WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin verilen karar Dairece; “...Dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden, yapılan ihalenin kesinleştiği ve davanın ihalenin feshine yönelik değil, sahtecilik ve yolsuz tescil hukuksal nedenlerine dayalı olarak açıldığı anlaşılmaktadır.Öte yandan, İcra İflas Kanunu'nun (İİK) 134. maddesi hükmü çerçevesinde ihalenin usûlsüzlüğünden bahisle feshi istenebileceği gibi, ihale sonucu edinilen mülkiyete dayalı tescilin yolsuz olduğu ileri sürülerek, tapu iptal ve tescil davası açılmasına da yasal engel yoktur.Hâl böyle olunca, işin esasına girilerek tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm delillerin toplanması, soruşturmanın eksiksiz tamamlanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsizdir.” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda bedel isteği yönünden davanın kabulü ile 1.068.749,50...

    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, nakliyesi yapılmak üzere davalıya teslim edilen emtiaların zayi edildiği iddiasına dayalı emtia bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davalı vekili, cevap dilekçesi ile süresinde yetki itirazında bulunmuş ve müvekkilinin...’da ikamet ettiğini, ayrıca taşıma sözleşmesinin de ifa yerinin... olduğunu belirterek... Mahkemelerinin yetkili olduğunu savunmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak dava konusu taşımanın ...r’den ...’a yapıldığı ve ifa yerinin ...olduğu, ayrıca davada aynen ifanın söz konusu olmayıp edimin tazminat yükümlüğüne dönüştüğü ve davacının ikametgahı olan ...Mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle davalının yetki itirazı reddedilerek işin esasına girilip yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

      Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davalarının kabulü için aranacak ilk husus sözleşmenin ifa olanağının bulunup bulunmadığıdır. Sözleşmenin herhangi bir nedenle aynen ifa edilememesi sonucu, vaat alacaklısının zarara uğrayacağı açıktır. TBK’nın 112. Maddesi “Borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu, kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür” hükmünü içerir. Buna göre vaat borçlusunun, vaat alacaklısının zararını tazmin etmesi gerekir. Vaat borçlusunun sorumlu olmasının nedeni sözleşmeyle yükümlendiği taahhüdünü ihlal etmesidir. Borçlunun taahhüdü, genellikle bir akde dayanır. Buna “akdi tazminat”, sorumluluğuna da “akdi sorumluluk” denir. Satış vaadi sözleşmelerinde borçlunun edimini yerine getirmemesinden ötürü vaat alacaklısının karşılaması gereken zararı daima müspet zarardır....

        Davacının TBK m. 138 “Aşırı İfa Güçlüğü” hükmüne dayalı talebi yönünden ise; hukukumuzda sözleşmeye bağlılık (Ahde Vefa-Pacta Sund Servanda) ve sözleşme serbestliği ilkeleri kabul edilmiştir. Bu ilkelere göre, sözleşme yapıldığı andaki gibi aynen uygulanmalıdır. Eş söyleyişle, sözleşme koşulları borçlu için sonradan ağırlaşmış, edimler dengesi sonradan çıkan olaylar nedeni ile değişmiş olsa bile, borçlu sözleşmedeki edimini aynen ifa etmelidir. Sözleşmeye bağlılık ilkesi, hukuki güvenlik, doğruluk, dürüstlük kuralının bir gereği olarak sözleşme hukukunun temel ilkesini oluşturmaktadır. Ancak 6098 sayılı TBK öncesindeki dönemde de Yargıtay İçtihatları ile gelişen uygulamada bu ilke özel hukukun diğer ilkeleriyle sınırlandırılmıştır....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2021/580 Esas KARAR NO: 2023/259 DAVA: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 02/09/2021 KARAR TARİHİ: 29/03/2023 Mahkememizde görülen Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; takibe konu çekteki ciro ve imza müvekkiline ait olmadığını, takibe konu çekteki imza ile müvekkile ait olan vekaletnamedeki imzanın çıplak gözle karşılaştırıldığında dahi çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığının anlaşılacağını, Sonuç olarak takibe konu çekteki imza başka bir kişi tarafından müvekkili imzası taklit edilerek atıldığını, ayrıca takibe konu çekteki ciroda müvekkilinin soyadı dahi yanlış yazıldığını, müvekkilinin soyadının ---iken, ciro eden kişi ---- olarak yazıldığını, yine söz konusu cirodaki yazı karakterleri ile müvekkiline ait vekaletnamedeki yazı karakterleri karşılaştırıldığında, yazı karakterlerinin de müvekkili elinden çıkmadığının anlaşılacağını...

            in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; KARAR Dava, sahtecilik hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Asıl davanın davacısı ..., maliki olduğu çekişme konusu 166 ada 5 parsel sayılı taşınmazın vekili sıfatıyla dava dışı ... tarafından vekilin eşi dava dışı ...'ya, onun da kısa süre sonra davalı ...'a satış suretiyle devrettiğini, ancak ilk satışa dayanak olan vekaletnamenin sahte olduğunu, davalının iyiniyetli olmadığını ileri sürerek, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Birleştirilen davanın davacısı ... ..., taşınmazın önceki maliki ...'nin başvuru ile satışta kullanılan vekaletnamenin sahte olduğunun belirlendiğini ileri sürerek tasarrufun iptali ile işlemlerin eski haline döndürülmesini istemiştir....

              Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından davalılar aleyhine açılan davada vekaletnamedeki feragat yetkisine dayanarak feragat edilmiş olduğundan açılan iş bu davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

                ifasına, aynen ifa mümkün olmazsa 3 sene içinde 1/3 oranındaki ciro kaybı ve fazladan ödenen kira bedelleri, 10 adet otobüs durağı ve 3 adet megalight bakımından 2 sene süreyle uğranılan ciro kaybı, tüm imalat ve montaj bedellerinin şimdilik 10.000,00 TL sının en yüksek ticari faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

                  Nama İfa, TBK nın 125/1. Fıkrası kapsamında aynen ifa kapsamında değerlendirilir. Bir başka değişle nama ifa, arsa sahibinin ifa menfaatini sözleşmedeki şartlara uygun olarak sağladığından aynen ifa niteliğindedir. Bu nedenle arsa sahibi nama ifa talep ettiğinde aynı zamanda sözleşmenin aynen ifasını ve tasfiyesini de talep etmiş kabul edilir. Davacıların, sözleşme kapsamında kalan eksik işlerin tamamlanması, yapı ruhsatı alınması için yapılacak giderlerin ödenmesi, yüklenicinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden dolayı Sosyal Güvenlik Kurumuna olan borçlarının ödenmesi ve yapı denetim şirketine bedel ödenmesine yönelik taleplerin tamamı, sözleşmenin aynen ifasını kapsamında kalan, tasfiyeye yönelik taleplerdir....

                  Davalı vekili cevabında, taraflar arasında cari hesaba dayalı mal alım satımının gerçekleştiğini, yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığını, müvekkilinin şirketin davacı şirkete hiçbir zaman ve iddia edildiği şekilde 100 ton saç vb.mal teslim taahhüdünün olmadığını, bu hususun yazılı delil ile kanıtlanması gerektiğini, cari hesaba dayalı alışverişlerde TTK.nun 95.maddesi uyarınca cari hesabın kesilmesinden önce taraflardan hiçbirisinin alacaklı veya borçlu sayılamayacağını, cari hesaba dayalı mal alımlarının 2002/2003 yıllarında da devam ettiğini, işlem bu dava ile davacı yan taleplerini ancak cari ../.. Sayfa -2- hesap kesimi talebi olarak nitelendirilebileceğini, bu durum karşısında da davacı yana cari hesabın bakiyesi olan 8.767.46....

                    UYAP Entegrasyonu