Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olaya gelince; yargılama sırasında davacı kısıtlanarak kendisine ... vasi olarak atandığı halde, vasinin eldeki davayı, davacı adına yürütübilmesi bakımından vesayet makamından verilmiş husumete izin kararı dosya içerisinde bulunmadığı gibi, davacı vekilinin vasiden almış olduğu vekaletnamesinin de evrak arasında olmadığı anlaşılmaktadır. Hâl böyle olunca; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 52. ve 54. maddeleri hükmü gözetilerek davacı vasisine Türk Medeni Kanunu'nun 462/8. maddesi hükmü uyarınca vesayet makamından "husumete izin" kararı alması ve davacı vekiline de vasiden (vesayet yetkisine istinaden) almış olduğu vekaletnamesini ibraz etmesi için imkan tanınması, anılan usuli işlemler tamamlandıktan sonra işin esası bakımından bir karar verilmesi gerekirken, anılan hususlar gözardı edilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Davalılar vekilinin temyiz itirazları yerindedir....

    Maddesi gereğince husumete izin belgesi alınmaksızın dava açılmıştır. Mahkemece davacı tarafa husumete izin belgesini almak üzere süre verilerek sonucuna göre yargılamaya devamla esas hakkında karar verilmesi gerekirken bu usulü eksiklik giderilmeksizin karar verilmesi yerinde değildir. (Y 19. HD 2011/15842 Esas 2012/435 Karar sayılı ilamı) 2-Davacı taraf, ehliyetsizlik yanında aynı zamanda hile hukuksal nedenine de dayanmıştır. Mal teslim edilmediğini de ileri sürmüştür. Yargıtay 19 HD 2016/7961 Esas 2017/5343 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere, çek kural olarak bir ödeme vasıtası olup, satış işleminin peşin yapıldığı konusunda kanuni bir karinenin varlığı kabul edilmektedir....

      Hal böyle olunca davacının hapis halinin devam edip etmediği, vesayet altında bulunup bulunmadığı araştırılarak; vesayet altında ise kararın vasiye tebliği ile dava ve husumete izin verildiğine dair karar eklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 17.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        e tebliği ve temyiz süresi de beklenildikten, 2-Vasi tarafından vesayet makamından husumete izin kararı alınmış ise eklenerek gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 12.11.2019 (Salı)...

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Husumete İzin Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. İstek Türk Medeni Kanununun 462/8 maddesine dayalıdır. Vesayet Makamının vesayetin esası hakkında verdiği nihai kararların temyizi kabildir.Vesayetin yürütülmesi için idari nitelikteki vesayet makamının kararına karşı ilgililer, tebliğ gününden başlayarak on gün içinde Denetim Makamına itiraz edebilirler. Denetim Makamı gerektiğinde duruşma da yaparak bu itirazı kesin karara bağlar. Vesayet Makamının (Sulh Mahkemesinin) vesayetin idaresine matuf olarak almış olduğu karara yönelik itirazın Denetim Makamı (Asliye Mahkemesi) tarafından incelenmesi için temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ....

            a karşı görülmekte olan tapu iptali ve tescil veya tazminat davasını açması için vesayet makamından alınacak husumete izin ve yetki kararının ilgilisinden temini, 2-Dosyada mevcut .... 2. Noterliğince düzenlenmiş 24.03.2004 tarih ve .... yevmiye numaralı vekaletnamenin vasi ... ....ken tarafından kendi adına Avukat ...'ya verildiği anlaşıldığından, vasi ... .... vesayeti altındaki ...'a vesayeten düzenlenecek vekaletnamenin de ilgilisinden temini ile evraka eklenerek temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 15.03.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              in atandığı görülmüş olup, varsa husumete izin dosyasının aslı ve onaylı bir suretinin temin edilerek evraka eklenmesi, 2-Vasi ...'e de gerekçeli karar ve temyiz dilekçesinin tebliğ edilerek temyiz süresinin beklenilmesi, Yukarıdaki noksanlıklar giderildikten sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 09.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Ne var ki, dosya içerisinde husumete izne ilişkin kararın olmadığı görülmüştür.Dava ve taraf ehliyeti dava şartlarından olup kamu düzenine ilişkindir.(6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 114,115) Öyle ise husumete izin kararının dosyaya ibrazı gereklidir. 2-Dosya üzerinde yapılan incelemede 25/03/2015 tarihli direnme kararının ve temyiz dilekçelerinin davacı ...'nun vasisine tebliğ edildiğine dair tebliğat evrakı dosya arasında bulunamamıştır. Bu nedende direnme kararının ve temyiz dilekçelerinin davacı vasisine tebliğ edildiğine dair evrak varsa eklenmesi yoksa tebliğ edilmesi ve yasal süre beklenildikten sonra Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Başkanlığı’na gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir. Bu eksikliklerin giderilmesinden sonra Yargıtay’a gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine geri çevrilmesi gerekir....

                  Taraflar arasındaki uyuşmazlık; husumete, tespit edilen hizmet süresine, davalı işveren feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığına, davacının kıdem ve ihbar tazminatı talep hakkının doğup doğmadığına, yıllık izin ücretine ilişkin talebin davacı tarafça genişletilip genişletilmediğine, yıllık izin ücreti talebi açısından ıslahın dikkate alınıp alınamayacağına, davacının yıllık izin ücreti alacağı bulunup bulunmadığına ilişkindir. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesinde "bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir....

                  Celse duruşmasında husumete izin verilmesi için mahkemeden talepte bulunmak üzere kendisine süre verilmesini talep etmiş ise de dava dosyası içerisinde yer alan ve vekaletname incelendiğinde vasiyi temsilen verilmiş bir vekaletname olmadığı söz konusu vekaletnamede T1'ın davacı vekilini davalarda temsile ilişkin vekaletname verdiği görülmektedir. Bu hali ile davacı vekiline husumete izin verilmesi konusunda karar sunmak üzere süre verilse bile eldeki vekaletnamenin usulüne uygun verilmemiş olduğu bu nedenle davacının kredi sözleşmesinin iptali talebi bakımından aktif husumetinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bununla birlikte davacının eşi tarafından barkadan çekilen 6.000,00 TL tutarlı nakit para konusunda kendisini sorumlu olmadığı yönündeki tespit talebi bakımından kısıtlı eşinin borcundan dolayı kendisinin sorumlu olmaması nedeniyle dava açmada hukuki yararı bulunmadığından bu talep bakımından talebin hukuki yarar yokluğundan reddine" şeklinde karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu