WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk ve ... Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davaya konu taşınmazların tapu kaydında hisse maliki olarak görülen ...kızı ... ile ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 23.12.2008 tarih ve 2008/724-1081 E. K. sayılı veraset ilamında belirtilen Zeliha'nın aynı kişi olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce, tespit isteminin kabulü halinde mülkiyet naklinin söz konusu olabileceği, uyuşmazlığın çekişmesiz yargı kapsamında bulunmadığı ve 6100 sayılı HMK'nın 2. maddesi uyarınca mal varlığına ilişkin davalarda Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davanın HMK’nın 382 ve 383. maddelerine göre çekişmesiz yargı işi olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili dava dilekçesinde, ayrı ayrı anneleri ve babaları hanesinde kayıtlı ... ile ...'in aynı kişi olduğunun tespitini istemiştir. Mahkemece davanın kabulü ile her iki ...'in ve yine her iki ...'in aynı kişi olduklarının tespitine, Bozkurt olan soyadlarının "..." olarak tashihi ile teciline karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı ... ile ...'un gayriresmi birlikteliğinden ... ve ...'in dünyaya geldiğini, çocuklar nüfusa kaydedilmeden ...'un 11.11.2008 tarihinde ölmesi üzerine davacı ...'nin çocukları kendi bekarlık hanesine kaydettirdiğini, daha sonra açtığı dava sonunda ... ve ...'in babaları nüfusuna tescil edildiğini, ancak ... ve ...'...

      sırasında soy adı kullanımının pek yaygın olmadığını beyanla, tapu kaydında kayıtlı "Tevfik oğlu Yusuf" ile müvekkilinin murisi "Tevfik oğlu 1916 doğumlu Hacı Yusuf Akıvicdanlı'nın" aynı kişiler olduğunu ileri sürerek, gayrimenkul maliki ile müvekkilinin murisinin aynı kişi olduğunun tespiti ile yanlışlığın düzeltilmesine, tapu kaydının Tevfik oğlu Yusuf olan kısmının, Tevfik oğlu 1916 doğumlu Hacı Yusuf Akıvicdanlı olarak tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      DAVA TÜRÜ : Tespit Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacılar vekili, dava dilekçesinde, davacı ...'in ...'de doğup bura nüfusuna kaydedildiğini, küçük yaşlarda ailesi ile birlikte Suriye'ye göç ettiklerinden hayatlarını orada sürdürdüklerini, Suriye'de tekrar nüfusa kaydedildikleri ve orada evlenip çocuk sahibi olduklarını, ancak Türkiye ve Suriye nüfus kayıtları arasında anne adı, doğum yeri, doğum tarihi yönünde bulunan bu farklılıklar sebebi ile davacı ...'nin oğlu olan diğer davacı ...'nin de annesine bağlı olarak Türkiye vatandaşı olamadığını ileri sürerek, müvekkilinin Türkiye nüfusununda doğum yeri ..., doğum tarihi 01/07/1941 ve anne adı Nazo olan ... ile Suriye nüfusuna doğum yeri Şam, doğum tarihi 05/11/1940 ve anne adı Şerife olarak kaydedilen, müvekkili ...'...

        olduğunun tespitine" karar verilmiştir....

        Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında talebin kabulü yoluna gidilmelidir. Talebin niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücreti maktu olarak belirlenmelidir. Tapu Müdürlüğü ilgili sıfatıyla davada yer aldığından yargılama giderlerinden (ve yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinden) sorumlu tutulmamalıdır. Somut olaya gelince; nüfus müdürlüğünden usulüne uygun olarak yapılan araştırma sonucunda muristen başka ...Köyü nüfusuna kayıtlı...ve ...'dan olma 1961 doğumlu ... adında kimsenin bulunduğu ve halen sağ olduğu anlaşılmakta ise de, mahkemece bu kişi dinlenmeden sonuca gidilmiştir. O halde; ... Köyü nüfusuna kayıtlı ...ve...'...

          /Köyü, Cilt No:3 Aile Sıra No:45, Sıra No:1, nüfusuna kayıtlı, Mehmet ve Hanife'den olma 01/07/1866 doğumlu ve 01/01/1942 vefat tarihli İbrahim Sağlamtaş'ın (T.C. ) aynı kişi olduğunun tespitine, Kayseri İli, Hacılar İlçesi, Yeni Mah., Armutluk Mevkii, 3814 ada, 1- 2- 3- 4- 5- 7- 10 parsel üzerinde bulunan taşınmazların tapu kaydında malik hanesinde yer alan "Mehmet oğlu; İbrahim" kısmının, müvekkillerinin miras bırakanı olan Kayseri İli, Hacılar İlçesi, Ortaköy Mah./Köyü, Cilt No:3 Aile Sıra No:45, Sıra No:1, nüfusuna kayıtlı, Mehmet ve Hanife'den olma 01/07/1866 doğumlu ve 01/01/1942 vefat tarihli "Mehmet oğlu; İbrahim Sağlamtaş(T.C. ) şeklinde düzeltim işleminin yapılarak, yanlışlığın giderilmesine karar verilmesini ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı taraf davaya cevap vermemiştir....

          İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacı tarafından babası … Türk vatandaşlığından çıkarıldığı tarihten önce, 01/08/1973 tarihinde doğduğu iddia edilmişse de, gerek doğum olayının ülkemizde yetkili makamlarca tescil edilmemiş olması, gerekse … hakkında ülkemizdeki nüfus kayıtları ile … Irak Cumhuriyeti'nde alınan nüfus kayıtlarının aynı kişi oldukları neticesine ulaşılamaması yanında, soy bağını kanıtlayan tıbbi herhangi bir verinin de dosya kapsamında olmadığı göz önüne alındığında, davacının, … kızı olduğu sonucuna varılamadığı, başka bir ifade ile sadece Irak Cumhuriyeti'nden alınan bir belgenin Türk vatandaşlığına geçmek için yeterli olmadığı anlaşılmakla, işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine uygun olarak tesis edildiği anlaşılan davaya konu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, ayrıca davacının, Türkiye'de kaydı bulunan … ile Irak vatandaşı … aynı kişi olduğunu ve davacının bu kişi ile soy bağını kanıtlayan belgelere sahip olması...

            ili İ... ilçesi B... nüfusuna kayıtlı olduğu, B... muhtarlığı, 1960 doğumlu H... D... Y... isimli sağ veya ölü herhangi bir kayda rastlanılmadığı, 16.04.1962 doğumlu A...O... kızı H.. Ş.. (Y...) isimli B... nüfusuna kayıtlı şahıs bulunmadığını bildirdiği, davacı tanığı olarak 1984 – 1994 yıllarında B... muhtarlığı yapan iki tanığın, davacı dışında H.. Ş..(Y...) isimli kişi bulunmadığı beyanları olduğu, A... İl Nüfus Müdürlüğü’nün T...’dan gelen 1994 yılı tevfikat bildirim listesindeki belirtilen ad, soyad baba adı ve doğum yılı bilgileri olan nüfusta kaydı olmadığı ancak, yaş tashihi, düzeltme gibi hususların İ... Nüfus Müdürlüğünden sorulması gerektiği bildirildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, İ... Nüfus Müdürlüğünden, T... tarafından düzenlenen 1994 yılı tevkifat listesindeki kimlik bilgileri bulunan davacı dışında bir kişi olup olmadığı araştırılmadan yazılı şekilde karar verilmesi, eksik araştırmaya dayalıdır. Mahkemece, İ......

              tapu sicil kaydında , kütükte bulunması zorunlu olan bilgilerde herhangi bir düzeltme yapılmasının istenmediği , davacıların miras bırakanları ile kayıt malikinin aynı kişi olduğunun tespiti talep olunmakla , iddia kanıtlanmış olduğundan açılan davanın kabulüne" şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....

              UYAP Entegrasyonu