Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı zabıta aracılığı ile araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır. Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir....

    Köyünde başkaca bir kişinin de olmaması karşısında, anneanne olduğu ileri sürülen ... isimli kişiye ait mezar yeri olduğu kayden saptanamadığından, fethi kabir ve dolayısıyla ... incelemesi de sağlıklı bir sonuç vermeyeceğinden davanın reddine karar verilmiştir. Dava,davacının anneannesinin ...Köyü nüfusuna kayıtlı ... olduğu ve ...'un ... ... olarak bilinen kişi olduğunun tespitine ilişkindir. Doğum tarihi kayda geçmemekle birlikte çok yaşlı olduğu için bizzat evinde dinlenen tanık ... Dağlı beyanında, ...'un dayısının eşi olduğunu, eşi ...'ın ölümünden sonra da dedesinin yanında yaşarken evlenerek ... Köyüne gittiğini, kiminle evlendiğini bilmediğini, ...'da akrabaları var diye duyunca gidip ...'yi bulduğunu ve evinde kaldığını,akraba olduklarını anladıklarını açıklamış, dinlenen diğer tanıklar iddiayı doğrulamışlardır. ... ...'ın resmi eşi ... ... ve Ümmügül kızı olup ... 1879 doğumlu ve 1908 yılında ölmüştür. ... ...'ın ...'...

      ın aynı kişi olduğunun tespiti ile murisin tapu kayıtlarındaki isminin ... olarak ve doğum tarihinin 1914 olarak tespiti ve tashihini istemiştir. Davalı ... vekili, düzeltilecek tapu kaydı ile dayanak belgeleri ve nüfus kayıtları getirtilerek aynı kimlik bilgilerine sahip başka bir kişinin bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğini belirtilerek davanın reddinin savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile ... İlçesi ... Mah. 635 ada 135 parsel nolu ana taşınmazın 68/990 arsa paylı 2. kat 2. giriş 6 nolu bağımsız bölümün maliki ...'ın isminin ... ve doğum tarihinin 1914 olarak düzeltilmesine ilişkin olarak verilen 30.06.2015 tarihli karar Dairece “...kayıt maliki ... ile davacının murisinin aynı kişi olduğu anlaşılmaktadır. Ne var ki kayıt maliki ... Tebaalı olup, nüfus kaydı temin edilememiştir....

        Davalı şirket yetkilisi beyan dilekçesinde özetle; davacı ile şirketleri arasında yapılmış olan bir hizmet akdi olmadığını, davacının işvereninin dilekçe ekinde dosyaya sunulan sözleşmede görülen Shams Al Sabah General Contracting Co Şirketi olduğunu, SGK kayıtlarına göre de davacının hiçbir zaman çalışanları olmadığını, işveren veya işverenin Türkiye temsilcisi olmadıklarını, davalı şirketin bahsi geçen şirkete proje yönetim hizmeti verdiğini, bu nedenle şirketlerinin davacının çalıştığı projeden dolayı Shams Al Sabah General Contractign Co Şirketinden alacaklı olduklarını, kendilerinin de mağdur olduğunu, maaş ödemelerinin davacı yanın ve asıl işverenin talebi ve kabulü üzerine, işçilerin ve ailelerinin mağdur olmaması için ayrıca Irak ve Türkiye arasında sağlıklı bir para transferi imkanı olmadığı için zorunluluktan dolayı şirketleri üzerinden yapıldığını, maaş ödemelerinde kendilerinin sadece “havale aracısı” konumunda olduklarını ayrıca davacının kendi isteği ile iş akdini feshettiğini...

        Davalı şirket yetkilisi beyan dilekçesinde özetle; davacı ile şirketleri arasında yapılmış olan bir hizmet akdi olmadığını, davacının işvereninin dilekçe ekinde dosyaya sunulan sözleşmede görülen Shams Al Sabah General Contracting Co Şirketi olduğunu, SGK kayıtlarına göre de davacının hiçbir zaman çalışanları olmadığını, işveren veya işverenin Türkiye temsilcisi olmadıklarını, davalı şirketin bahsi geçen şirkete proje yönetim hizmeti verdiğini, bu nedenle şirketlerinin davacının çalıştığı projeden dolayı Shams Al Sabah General Contractign Co Şirketinden alacaklı olduklarını, kendilerinin de mağdur olduğunu, maaş ödemelerinin davacı yanın ve asıl işverenin talebi ve kabulü üzerine, işçilerin ve ailelerinin mağdur olmaması için ayrıca Irak ve Türkiye arasında sağlıklı bir para transferi imkanı olmadığı için zorunluluktan dolayı şirketleri üzerinden yapıldığını, maaş ödemelerinde kendilerinin sadece “havale aracısı” konumunda olduklarını ayrıca davacının kendi isteği ile iş akdini feshettiğini...

        Davalı şirket yetkilisi beyan dilekçesinde özetle; davacı ile şirketleri arasında yapılmış olan bir hizmet akdi olmadığını, davacının işvereninin dilekçe ekinde dosyaya sunulan sözleşmede görülen Shams Al Sabah General Contracting Co Şirketi olduğunu, SGK kayıtlarına göre de davacının hiçbir zaman çalışanları olmadığını, işveren veya işverenin Türkiye temsilcisi olmadıklarını, davalı şirketin bahsi geçen şirkete proje yönetim hizmeti verdiğini, bu nedenle şirketlerinin davacının çalıştığı projeden dolayı Shams Al Sabah General Contractign Co Şirketinden alacaklı olduklarını, kendilerinin de mağdur olduğunu, maaş ödemelerinin davacı yanın ve asıl işverenin talebi ve kabulü üzerine, işçilerin ve ailelerinin mağdur olmaması için ayrıca Irak ve Türkiye arasında sağlıklı bir para transferi imkanı olmadığı için zorunluluktan dolayı şirketleri üzerinden yapıldığını, maaş ödemelerinde kendilerinin sadece “havale aracısı” konumunda olduklarını ayrıca davacının kendi isteği ile iş akdini feshettiğini...

        annesi ve annesinin eşi ile iki kız kardeşiyle birlikte Türkiyeye göçtüğünü, Türkiye girişleri sırasında gerçek babasının hayatta olmamasından dolayı baba adının Salih Mehmet olduğunu, aile üyeleri ve çevresinin gerçek babasının Haliibraym olduğunu bildiğini bu sebeplerle nüfusta Fatma ismiyle kayıtlı olan müvekkilinin adının Fatmegyul (Fatmagül) olarak, nüfusta 01/07/1937 doğum tarihi ile kayıtlı olan müvekkilinin doğum tarihinin 06/09/1937 olarak, nüfusta Salih Mehmet olarak görünen baba kaydının baba adının Haliibryam Mehmetdov Muradov olarak değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESPİT Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 1938 doğumlu olduğu halde kayden maliki olduğu 96 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağında doğum tarihinin 1952 olarak yazılı olduğunu, Abdullah kızı ... adında üç ayrı şahsın daha bulunduğunu ileri sürerek, anılan taşınmazın kendisine ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, çekişme konusu taşınmazın maliki ...'nun davacı ile aynı kişi olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir....

          Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Davacı, 7803070778 bağkur numaralı kaydın kendisine ait olduğunun ve yapılandırma hakkı olduğunun ayrıca başvuru tarihi itibariyle emeklilik hakkı olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece ,davanın kısmen kabulüne bağkur kaydının davacıya aidiyetine karar verilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Tapuda isim tespiti istemine ilişkin olarak açılan davada ...17. Asliye Hukuk Mahkemesi ile ... 15. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, tapuda kayıtlı malik ile davacılar murisinin aynı kişi olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın çekişmesiz yargıya tabi bir uyuşmazlık olduğu ve Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın 6100 sayılı HMK’nın yürülüğe girmesinden önce açıldığı ve Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

              UYAP Entegrasyonu