Davacı T1'nun dava tarihi 10/10/2021 tarihinden sonra Kadirli Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 01/04/2022 tarih ve 2022/359 E., 2022/534 K.sayılı kararı ile kısıtlandığı, kendisine Meryem Hasanefendioğlu'nun vasi olarak atandığı, Mahkemece kısıtlanan davacı vekiline vasiden vekaletname alıp sunmak için süre verildiği, vekaletnamenin sunulmaması üzerine 08/06/2022 tarihli celsede ise vasiden vekaletname alıp sunmak ve husumete izin almak üzere bir sonraki celseye kadar süre verildiği, bu süre içinde vekaletname ve husumete izin kararının sunulmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı vekilinin vekalet görevi, davacıya vasi atanması kararının kesinleşmesi ile sona erer. Davacı vekili vasi atanması kararından sonraki ilk celsede vekalet sunmak üzere süre talep etmiştir. Davacı vekili kendisine verilen süreler sonunda vasiden vekalet alıp dosyaya sunamamıştır....
Somut olaya gelince; yargılama sırasında davacı kısıtlanarak kendisine ... vasi olarak atandığı halde, vasinin eldeki davayı, davacı adına yürütübilmesi bakımından vesayet makamından verilmiş husumete izin kararı dosya içerisinde bulunmadığı gibi, davacı vekilinin vasiden almış olduğu vekaletnamesinin de evrak arasında olmadığı anlaşılmaktadır. Hâl böyle olunca; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 52. ve 54. maddeleri hükmü gözetilerek davacı vasisine Türk Medeni Kanunu'nun 462/8. maddesi hükmü uyarınca vesayet makamından "husumete izin" kararı alması ve davacı vekiline de vasiden (vesayet yetkisine istinaden) almış olduğu vekaletnamesini ibraz etmesi için imkan tanınması, anılan usuli işlemler tamamlandıktan sonra işin esası bakımından bir karar verilmesi gerekirken, anılan hususlar gözardı edilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Davalılar vekilinin temyiz itirazları yerindedir....
nın kısıtlanmasına ilişkin kararın ve kısıtlılık halinin devam edip etmediğinin ve kısıtlılık sona ermiş ise kısıtlılığın sona ermesine ilişkin kararın ve varsa iş bu davanın açılmasına vesayet makamı tarafından izin verildiğini gösteren husumete izin kararının ilgili yerlerden temin edilerek dosya arasına alınması, 2-Davacılardan ..., ..., ..., .. ..., ..., ..., ..., ..., ...'...
Somut olayda, davacının dava tarihinden önce Isparta Sulh Hukuk Mahkemesinin 20.09.2017 tarih, 2017/680 E., 2017/1114 K. sayılı ilamı ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 407/1.maddesi uyarınca kısıtlandığı ve kendisine Oğuzhan Aykaç 'ın vasi olarak atandığı ve vasi değişikliği ile en son Rahmi Danış ‘ın vasi atandığı ve davanın bu şekilde açıldığı, ancak eldeki dava için vesayet makamından alınmış husumete izin kararının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, TMK'nin 462/8. maddesi uyarınca eldeki dava için vesayet makamından "husumete izin" kararı alınması ve anılan usuli işlem tamamlandıktan sonra işin esası bakımından bir karar verilmesi gerekirken, bahsedilen husus gözardı edilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş hükmün kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir....
Hükmüne uyulan bozma ilamında, davacının tescil talebi yönünden açıkça; yükleniciye uygun süre verilerek iskân ruhsatının aldırtılması, iskân alınması halinde bedele dönüştürülmeyen diğer bağımsız bölümlerle ilgili tapu iptâli ve tescil isteminin kabulü gerektiği, verilen sürede yapı kullanma izin belgesinin alınamaması durumunda bir dairenin teminat olarak bırakılıp diğer bağımsız bölümlerle ilgili tapu iptâli ve tescil taleplerinin kabulü gerektiği belirtilmiştir. Buna rağmen mahkemece, bozma ilamı öncesinde alınmış birkısım bağımsız bölümlere ait yapı kullanma izin belgeleri ile "ön izin belgesi"ne dayanılarak, yapı kullanma izin belgesinin alınmış olduğu çıkarımıyla tescil talebinin aynen kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Zira, anılan belgeler bozma ilam tarihinden evvel alınmış olduğu gibi "ön izin belgesi"nin iskân belgesi olarak nitelendirilmesi mümkün bulunmamaktadır....
in vasi tayin edildiği, husumete izne ilişkin kararın ise dosya içeriğinde yer almadığı anlaşılmakla; Davacı ....'e, ...'in dava açmakta husumete izin yetkisi verildiğine ilişkin kararın merciinden istenilerek evrakına eklenmesi, Çekişme konusu 41233 ada 3 parsel (imar ile 61143 ada 7 parsel) sayılı taşınmazın tapu kaydının tüm tedavülleriyle ve dayanak kayıtları ile birlikte İlgili Tapu Müdürlüğünden temin edilmesi, Çekişme konusu 41233 ada 3 parsel (imar ile 61143 ada 7 parsel) sayılı taşınmazın imar uygulamasına konu tüm dayanak belgelerinin ilgili Belediye Başkanlığından istenilerek evrakına eklenmesi, ondan sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 19.6.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece; davaya konu taşınmazın kamulaştırılması nedeniyle, hissedarlara payları oranında ödeme yapıldığı, bu ödemelere davacıya ait olan yapıların bedellerininde dahil olduğu gerekçesiyle, davalının taşınmazdaki hisse miktarı dikkate alınarak 5804,10 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 462/8.maddesine göre; vasinin vesayet altındaki kişi adına dava açıp takip edebilmesi (veya vesayeti altındaki kişiye karşı açılan davayı takip edebilmesi) için vasiye Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından izin (husumete izin) verilmiş olması gerekir. Vesayet altında bulunan davalının davada yasal temsilcisi olan vasisi tarafından temsil edilebilmesi için husumet makamından izin alınmadığı görülmektedir. Dava ehliyeti dava şartlarından olup mahkemece resen gözönünde bulundurulur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece " ...Vasi T3 "Kısıtlı davacı tarafından açılan davaya onay verip vermediğiniz, onay verdiğiniz takdirde vesayet makamı olan Çerkezköy Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2006/236 E. sayılı vesayet dosyasından husumete izin kararı almak üzere başvuru yapmak ve başvuruya ilişkin belgeyi mahkememize sunmak üzere tarafınıza meşruhatlı davetiyenin tebliği tarihinden 2 haftalık kesin süre verilmiş olup verilen kesin sürede vesayet dosyasından husumete izin kararı almak üzere başvuru yapıldığına dair belgenin mahkememize sunulmaması halinde davanın usulden reddine karar verileceği İHTAR olunur" şerhini içerir tebligat çıkarıldığı, ancak mahkememize bu hususa ilişkin herhangi bir belge sunulmadığı anlaşılmakla davanın usulden reddine " şeklinde karar verilmiştir....
Bu açıklamalar ışığında, anılan ceza kararının kesinleşip kesinleşmediği, asıl davada davacı birleşen davada davalı ...’ya vasi atanıp atanmadığı, vasi atanmış ise husumete izin kararı alınıp alınmadığı belirlenerek, alınmamış ise husumete izin kararının aldırılması, mahkemenin 22.07.2010 tarihli kararından sonra asıl davada davacı birleşen davada davalı ... hakkında verilen karar kesinleştirilerek vesayet altına alınmış ise, kararın vasiye tebliği ile 15 günlük temyiz süresinin beklenmesi, atanan vasinin asıl davada davacı birleşen davada davalı ...’nun vekili olan ...’e vekaletname vermiş ise, bu vekaletnamenin eklenmesi, sonrasında dosyanın incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi amacıyla dosyanın geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 02.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
i temsil edebilmesi bakımından Tekkeköy ve Samsun Sulh Hukuk Mahkemeleri'nden husumete izin kararı alınıp alınmadığı, alınmış ise kesinleşen kararın bir örneğinin dosya arasına konulması, yeni bir yazışmaya neden olunmaması için gelen kayıtların mahkeme hakiminin denetiminden geçtikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın gönderilmesi için Yerel Mahkeme'ye GERİ ÇEVRİLMESİNE, 13.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ....