Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili cevabında, taraflar arasında cari hesaba dayalı mal alım satımının gerçekleştiğini, yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığını, müvekkilinin şirketin davacı şirkete hiçbir zaman ve iddia edildiği şekilde 100 ton saç vb.mal teslim taahhüdünün olmadığını, bu hususun yazılı delil ile kanıtlanması gerektiğini, cari hesaba dayalı alışverişlerde TTK.nun 95.maddesi uyarınca cari hesabın kesilmesinden önce taraflardan hiçbirisinin alacaklı veya borçlu sayılamayacağını, cari hesaba dayalı mal alımlarının 2002/2003 yıllarında da devam ettiğini, işlem bu dava ile davacı yan taleplerini ancak cari ../.. Sayfa -2- hesap kesimi talebi olarak nitelendirilebileceğini, bu durum karşısında da davacı yana cari hesabın bakiyesi olan 8.767.46....

    S. 2 sağlanması amacıyla verilen "Avans" niteliğinde olup yüklenici yüklendiği karşı edimini ifa ettiği oranda "Şahsi hak" elde edebilir ve ancak kazandığı şahsi hakkını üçüncü kişilere temlik edebilir. Yüklenici, tüm edimlerini ifa ettiği takdirde ve sözleşmenin de ifa ile sonuçlanması durumunda şahsi hakkı ayni hakka dönüşür. Somut olayda, aralarında davacının da bulunduğu bir grup arsa sahibi ile davalı yüklenici arasında 03.10.2011 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlenmiştir. Sözleşmeye konu 896 ada, 2 no.lu parsel, 24.01.1984 tarih 2981 Sayılı Yasa'ya göre düzenlenen tapu tahsis belgesi ile arsa sahiplerine tahsis edilmiştir. Sözleşmede 14 adet bağımsız bölüm inşa edileceği, bunlardan 1. normal katta bulunan 3 adet dairenin arsa sahiplerine ait olacağı kararlaştırılmıştır. Davacı arsa sahibi, sözleşmenin ifasına yönelik olarak resmi iş ve işlemleri yapmak üzere yüklenici ...'u ... 4....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2021/580 Esas KARAR NO: 2023/259 DAVA: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 02/09/2021 KARAR TARİHİ: 29/03/2023 Mahkememizde görülen Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; takibe konu çekteki ciro ve imza müvekkiline ait olmadığını, takibe konu çekteki imza ile müvekkile ait olan vekaletnamedeki imzanın çıplak gözle karşılaştırıldığında dahi çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığının anlaşılacağını, Sonuç olarak takibe konu çekteki imza başka bir kişi tarafından müvekkili imzası taklit edilerek atıldığını, ayrıca takibe konu çekteki ciroda müvekkilinin soyadı dahi yanlış yazıldığını, müvekkilinin soyadının ---iken, ciro eden kişi ---- olarak yazıldığını, yine söz konusu cirodaki yazı karakterleri ile müvekkiline ait vekaletnamedeki yazı karakterleri karşılaştırıldığında, yazı karakterlerinin de müvekkili elinden çıkmadığının anlaşılacağını...

        in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; KARAR Dava, sahtecilik hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Asıl davanın davacısı ..., maliki olduğu çekişme konusu 166 ada 5 parsel sayılı taşınmazın vekili sıfatıyla dava dışı ... tarafından vekilin eşi dava dışı ...'ya, onun da kısa süre sonra davalı ...'a satış suretiyle devrettiğini, ancak ilk satışa dayanak olan vekaletnamenin sahte olduğunu, davalının iyiniyetli olmadığını ileri sürerek, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Birleştirilen davanın davacısı ... ..., taşınmazın önceki maliki ...'nin başvuru ile satışta kullanılan vekaletnamenin sahte olduğunun belirlendiğini ileri sürerek tasarrufun iptali ile işlemlerin eski haline döndürülmesini istemiştir....

          TBK'nun 136 ve 137 nci maddelerinde düzenlenen ifa imkansızlığı hükümleri bu durumda uygulama alanı bulacaktır. İfa imkansızlığı; edimin içeriği değişmeksizin borcun aynen yerine getirilmesinin imkansız hale gelmesi olarak açıklanabilir. Eğer ifa imkansızlığı sadece sözleşmenin tarafları bakımından değil, herkes için söz konusu ise buna objektif imkansızlık, yalnız sözleşmenin taraflarından birinin tutumundan doğmuşsa buna da subjektif imkansızlık denir. İfa imkansızlığı sözleşme yapılmadan önce var ve bu olgu herkes bakımından aynı sonucu meydana getirmekte ise sözleşme geçersizdir. Bununla birlikte, borcun ifasının güçleşmesi halinde, mücbir sebebe dayanarak borç sona ermemektedir....

            Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR- Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkindir. Davacı, ... 17.Noterliğinin 08.12.2014 tarihli vekaletnamesi ile vekil olarak tayin ettiği davalılardan yeğeni olan ...’in vekaletnamedeki yetkisine dayanarak adına kayıtlı 201- 250 - 276 - 357 ve 402 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarını babası olan diğer davalı ...'e tapuda 10/12/2014 tarihli resmi senetle satış suretiyle devrettiğini, satış bedeli karşılığında kendisine 08/12/2014 tanzim, 10/04/2015 vade tarihli ve 220.000 TL meblağlı bono verdiğini, ancak daha sonra davalı ...'...

              Davacı tarafça itiraza uğrayan Adli tıp raporuna göre, vekaletnamedeki imzanın davacı ...'a ait olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece yapılacak ..., üniversitelerden seçilecek konusunda uzman bilirkişilerden 16.12.1996 tarihli vekaletnamedeki ve 30.12.1996 tarihli ortaklar kurulu kararındaki imzaların davacı ...'a ait olup olmadığına ilişkin rapor alınması, söz konusu vekaletnamedeki kimlik bilgilerinin farklı oluşunun dikkate alınması, bu imzalar davacı ...'a ait çıkarsa imzaların hile ile alınıp alınmadığının araştırılması, bu arada taraflarca gösterilen tanıkların dinlenmesi, tüm bunlar değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde davanın reddi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

                Davalının, ihtar gereğini yerine getirmemesi üzerine de aynen ifadan vazgeçip, müspet zararın tazmini istemine dayalı (TBK m. 213/2 ve 3) işbu davayı açmıştır. Davacı vekili, sözleşme kapsamında olup müvekkiline teslim edilmeyen 3 kalem malın üçüncü kişilerden tedarik edildiğini ve bu süreçte döviz kurlarındaki artışa dayalı olarak malzeme fiyatlarının yükseldiğini ileri sürmüş ve sözleşmenin gereği gibi ifa edilmemesi sebebiyle doğan zararın tazminini istemiştir. Davacının teslim edilmediğini ileri sürdüğü 3 kalem malın davacının defterlerinde kayıtlı faturalar ile davalının ... tarihli duruşmada ibraz ettiği ... ve ...tarihli fatura içeriğine dahil olmadığı alınan raporlar ile saptanmış olup, davalı dahi bu 3 kalem malın davacıya teslim edildiğini ileri sürüp ispat etmiş değildir....

                  Davacıların hesaplanan hakettikleri bağımsız bölümleri karşılayacak miktarda davalı yüklenici adına kayıtlı bağımsız bölümler bulunmaması, başka bir anlatımla davacıların aynen ifa taleplerinin (aynen ifa edilmeyen bağımsız bölümlerle ilgili) kabulüne olanak bulunmaması halinde davacılar asıl ve birleşen dava tarihlerinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK 106/II. maddesi hükmü gereğince ifa yerine olumlu zararlarını isteyebilecekleri ve bu zarar da arsa sahibi davacıların hakedip de; yüklenici adına kayıtlı bağımsız bölüm bulunmaması sebebiyle aynen ifa imkanı kalmayan bağımsız bölümlerin teslimi gereken tarih itibari ile tamamlanmış durumdaki piyasa rayiçleri ile bedeli olduğu ve yüklenici temerrüdü 06.09.2007 tarihinde gerçekleştiğinden, bu tarih itibariyle davacı arsa sahiplerine verilmesi gerekip de, verilme imkanı kalmayan bağımsız bölüm ya da bağımsız bölümlerin tamamlanmış haliyle mahalli piyasa rayiçleriyle bedelinin ayni bilirkişi kuruluna hesaplattırılarak taleple de...

                    sayılı istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında verilen kararına karşı davalı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulduktan sonra, davacılar vekilinin 23/09/2020 havale tarihli dilekçesi ile vekaletnamedeki yetkisine dayanarak davadan feragat ettiği tespit edilmiştir. Akabinde 25/09/2020 havale tarihli dilekçesi ile davalı vekilinin vekaletnamedeki yetkisine dayanarak temyiz isteminden feragat ettiği tespit edilmiştir. HGK'nun 20.09.1995 tarih ve 1995/12-661 E.-1995/763 K. sayılı kararında da benimsendiği üzere davadan ve temyiz isteminden feragat edilen durumlarda öncelikle davadan feragat hakkında Bölge Adliye Mahkemesince ek karar verilmek üzere dosyanın temyiz incelemesi yapılmaksızın iade edilmesi gerekmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu