Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacının nüfus kaydında baba adının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi, davanın nesebin düzeltilmesi istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Aile Mahkemesi ise, baba adının düzeltilmesi talebinin soybağına ilişkin olmadığı, nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda; davacının anne ve babasının resmi evliliği olmadığı için annesinin hanesine yazıldığı, bu esnada baba adının ... olarak yazıldığı, ancak gerçekte baba adının ... olduğu iddiası ile hanesindeki baba adının düzeltilmesi talep edilmektedir. Dava bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp, hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36....

    Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, anne ve baba adının düzeltilmesi istemine ilişkin olarak açılmış, yargılama sırasında baba adının düzeltilmesi davası bu davadan tefrik edilerek, iş bu davaya anne adının düzeltilmesi istemine ilişkin olarak devam edilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, davanın Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddeleri gereğince soybağına ilişkin olduğu ve yargılama görevinin Aile Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, baba adının düzeltilmesi davası bu davadan tefrik edilerek,iş bu davaya anne adının düzeltilmesi istemine ilişkin olarak, davanın nüfus kaydının tashihine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm Kurmuştur. Somut olayda, ve ...'...

      Asliye Hukuk ve Tarsus 2.Aile Mahkemelerincede ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, anne ve baba adının düzeltilmesi istemine ilişkin olarak açılmış, yargılama sırasında baba adının düzeltilmesi davası bu davadan tefrik edilerek, iş bu davaya anne adının düzeltilmesi istemine ilişkin olarak devam edilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, davanın Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddeleri gereğince soybağına ilişkin olduğu ve yargılama görevinin Aile Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, baba adının düzeltilmesi davası bu davadan tefrik edilerek, iş bu davaya anne adının düzeltilmesi istemine ilişkin olarak, davanın nüfus kaydının tashihine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm Kurmuştur....

        in ... olan baba adı ve kayıt maliki Irstotay'ın Abdurrahman olan baba adının kayıtta hiç yer almadığı görülmektedir. Nüfus kaydında yer almayan kimlik bilgilerinin tapu kaydında düzeltilmesi mümkün olmayacağından, yalnızca tespit hükmü kurulması gerekirken, anılan bu hususun gözardı edilmesi doğru değil ise de, bu durumun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün 1.ve 2. fıkrasında yer alan '' ....... olan baba adının tashihen eklenmesine,'' ibaresinin hükümden çıkarılarak, yerine '' kayıt maliki ... ve ...'in baba adının ... olduğunun tespitine'' ibaresinin yazılmasına, yine hükmün 3. fıkrasındaki '' Abdurrahman olan baba adının tashihen eklenmesine'' ibaresinin hüküm yerinden çıkarılarak, yerine '' kayıt maliki Irstotay'ın baba adının Abdurrahman olduğunun tespitine'' cümlesinin eklenmesine, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı H.M.K.'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki görülen davada Tufanbeyli Sulh Hukuk ve Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfus kaydında baba adının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, talebin çekişmesiz yargı işi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.. Sulh Mahkemesi ise; talebin çekişmeli yargı işi olduğu, baba adı değişikliğinin soybağı değişikliğini kapsadığı, diğer mirasçıların da hasım olarak gösterilmesi gerektiği, gerçek babası ile arasında soybağı kurulması gerektiğinden bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, dava; davacıların murisleri ...'in gerçekte baba adının ...olduğu, nüfus kayıtlarında baba adının "Bilal" olarak yazıldığı, ...'...

            Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Tapu sicil müdürlüğünün 14.03.2012 tarihli yazısı ile dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında, kayıt maliki “...”’ın baba adının gerçekte yazılı olmadığı ancak yargılama sırasında gönderilen tapu kayıtlarında sistemdeki hatalı giriş nedeniyle kayıt malikinin baba adının sehven yazıldığı belirtilmiştir. Gerçekten, baba adının ilavesi suretiyle kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması istenilen dava konusu parsellerin dosya içerisinde bulunan dayanak tapulama tutanaklarında kayıt maliki görünen “...”’ın baba adının yazılı olmadığı görülmektedir....

              ın “...”olan baba adının “...” olarak düzeltilmesi talebi ile muris ...'ın “...” olan kız kardeşinin adının "..." olarak düzeltilmesi talebi yönünden ise; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Yargıtay uygulamalarında ve bilimsel çevrelerde, ad üzerindeki hakkın şahsa sıkı sıkıya bağlı bir temel kişilik hakkı olduğu kabul edilmektedir. Bu bağlamda bir kimsenin ölümünden sonra adının değiştirilmesine olanak yoktur. Ancak davacılar vekili dava dilekçesinde, davacıların murisi ...'ın annesi olan ...'ın “...”olan baba adının “...” olduğunu, muris ...'ın “...” olan kız kardeşinin adının "..." olduğunu, buna göre nüfus kaydında düzeltme yapılmasını istediğine göre, çoğun içinde az da vardır ilkesi uyarınca düzeltme isteminin tespiti de kapsayacağı dikkate alınarak kök muris ....'...

                Dosyadaki mevcut delillerden tapu kaydında ismi ve baba adının düzeltilmesi istenen kişi ile davacının murisinin aynı kişi olduğu, bu tür istemlerde tapu kaydındaki yanlış yazımların nüfus kayıtlarına göre düzeltilmesi gerektiğinden davanın kabulüne karar vermek gerekirken yazılı gerekçeyle red kararı verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 26.04.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                  Ancak, taşınmazın diğer maliki 1/2 pay sahibi ... ’in tapu kaydına baba adının eklenmesine ilişkin açılmış bir davası yoktur. ... sağdır ve kayda baba adının eklenmesine dair istemde bulunma yetkisi de ona aittir. Davacı ...’in kaydın düzeltilmesi gerekir şeklindeki soyut beyanı karşısında ... ’inde davası varmış gibi onun yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Karar bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, 15.06.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı dava dilekçesinde, nüfus kaydında "..." olan baba adının "..." olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, babasının adının ... olmasına karşın nüfus kütüğünde ve nüfus cüzdanında hata yapılarak "..." yazıldığını, bu hatanın düzeltilmesi suretiyle baba adının "..." olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece, adının düzeltilmesi istenilen ...'ün 05.03.1985 te öldüğü, kapalı kayıtlarda işlem yapılamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Yargıtay uygulamalarında ve bilimsel çevrelerde ad üzerindeki hakkın şahsa sıkı sıkıya bağlı bir temel kişilik hakkı olduğu kabul edilmektedir. Bu bağlamda bir kimsenin ölümünden sonra adının değiştirilmesine olanak yoktur....

                      UYAP Entegrasyonu