Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesi ise, davanın soybağının tespiti istemine ilişkin olmayıp nüfusta analığın tespiti ile nüfus kaydında düzeltim talebine ilişkin olduğu ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda davacı, aslen Türk vatandaşı olup evlenmek suretiyle ... Devleti'ne gittiğini, gelin gittiği esnada babası ile annesinin gayri resmi evli olmaları sebebiyle anne ve babasının nüfusuna kaydedilmeden gayri resmi olarak evlendiği Suriye uyruklu ...'in Suriye'deki nüfusuna kaydedildiğini, babasının vefat etmiş olduğunu ileri sürerek ... İli, ... İlçesi, ... Mah. Cilt No:121 Hane No:106 nüfusuna kayıtlı, 01.07.1930 Kilis doğumlu ve ... T.C. Kimlik no.lu ...'in öz annesi olduğunun tespiti ile annesi ...'in nüfus kaydına tescilini ve çocuklarının da kendi nüfusuna tescil edilmesini talep etmiştir....

    BİRLEŞEN DAVA; İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının dava konusu taşınmaz olan Tokat ili Merkez İlçe Günevi köyü 2793 ada 3 parselde kayıtlı taşınmazın maliki olduğunu ancak taşınmazın 05/02/2018 tarihinde müvekkil ile aynı isimde başka T.C numaralı kayıtlı davalı Halil Gür tarafından diğer davalı Abdullah Coşer'e 540,000,00 TL bedelle satıldığını ve taşınmazın davalı Abdullah Coşer adına tescil edildiğini öğrendiğini, satışın müvekkilin bilgisi olmadan gerçekleştiğini, tapu müdürlüğü görevlileri tarafından davalı Halil Gür 'ün T.C numarasının yazıldığı ve yolsuz tescil olduğunu, sisteme müvekkilin T.C numarası yerine aynı isimdeki davalı Halil Gür'ün T.C numarasını girerek yolsuz tescile sebep olan ve gerekli özeni göstermeyen tapu görevlilerinin de kusurlu olduğunu ve davalı tapu müdürlüğünün yolsuz tescilden sorumlu olduğunu, Tokat C.Başsavcılığına 2018/1473 soruşturma dosyası ile soruşturma başlatıldığını belirterek dava konusu Tokat ili Merkez ilçe Günevi köyü 2793...

      Sayfada nüfusa kayıtlı Hasan ve Hatice kızı 1896 doğumlu Gülsüm Okman'ın aynı kişiler olduğunu, murisin hopaya geldikten sonra her nasılsa nüfusa başka kimlik bilgileriyle tescil edildiğini, nüfus kayıtlarında bu iki isme sahip kişinin aynı olmasına rağmen farklı kimlik bilgileri ile kayıt edildiğini bu sebeple Gülsüm Şeheri'nin veraset ilamı ile tapuda işlem yapılamadığını, Gülsüm Şeheri'nin 03/05/1990 tarihinde vefat ettiğini nüfus kaydı ölüm nedeniyle kapatıldığını, Rize ili Fındıklı ilçesi Çağlayan köyü nüfusuna kayıtlı Hasan ve Hatice kızı Gülsüm Okman'ın nüfus kaydının ise evlenerek buradan ayrılması nedeniyle kapalı olduğunu bu sebeple Hopa ilçesi Bucak Mahallesi clit no 1, hane no 29 nüfusa kayıtlı Hasan ve Zeliha kızı Gülsüm Şeheri ile Rize ili Fındıklı ilçesi Çağlayan köyü nüfusuna cilt no 9 da kayıtlı Hasan ve Hatice kızı Gülsüm Okman'ın aynı kişi aynı kişi olduklarının tespiti ve tespit doğrultusunda her iki nüfus kaydının bağ kurularak gerekli şerhlerin düşülmesine...

      İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılamada; "1- Davanın kabulü ile; Van ili, Gürpınar ilçesi, Arındı Mahallesi, Cilt no: 44, Hane no: 25, BSN: 35'te nüfusa kayıtlı Abdullah ve Esmer kızı 07/12/1978 doğumlu TC kimlik no'lu T10 gerçekte Van ili, Çaldıran ilçesi, Aşağıçanak Mahallesi, Cilt no: 11, Hane no: 35, BSN: 26'da nüfusa kayıtlı Abdullah ve Esmer'den olma 01/01/1981 doğumlu, TC kimlik no'lu T7 ile aynı kişi olduğunun tespiti ile nüfus kayıtları arasında bağ kurulmasına, " karar verilmiştir....

      Köyü nüfusuna kayıtlı ... ...” isimli bir şahsa ait nüfus kaydına rastlandığı bilgisinin verildiğinin ve sanığın 17.05.2006 tarihli oturumda beyan ettiği nüfus kayıt bilgilerine göre de farklılık arz eden bu nüfus kayıt bilgisine göre Cumhuriyet Savcısınca iddianamede yer alan sanık kimlik bilgileri düzeltilerek paraf edildiğinin, mahkemece de Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'nün cevabi yazısına ekli nüfus kayıt örneğinde yer alan ve sanığa aidiyeti belirlenemeyen kimlik bilgileri esas alınarak hüküm kurulduğunun anlaşılması karşısında; soruşturma evrakına onaylı sureti ekli İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün 26.02.2006 tarih ve 2006/2922 sayılı, “kimlik tespiti” konulu bir yazısında, “... ve ... oğlu, Sivas İli Suşehri İlçesi nüfusuna kayıtlı,1987 İstanbul doğumlu ...”e ait parmak izlerinin, 1992 yılında gerçekleştirilen bir bisiklet hırsızlığı suçu şüphelisi “... ...” ve 2004 yılında gerçekleştirilen bir yaralama suçu şüphelisi “... ...”in parmak izleri ile aynı olduğunun belirtilmiş...

        Şahsın yakınlarına ait ifadelerden, Süleyman ERGİ'nin kaydının mükerrer olduğu kanaati oluşmuşsa da kayıtlar arasında kimlik bilgisi farklılığı bulunduğundan Müdürlüğümüzce mükerrer kayıt birleştirme işlemi yapılamamış ve bu nedenle, Süleyman UÇU'nun kaydına ölüm olayı işlenememiştir." denildiğini, bunun üzerine İzmir 13. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2021/438 Esas numarasına kayıtlı dosyasında 24.06.2021 tarihli 1 numaralı ara kararı uyarınca Süleyman Uçu ile Süleyman Ergi'nin aynı kişi olduğunun tespiti ve mükerrer kayıtların birleştirilmesi hususunda dava açmak üzere taraflarına yetki ve süre verildiğini, beyanla, Süleyman Uçu'nun Süleyman Ergi ile aynı kişi olduğunun tespiti ve mükerrer kayıtların birleştirilmesi yolu ile nüfus kaydının düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. B)DAVALININ CEVABININ ÖZETİ: Davalı Nüfus Müdürlüğü Temsilcisi; takdirin mahkemeye ait olduğunu beyan etmiştir. C)İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İzmir 1....

        O halde, ...’in nüfusa kayıtlı hangi ... olduğunun tespiti için dava konusu ... halen babasının hanesine kayıtlıdır, bu kayıtlara ulaşılabilmesi için ...’in anne ve baba adının araştırılarak bu bilgilerle birlikte Nüfus İdaresi’ne müzekkere yazılması; ayrıca ...’nın çocuğu olarak nüfusa kayıtlı olan ..., ..., ... ve ...’ye ait nüfus kaydına dayanak tüm belgelerin, doğum tutanaklarının dosya arasına alınması ve bu belgelerde anneleri olarak görünen ...’e ilişkin bilgilerin bulunup bulunmadığının araştırılması, ...’in kardeşi varsa nüfus kaydına ilişkin bilgi ve belgelere kardeşlerinin kayıtları üzerinden ulaşılmaya çalışılması, bu konulara ilişkin tanıkların sorulması ve beyanlarının alınması, hangi ... olduğunun belirlenmesi halinde davacıların murisi ...’nin anne kaydında yer alan ...’in aynı kişi olduğunun tespiti ile nüfusta bu yönde bağlantı kurulmasına karar verilmesi yeterli iken mahkemece bu hususlar dikkate alınmayarak eksik araştırmayla davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş...

          Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. KARAR Dava; davacının 01.09.2008 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın kabulü ile ... ve ... oğlu 1956 Darende doğumlu ... ... ile Davacı ... ... ve ... oğlu 20.03.1956 Darende doğumlu ...'in aynı şahıs olduklarının, davacının 01.09.2008 tarihi itibariyle emekli olduğunun tespitine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının dava dilekçesinde 10.02.1978 tarihinde ......

            Kimlik Numarası ile nüfusa kayıtlı Mehmet ve Ayşe oğlu 07/11/1946 doğumlu Şevket Sevinç'in babasının kardeşi olduğunu ileri sürerek, Burdur Merkez Bereket köyünde Nisan 980 tarihinde yersel yazım yapılarak yazım dışı kalan ve yeni aile kütüklerine geçirilemeyen Mehmet ve Ayşe oğlu 1931 doğumlu ve 1951 veya 1952 tarihinde şehit olan Abdullah Sevinç'in babası olduğunun tespiti ve soybağının tesisine ilişkin karar verilmesini talep etmiş; 26/09/2019 tarihli duruşmada; 1913 doğumlu, 1983 ölüm tarihli Abdullah Sevinç'in kim olduğunu bilmediğini, ayrıca bahsettiği ve tanımadığı Abdullah Sevinç'in eşi olan Mehriban Sevinç ve bu şahsın babası ve annesi olan Süleyman ile Dudu diye birini de tanımadığını beyan etmiştir. CEVAP: Davalı İdare temsilcisi duruşmada, takdirin Mahkemeye ait olduğunu beyan etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Burdur 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 04/02/2019 tarih 2019/106 E. 2020/44 K. sayılı kararı ile; ispatlanamayan davanın reddine karar verildiği görülmüştür....

            Aile Mahkemesi'nce; "dava konusu ve talebin nüfus kayıtları kapsamında aralarında kardeş ilişkisi olduğu görülen davacı T1 ( Ankara Mamak Demirlibahçe nüfusuna kayıtlı - T.C.K.N. : 05/01/1967 doğumlu ) ile Hülya Yüksel 'in ( Düzce Kaynaşlı Dipsizgöl Nüfusuna kayıtlı - T.C.K.N. : 01/05/1968 doğumlu) aynı kişi olduğunun tespiti ile mükerrer kaydın iptaline ilişkin olduğu ve bu haliyle davanın gerçek durumu yansıtmayan nüfus kaydının baştan itibaren yanlış şekilde kütüğe geçirilmesinden kaynaklandığı, yoksa kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilginin doğru meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiş olmadığı, olayda soybağının reddi hükümlerinin uygulanamayacağı , aile mahkemesinin TMK 282 ve devamı maddelerinde belirtilen ve belirli kişilerce belirli sürelerde açılabilen soybağının reddi, babalık, tanıma ve tanımanın iptali gibi davalara bakmakta görevli olduğu, davanın, 5490 sayılı Yasanın 36....

            UYAP Entegrasyonu