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespit tutanağının beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, çekişmeli taşınmazların ... oğlu ... 'in zilyetliğinde bulunduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak kadastro hakimleri infaza elverişli doğru sicil oluşturmakla görevli oldukları halde mahkemece dava konusu taşınmazların tespit gibi Hazine adına tapuya tesciline karar verilmemesi doğru değil ise de bu durum hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Mahkemece, çekişmeli taşınmaz hakkında 5831 sayılı Kanunun Ek - 4. maddesi uyarınca kadastro tesbit tutanağı düzenlenmediğinden davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle, davanın görev yönünden reddine karar verilmiş; davacı kişiler ve davalılardan Hazinenin temyizi üzerine hükmün, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 12.04.2012 tarih ve 2011/14186 - 2012/5680 sayılı kararı ile onanarak kesinleşmesi üzerine dosya asliye hukuk mahkemesine gönderilmiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesindeki "2/B madde" şerhinin silindiği ve bu nedenle davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine ile Orman Yönetimi vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu kaydının beyanlar hanesinde yer alan "6831 sayılı Kanunun 2/B madde" şerhinin silinmesi istemine ilişkindir....
Ne var ki; Mahkemece hüküm kurulurken, dava konusu taşınmazın fiili kullanıcısının davacı olduğuna dair beyanlar hanesine şerh verilmesi gerekirken, taşınmaz üzerinde muhdesat da bulunmadığı halde, taşınmazın muhdesat sahibinin davacı olduğuna dair şerh verilmesi isabetsiz ise de; bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 1. fıkrasında yer alan "muhdesat sahibinin" sözlerinin hükümden çıkarılarak yerine, "fiili kullanıcısının" sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, 15.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, tapudaki muhdesat kaydının terkini ve taşınmaz üzerindeki binanın davacılara ait olduğunun beyanlar hanesine yazılması isteğine ilişkindir. 22.12.1995 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında vurgulandığı üzere, Eşya Hukukunda “muhdesat” kavramından bir arazi üzerindeki arz malikinden başkasına veya bir paydaşa ait yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak sağlamaz. Muhdesat sahibinin hakkı sadece şahsi bir haktır. Bu hakkın hukuki mahiyeti ve nasıl kullanılacağı ise Türk Medeni Kanununun 722, 724. ve 729. maddelerinde açıklanmıştır. Bir kişi lehine muhdesatın tespitine ve bunun kütüğün beyanlar hanesine yazılmasına 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 19/2 maddesi olanak sağlamaktadır....