Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARAR: Yukarıda ayrıntısı ile açıklanan nedenlerle; 1-İhtiyati tedbir talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2- htiyati tedbir talep eden tarafından başvuru sırasında istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İhtiyati tedbir talep eden tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK'nın 362(1)f maddesi uyarınca kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.30/03/2023...

    İ htiyati haciz İİK'nun 250. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. İİK'nun 257. Maddesinde '' rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır, taşınmaz mallarını ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir. 1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa, 2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa; Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder. '' hükmü ile ihtiyati haciz kurumu açıklanmıştır....

      Mahkeme, htiyati haciz talep eden tarafın aleyhine ihtiyati haciz edilenden alacaklı olup olmadığı, alacak miktarının tespiti, aleyhine ihtiyati haciz talep edilen tarafın kaçak elektrik kullanıp kullanmadığı hususunda ibraz edilen belgelerin niteliği ve dosya kapsamına göre, İİK 258/1. maddesinde düzenlenen kanaat getirecek deliller kapsamında değerlendirilemeyeceğinden yaklaşık ispat koşulu ve İİK 257 ve devamı madde hükümlerinde ön görülen koşullar gerçekleşmediği gerekçesiyle; "İhtiyati haciz talebinin reddine" istinafı kabil olmak üzere karar vermiştir....

        Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin)|Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) İSTİNAF KARAR TARİHİ :26/05/2022 İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ :26/05/2022 Tarafların İddia Ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, hisselerinin tamamı kendisine ait olan şirketteki hisselerinin %50 sini davalı Sabri Avcı'ya devrettiğini, Sabri Avcı'nın hukuka aykırı birçok eylemi ile ortaklık konusu şirketi zarar ettirdiğini, ortaklıkla işlem yapmama, rekabet etmeme, sadakat ve özen yükümlüğüne aykırı davrandığını belirterek; davalının müdürlük görevinden alınmasına, ihtiyati tedbir kararı verilerek davalının müdürlük yetkisinin kaldırılmasına ve davacı müvekkilinin tek başına müdürlük görevine devamına, bu talep kabul görmezse şirkete ait işlemlerin müdürlerin birlikte imzası olmaksızın yapılamayacağına bu talep kabul görmez ise kayyım atanmasına karar verilmesini talep etmiş, birleşen davada ise htiyati...

        nın hukuka aykırı birçok eylemi ile ortaklık konusu şirketi zarar ettirdiğini, ortaklıkla işlem yapmama, rekabet etmeme, sadakat ve özen yükümlüğüne aykırı davrandığını belirterek; davalının müdürlük görevinden alınmasına, ihtiyati tedbir kararı verilerek davalının müdürlük yetkisinin kaldırılmasına ve davacı müvekkilinin tek başına müdürlük görevine devamına, bu talep kabul görmezse şirkete ait işlemlerin müdürlerin birlikte imzası olmaksızın yapılamayacağına bu talep kabul görmez ise kayyım atanmasına karar verilmesini talep etmiş, birleşen davada ise htiyati tedbir kararı verilerek davalının müdürlük yetkisinin kaldırılmasına ve davacı müvekkilinin tek başına müdürlük görevine devamına, bu talep kabul görmez ise davalının müdürlük yetkisinin çalışanların maaşlarının ödenmesi ile SGK ve vergi ödemeleri gibi zorunlu işler dışında başka işlem yapmaması yönünde kısıtlanmasına, davalının şirkete ve şirket ortağı müvekkiline verdiği zararların tespiti ile şimdilik 1000 TL nin davalıdan...

          İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili, istinaf dilekçesinde, özetle; Nevşehir İcra Müdürlüğü'nün 2019/1888 talimat sayılı dosyası kapsamında yapılacak satışın tedbiren durdurulmasını ve bu durumun icra dosyasına bildirilmesi talep ettiklerini, Mahkemece, htiyati tedbir talebinin "muhdesat bedeli olan 447.660,00 TL bedelin %15 tutarı olan 67.149,00 TL teminat yatırılması halinde" kabulüne karar verildiğini, davalının da cevabında muhdesatın müvekkil tarafından inşa edildiğini ve muhdesatların müvekkile ait olduğunu kabul ettiğini, bunun üzerine kendilerini 13.07.2021 tarihli dilekçe ile dosyada kesin delil niteliğinde delil bulunduğundan teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep ettiklerini, Mahkemenin, 13.07.2021 tarihli ara kararı ile teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesi taleplerini red ettiğini, gerekçesini açıklamadığını, müvekkilin ev hanımı olup 67.149,00 TL teminat yatırmasının mümkün olmadığını, teminat yatırılamadığından 14.07.2021 tarihinde satış işlemi...

          D.İş Esas sayılı dosyası ile açılan ihtiyati haciz davasında 23/10/2018 tarihinde tesis edilen ek karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden borçlular vekilinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine raportör hakimin görüşleri alındıktan sonra, dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA : htiyati haciz talep eden alacaklı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 09/03/2016 düzenlenme tarihli 19/09/2018 ödeme günlü .... TL miktarlı bonodan dolayı karşı yandan alacaklı olduğunu, borçluya yapılan takip öncesi başvuruların sonuçsuz kaldığını, alacak teminat altına alınmadığından, borçluların menkul ve gayrimenkul malları, vasıtaları ve diğer adına kayıtlı bulunan mal varlıklarına yetecek miktarda ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, yaklaşık ispat koşulu gözetilerek davacı vekilinin htiyati haciz talebinin davalılar T8 T3 T10 ve T12 yönünden reddine, ihtiyati haciz talebinin davalılar T7 T9 T11 ve T5 yönünden kabulü ile, takdiren teminat alınmaksızın 1.848.493,15TL tutarındaki alacak ile sınırlı olmak üzere, anılan davalıların menkul ve gayrimenkul malvarlığı ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının haczi kabil borca yeter miktarda kesiminin ihtiyaten haczine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; müvekkili bankanın zararından tüm davalıların sorumlu olduğunu, bir kısım davalılar yönünden ihtiyati haciz taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesince bir kısım davalılar yönünden ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

            tarihinde verildiği, aleyhinde ihtiyati haciz talep edilenin sigorta şirketi olduğu ve Türkiye genelinde sigorta hizmeti verdiği, sigorta şirketlerinin faaliyet alanları ve mevcut durumları itibariyle mal kaçırma ihtimallerinin bulunduğundan bahsedilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, ihtiyati haczin muhafaza ve emniyet tedbiri mahiyetinde bulunduğu, alacaklının, bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence (garanti) altına almak için, mahkeme kararı ile, borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulması olarak tanımlanması gerektiği gözetildiğinde ve aleyhine ihtiyati haciz talep edilenin sigorta şirketi olduğu dikkate alındığında, tazminat bedelleri ve ferilerinin teminatı amacıyla, sözleşmenin niteliğine göre sigortalısının veya sigortalısının kusuru neticesinde zarar gören üçüncü kişilerin maddi ve manevi zararlarını karşılamayı taahhüt eden sigorta şirketinin malvarlığına yönelik olarak muhafaza ve emniyet tedbiri alınması talebinin yerinde olmadığı..." gerekçesiyle "htiyati...

              güvenerek avans verdiğini, davalının, davacı müvekkiline çok kötü ve kullanılamayacak durumda ürünler gönderdiğini, müvekkilinin bu gelen ürünleri ihracata gönderdiğini ancak ihracat yaptığı şirketlerden gelen ürünlerin çok kötü olması sebebiyle ücretinin ödenmediğini, müvekkilinin uzun yıllardır ticari iş yaptığı şirketlerle ticari ilişkisinin bozulduğunu, müvekkil şirketin yetkilisinin muavin defterdeki alacağını istediği zaman davalının süre istediğini, şirket yetkilisinin ticari güveninin olduğu davalıya güvenerek alacağının ödenmesi için süre istediğini, davalının borcunu ödemediğini, davalının başlatılan icra takibine haksız şekilde itiraz ettiği, müvekkilinin alacağının herhangi bir garanti altında bulunmadığı, ileride telafisi imkansız zararlara uğramasının muhtemel olduğu, davalının bütün malları üstüne kendi başına tasarruf yetkisine sahip olduğunu, dava niteliği gereği davalı borçlunun mallarını kaçırma ya da mallarını elden çıkma tehlikesinin bulunduğunu, bu nedenler davanın ve htiyati...

                UYAP Entegrasyonu