İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kıymet takdiri raporunun 28.10.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, davacı tarafından 10/12/2019 tarihinde yasal süreler geçtikten sonra kıymet takdirine itiraz ve şikayet davası açıldığını, yapılan tebliğ usulüne uygun olup yasal itiraz süresinin bu tarihte başladığını, süresinde açılmayan davanın usul yönünden reddi gerekmekte iken, yerel mahkeme tarafından süre yönünden gerekli inceleme yapılmayarak dosyanın esasa kaydedildiğini, söz konusu adresin davacı borçlunun dava dilekçesinde bildirmiş olduğu adres ile aynı olduğunu, davacı borçlunun bizzat kendi bildirdiği adrese yapılan tebligatların usulsüz olduğu iddiasının müvekkili bankanın alacağını sürüncemede bırakmaya yönelik olduğunu, tebligatların usulüne uygun olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
Davacı vekilinin İİK 85.maddesinin uygulanma biçimine ilişkin istinaf başvurusu yönünden yapılan incelemede; İcra Mahkemesi kararlarından hangilerine karşı istinaf yoluna başvurulabileceği özel hükümlerle ayrıca hangi kararlara karşı istinaf yoluna başvurulamayacağı İİK 363. madde de gösterilmiş olup, buna göre icra mahkemesince 85. maddenin uygulanma biçimi, icra dairesi tarafından hesaplanan vekalet ücreti, 103. maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yedieminin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet takdirine ilişkin şikayet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilanının iptali, süresinde satış istememesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263. maddenin uygulanma biçimi, iflas idaresinin oluşturulması, icra mahkemesinin iflas idaresinin işlemleri hakkında şikayet üzerine verdiği kararlar, iflas idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası,...
İcra Hukuk Mahkemesinin 2013/747 E. sayılı dosyası ile kıymet takdiri konusundaki açtıkları davanın kabul edildiğini, yapılan ihalede bu değerlerin esas alınmadığını ileri sürerek ihalenin feshini istediği, mahkemece şikayetin reddine ve borçlu aleyhine para cezasına hükmedildiği anlaşılmaktadır.İcra müdürlüğünce yapılan kıymet takdirinde, polyetylene kaplama makinesine 300.000 TL. değer tespit edildiği, kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece hükme esas alınan raporda ise 350.000 TL değer tespit edildiği anlaşılmıştır....
Buna göre, icra mahkemesince 85. maddenin uygulanma biçimi, icra dairesi tarafından hesaplanan vekalet ücreti, 103. maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yedieminin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet takdirine ilişkin şikayet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilanının iptali, süresinde satış istememesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263. maddenin uygulanma biçimi, iflas idaresinin oluşturulması, icra mahkemesinin iflas idaresinin işlemleri hakkında şikayet üzerine verdiği kararlar, iflas idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası, İİK 36. maddeye göre icranın geri bırakılmasına ilişkin kararları kesin olup, istinaf kanun yoluna başvurulması mümkün değildir....
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, satış ilanının davacının vasisi vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olmasına, kıymet takdirine karşı yasal sürede şikayet yoluna başvurulmadığından taşınmazın değerine yönelik itirazların ihalenin feshi sebebi olarak ileri sürülemeyeceğine, satış ilanının yurt düzeyinde dağıtımı yapılan tirajı yüksek Milliyet gazetesinde yapılmış olmasına, satışın ihaleye katılım için yapılan başvuruya göre gerçekleştirilmiş olmasına ve ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- İzmir 2....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/11/2021 NUMARASI : 2021/266 ESAS, 2021/529 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi)|Kıymet Takdirine İtiraz KARAR : Taraflar arasında görülen icra memur muamelesini şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda verilen karara karşı yasal süre içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı şikayetçi vekili dava dilekçesinde özetle; Erzurum 3....
Satış gününü tayin ettiğini, kıymet taktir raporunun tarihi ile davalı alacaklının satış talebi tarihi arasındaki süre incelendiğinde, iki tarih arasında 2 seneyi geçkin bir süre olduğunu, taraflarınca her ne kadar İstanbul Anadolu nöbetçi icra hukuk mahkemesi'ne sunulan 25.12.2020 tarihli ve 2020/3 esas sayılı şikayet dilekçe ile, yeni kıymet takdiri raporu alınması gerektiği belirtilmişse de, ilgili taleplerinin reddedildiğini, her ne kadar, kıymet takdiri raporu ile satış tarihi arasındaki sürede mücbir sebep nedeni ile hukuk sistemimizde bazı süreler durmuş/uzatılmışsa da, kıymet takdir raporu ile satış tarihi arasındaki iki yılın uzamış sayılmasının açıkça hukuka aykırı olduğunu zira yüksek mahkeme kararlarının, mücbir sebep durumunda bu iki yılı dahi beklemeksizin yeniden kıymet taktiri talep edilebileceği yönünde olduğunu, üzerinden iki yıldan fazla süre geçmiş olan kıymet takdiri raporu neticesinde yapılacak satışın, müvekkilinin taşınmazlarının ederinin fahiş oranda altında satılması...
Davacı borçlu kıymetin belirlenmesi dava etmişse de, kıymet takdirinin tebliğ tarihi olan 27/10/2020 tarihinden itibaren 7 günlük süre içinde kıymet takdirini açmak zorunda olmakla davacı borçlunun açmış olduğu kıymet takdirine itiraz davası bu yönden reddedilmiştir. Diğer dava konusu ihalenin feshi davası yönünden de satışa esas kıymet takdirinin güncel değerinden daha düşük tespit edilmediği, kıymet takdirine ilişkin itirazların ihalenin feshi davasında ileri sürülemeyeceği, icra müdürlüğünce yapılan tüm işlemlerde herhangi bir usulsüzlük görülmediği..." gerekçesi ile "ihalenin feshi davasının ve kıymet takdirine itiraz davasının ayrı ayrı reddine, para cezası takdirine yer olmadığına" karar verilmiştir....
yapılmasını ve usulüne uygun süresinde kıymet takdiri yapılmadığından satış talebinin reddine yönelik taleplerinin kabulüyle, nihai kararın onaylanmasını talep etmiştir....
Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler. İnceleme konusu olayda, bir kısım taşınmazların KDV oranlarının hatalı belirlendiği iddiasına ilişkin olarak, satış ilanının tebliği üzerine İİK'nın 16. maddesinde öngörülen yasal sürede icra mahkemesine başvurularak bu işlemin şikayet konusu yapılmadığı anlaşıldığından, aynı nedenlerle ihalenin feshinin istenmesi mümkün değildir. İİK'nın 128/a-2 maddesi uyarınca, kesinleşen kıymet takdiri için 2 yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemez. Ancak doğal afetler ve imar durumundaki çok önemli değişiklikler meydana getiren benzer hallerde yeniden kıymet takdiri istenebilir....