D.İş Esas sayılı dosyası ile açılan ihtiyati haciz davasında 23/10/2018 tarihinde tesis edilen ek karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden borçlular vekilinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine raportör hakimin görüşleri alındıktan sonra, dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA : htiyati haciz talep eden alacaklı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 09/03/2016 düzenlenme tarihli 19/09/2018 ödeme günlü .... TL miktarlı bonodan dolayı karşı yandan alacaklı olduğunu, borçluya yapılan takip öncesi başvuruların sonuçsuz kaldığını, alacak teminat altına alınmadığından, borçluların menkul ve gayrimenkul malları, vasıtaları ve diğer adına kayıtlı bulunan mal varlıklarına yetecek miktarda ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, yaklaşık ispat koşulu gözetilerek davacı vekilinin htiyati haciz talebinin davalılar T8 T3 T10 ve T12 yönünden reddine, ihtiyati haciz talebinin davalılar T7 T9 T11 ve T5 yönünden kabulü ile, takdiren teminat alınmaksızın 1.848.493,15TL tutarındaki alacak ile sınırlı olmak üzere, anılan davalıların menkul ve gayrimenkul malvarlığı ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının haczi kabil borca yeter miktarda kesiminin ihtiyaten haczine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; müvekkili bankanın zararından tüm davalıların sorumlu olduğunu, bir kısım davalılar yönünden ihtiyati haciz taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesince bir kısım davalılar yönünden ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
tarihinde verildiği, aleyhinde ihtiyati haciz talep edilenin sigorta şirketi olduğu ve Türkiye genelinde sigorta hizmeti verdiği, sigorta şirketlerinin faaliyet alanları ve mevcut durumları itibariyle mal kaçırma ihtimallerinin bulunduğundan bahsedilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, ihtiyati haczin muhafaza ve emniyet tedbiri mahiyetinde bulunduğu, alacaklının, bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence (garanti) altına almak için, mahkeme kararı ile, borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulması olarak tanımlanması gerektiği gözetildiğinde ve aleyhine ihtiyati haciz talep edilenin sigorta şirketi olduğu dikkate alındığında, tazminat bedelleri ve ferilerinin teminatı amacıyla, sözleşmenin niteliğine göre sigortalısının veya sigortalısının kusuru neticesinde zarar gören üçüncü kişilerin maddi ve manevi zararlarını karşılamayı taahhüt eden sigorta şirketinin malvarlığına yönelik olarak muhafaza ve emniyet tedbiri alınması talebinin yerinde olmadığı..." gerekçesiyle "htiyati...
güvenerek avans verdiğini, davalının, davacı müvekkiline çok kötü ve kullanılamayacak durumda ürünler gönderdiğini, müvekkilinin bu gelen ürünleri ihracata gönderdiğini ancak ihracat yaptığı şirketlerden gelen ürünlerin çok kötü olması sebebiyle ücretinin ödenmediğini, müvekkilinin uzun yıllardır ticari iş yaptığı şirketlerle ticari ilişkisinin bozulduğunu, müvekkil şirketin yetkilisinin muavin defterdeki alacağını istediği zaman davalının süre istediğini, şirket yetkilisinin ticari güveninin olduğu davalıya güvenerek alacağının ödenmesi için süre istediğini, davalının borcunu ödemediğini, davalının başlatılan icra takibine haksız şekilde itiraz ettiği, müvekkilinin alacağının herhangi bir garanti altında bulunmadığı, ileride telafisi imkansız zararlara uğramasının muhtemel olduğu, davalının bütün malları üstüne kendi başına tasarruf yetkisine sahip olduğunu, dava niteliği gereği davalı borçlunun mallarını kaçırma ya da mallarını elden çıkma tehlikesinin bulunduğunu, bu nedenler davanın ve htiyati...
Davalı taraf vekili ihtiyati haciz kararına itiraz etmiş, itirazın duruşmalı olarak değerlendirilmesi üzerine Sakarya 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 06/01/2023 tarihli ara karar ile; ...davalı vekilinin htiyati haciz ara kararına itirazının kabulü ile, 16/11/2022 tarihli tensip 13 numaralı ara kararının kaldırılmasına, karar verilmiştir. Ara karara karşı davacı vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ihtiyati haciz ilişkin ara kararın kaldırılmasına dair mahkeme kararına itiraz istemine ilişkindir....
güvenerek avans verdiğini, davalının, davacı müvekkiline çok kötü ve kullanılamayacak durumda ürünler gönderdiğini, müvekkilinin bu gelen ürünleri ihracata gönderdiğini ancak ihracat yaptığı şirketlerden gelen ürünlerin çok kötü olması sebebiyle ücretinin ödenmediğini, müvekkilinin uzun yıllardır ticari iş yaptığı şirketlerle ticari ilişkisinin bozulduğunu, müvekkil şirketin yetkilisinin muavin defterdeki alacağını istediği zaman davalının süre istediğini, şirket yetkilisinin ticari güveninin olduğu davalıya güvenerek alacağının ödenmesi için süre istediğini, davalının borcunu ödemediğini, davalının başlatılan icra takibine haksız şekilde itiraz ettiği, müvekkilinin alacağının herhangi bir garanti altında bulunmadığı, ileride telafisi imkansız zararlara uğramasının muhtemel olduğu, davalının bütün malları üstüne kendi başına tasarruf yetkisine sahip olduğunu, dava niteliği gereği davalı borçlunun mallarını kaçırma ya da mallarını elden çıkma tehlikesinin bulunduğunu, bu nedenler davanın ve htiyati...
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili, istinaf dilekçesinde, özetle; Nevşehir İcra Müdürlüğü'nün 2019/1888 talimat sayılı dosyası kapsamında yapılacak satışın tedbiren durdurulmasını ve bu durumun icra dosyasına bildirilmesi talep ettiklerini, Mahkemece, htiyati tedbir talebinin "muhdesat bedeli olan 447.660,00 TL bedelin %15 tutarı olan 67.149,00 TL teminat yatırılması halinde" kabulüne karar verildiğini, davalının da cevabında muhdesatın müvekkil tarafından inşa edildiğini ve muhdesatların müvekkile ait olduğunu kabul ettiğini, bunun üzerine kendilerini 13.07.2021 tarihli dilekçe ile dosyada kesin delil niteliğinde delil bulunduğundan teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep ettiklerini, Mahkemenin, 13.07.2021 tarihli ara kararı ile teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesi taleplerini red ettiğini, gerekçesini açıklamadığını, müvekkilin ev hanımı olup 67.149,00 TL teminat yatırmasının mümkün olmadığını, teminat yatırılamadığından 14.07.2021 tarihinde satış işlemi...
Mahkemece; İİK72/2 Maddesi gereğince %20 teminat karşılığında htiyati tedbir kararı yaklaşık ispat çerçevesinde kabul edilmiştir. SAVUNMANIN ÖZETİ Aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen vekili, ihtiyati tedbir koşullarının bulunmadığını, ayrıca tedbir kararı verilecek ise de her bir davacı için ayrı ayrı % 15 teminat alınması gerektiğini bildirerek ihtiyati tedbir kararına itiraz ederek reddini istemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkeme kararında "...htiyati hacze İtiraz, İİK'nın 265. maddesinde düzenlenmiş olup; Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder. "denilmektedir....
konusu olmadığını, bilirkişi incelemesinde nötr hat bulamadığını, iş yerinde elektrikli cihazların hepsinin 24 saatlik tüketim bedelini hesaplayarak %80 kaçak, %20 yasal kullanımları olduğuna dair rapor düzenlendiğini; ancak söz konusu cihazların hiç birisinin 24 saat çalışmadığını, en fazla gün içinde yarım saat ya da 1 saat çalıştığını, fırınlarının elektrikle değil fıstık kabuğu ile ısındığını, hamur kazanın gün içinde yarım saat, mikserin haftada yarım saat çalıştığını, çay ocaklarının da tüple ısıttığını, bilirkişi raporuna yapmış oldukları itirazlarının mahkemece göz önünde bulundurmadığını, iş yerinde iş ortağı Fevzi Melek ile birlikte çalıştığını, olayların tamamı hakkında bilgi sahibinin Fevzi Melek olduğunu, mahkemeye dilekçe vererek 2. duruşmada Fevzi MELEK'in dinlenmesini talep ettiklerini ancak mahkeme tarafından tanık olarak dinlenilmediğini, söz konusu iş yerinde hiçbir şekilde usulsüz ya da kaçak kullanım yapılmadığını, elektriklerinin davalı tarafından kesildiğini, htiyati...