na vasi olduğunu gösterir vesayet kararı ile varsa husumete izin kararının onaylı örneğinin temin edilerek dosyasına konulması, 3- Davalılar ..., ..., ... (1968 Doğumlu) ve ... vekili Av....'in varsa vekaletnamesinin dosyaya konulması, vekaletname yoksa adı geçen kişilere mahkeme kararının tebliğ edilmesi, temyiz süresinin beklenilmesi, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 05.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahallesi çalışma alanında bulunan 232 ada 5 parsel sayılı taşınmaz ile aynı çalışma alanında bulunan 232 ada 19 parsel sayılı taşınmaza ait kadastro tutanak örnekleri ile taşınmazların tedavüllü tapu kayıtlarının (tüm tedavülleri içerir tapu kütük sayfalarının) getirtilmesi, 2- Davacılardan ...’un vasisi olan davacı ...’ya verilmiş husumete izin belgesi olup olmadığının sorularak alınacak cevabi yazının getirtilmesi, 3- Dava konusu 232 ada 49, 50 ve 52 parsel sayılı taşınmazların 6292 sayılı Yasa kapsamında satış işlemine konu olup olmadığının araştırılarak, varsa ilgili evrakın ve taşınmazlara ait güncel tapu kayıtlarının getirtilerek dosyasına konulması, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 23.09.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
-KARAR- Temyiz incelemesine esas olmak üzere; Davacı ...’ın 29.06.2020 tarihinde öldüğü anlaşılmakla; vesayet makamının eldeki dava için vermiş olduğu husumete izin kararı varsa temin edilerek dosyasına eklenilmesi, mirasçılar tarafından vasi vekiline verilmiş vekalet yoksa davacının mirasçılarının tespit edilmesi ile gerekçeli kararın mirasçılara usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek temyiz süresinin beklenilmesi, tebligat parçalarının evraka eklenilmesi ve sonucuna göre gönderilmesi için dosyanın ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’ne GERİ ÇEVRİLMESİNE, 04/11/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/97 Esas-339 sayılı kararı ile TMK'nun 405. maddesi uyarınca vesayet altına alınmasına karar verilen davacı ... adına dava açan vasisi Burhan Tarkan'ın, kısıtlı adına davayı takip edebilmesi için bu davaya ilişkin husumete izin kararının ilgili vesayet makamından temin edilmesinden, Sonra birlikte gönderilmek üzere dosyanın ikinci kez mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 17.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/563-3211 sayılı dosyası getirtilerek, adı geçene vasi atandığının anlaşılması halinde vasi yönünden bu davaya ilişkin husumete izin kararı ile varsa vasiden alınan vekaletname ibraz ettirildikten, 2)Davalı ...'in Avukat ...'a verdiği vekaletnameye dosya arasında rastlanmadığından vekaletnamenin dosyaya konulmasından, Sonra, birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 05.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Yargılama devam ederken, davacı kısıtlandığına göre, vasinin husumete izin (TMK.md.462/8) kararı alması için süre verilmesi ve sonucuna göre kararın dosya içine alınıp birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi.21.04.2014 (Pzt.) İşin müzakeresinden ve kararın oluşumundan sonra üyelerden ...'ın, 28.04.2014 günü ölümü sebebiyle kararı imzalaması mümkün olmamıştır (HMK.md.299). 6.5.2014...
Somut olayda; davacı vasisinin bu davayı açmak üzere husumete izin kararı aldığı anlaşılmaktadır. Ancak, bu dava için verilmiş olan husumet izni, davadan feragat, kabul ve sulh yetkilerini kapsamaz. Davacı vasisinin davadan feragat için Sulh Hukuk Mahkemesinden aldığı yetki (izin) bulunmadığına göre, feragat hususundaki beyanına dayanılarak davanın reddi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.9.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 04/05/2015 gün ve ... sayılı ilâmıyla kısıtlandığı ve vasi olarak oğlu ...’nun atandığı anlaşıldığından; vasi ... tarafından vesâyet makamından husumete izin kararı alınmış ise, izin kararının onaylı örneğinin, alınmamış ise, buna dair cevabî yazının bu dosya içine konulması, İade kararı bizzat mahkeme hâkimi tarafından titizlikle incelenerek dava ekonomisine aykırı düşecek şekilde yeniden yazışma ve yargılama giderlerine meydan verilmeksizin eksikliklerin bütünü ile yerine getirilmesi, Ayrıca, dava dosyasının, 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 433/3. ve Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdarî ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddeleri uyarınca tarih ve işlem sırasına göre düzenlenip, dizi listesine bağlandıktan sonra gönderilmesi gerekmektedir....
K. sayılı ilâmıyla kısıtlandığı ve vasi olarak oğlu ... ...’nun atandığı anlaşıldığından; vasi ... ... tarafından vesayet makamından husumete izin kararı alınmış ise, izin kararının onaylı örneğinin, alınmamış ise, buna dair cevabi yazının, dosya içine konulması, İade kararı bizzat mahkeme hâkimi tarafından titizlikle incelenerek dava ekonomisine aykırı düşecek şekilde yeniden yazışma ve yargılama giderlerine meydan verilmeksizin eksikliklerin bütünü ile yerine getirilmesi, Ayrıca, dava dosyasının, 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 433/3. ve Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdarî ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddeleri uyarınca tarih ve işlem sırasına göre düzenlenip, dizi listesine bağlandıktan sonra gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Değinilen eksiklikler giderilmek üzere, dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesine 06.06.2016 günü oy birliği ile karar verildi....
Dosyada vesayet kararı ile vesayet makamından alınmış husumete izin kararı bulunmadığı anlaşılmıştır. Vasi tarafından, kısıtlı davacı adına dava açılabilmesi için TMK'nın 462/8. maddesi gereği, vesayet makamından husumete izin kararı alınması gerektiğinden, Mahkemece; varsa bu kararı sunmak üzere davacı vasisine/vekiline kesin süre verilmesi, vesayet makamından izin alınmadığının anlaşılması halinde, TMK’nın 462/8. maddesine göre, izin alması için vasiye yeterli süre verilip bu hususun bekletici mesele yapılması, vesayet makamınca izin verilmesi halinde, işin esası incelenerek bir karar verilmesi, vesayet makamınca izin verilmemesi halinde HMK'nın 114/1- d-e ve 115/2.maddeleri gereği davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, bu hususa riayet edilmeksizin davanın karara bağlanması isabetsizdir. Yine, vekil varken, borçlunun vasisine gönderilen ve bila tebliğ iade edilen 103 davetiyesine sonuç bağlanarak şikayetin süre yönünden reddine karar verilmesi de hatalıdır....