KARAR Davacı ... sertifikasını almak için davalı tarafından havacılık eğitimi veren kursa kaydolduğunu, ancak davalının sözleşme hükümlerine göre edimini yerine getirmeyerek ayıplı hizmet verdiğini ileri sürerek, davalı şirket ile imzalanan sözleşmenin feshine, 2.890,00 TL bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iadesi ile kalan 1.200,00 Euro bedel ile ilgili borçlu olmadığının tespiti ile tedbiren kalan ödemelerin durdurulmasına, yaşanan sıkıntıların karşılığı olmasa bile 500,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, davalıya ait kursa kaydolduğunu, davalının edimlerini yerine getirmediğini ileri sürerek eldeki davayı açmış, davalı ayıplı hizmetin söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....
BK'nın 360. maddesinde ayıp halinde iş sahibine, eserin iş sahibinin kullanamayacağı ve nisfet kaidesine göre kabule icbar edilemeyeceği derecede kusurlu veya sözleşme şartlarına aykırı olması (ayıplı olması) durumunda eseri kabulden kaçınma hakkı, ayıbın bu derecede önemli olmaması halinde bedelden indirim hakkıyla büyük bir masrafı gerektirmediği takdirde onarımını isteme hakkı şeklindeki seçimlik haklar tanınmış ve her üç halde de yüklenicinin kusurunun bulunması koşuluyla iş sahibinin zarar ve ziyan da isteyebileceği de kabul edilmiştir. Somut olayda imalât bedelinin ödendiği konusunda ihtilaf bulunmamakta olup davacı 10.06.2014 tarihli ıslah dilekçesinde terditli olarak sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesini talep etmiş, olmazsa zararlarının giderilmesini istemiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda da eserin reddinin gerekmediği, bedel indirimi gerektiği açıklanmıştır....
Fatura içeriği malların veya hizmetin teslim edildiğinin ispat külfeti satıcıya aittir. Fatura düzenlenmesi, tek başına alacağı kanıtlamadığı gibi faturanın tebliğ edilmiş olması da fatura içeriği malların teslimi sonucunu doğurmaz.( Y. 19 HD. 2016/7819E., 2017/2738K., Y. 19HD. 2014/12574E., 2014/16692K.) Somut olayda esasen taraflar arasında akdi ilişkinin varlığı ve teslim olgusu bakımından ihtilaf bulunmayıp, uyuşmazlık; faturaya konu mal ve hizmetin ayıplı olup olmadığı, diğer bir anlatımla davacı tarafından ayıplı ifada bulunulup bulunulmamasına göre davalının bu yöndeki ödemezlik def'inin yerinde olup olmadığı hususunda toplanmaktadır....
KARAR Davacı, davalıdan 15.8.2007 tarihinde "Kanuni" marka motosiklet satın aldığını, aracın titreme yapıp hızlanma sorunu yaşadığını, ayıplı olduğunu belirterek sözleşmenin feshi ile motosikletin bedelinin iadesini talep etmiştir. Davalı, motosikleti davacının kardeşinin kullanımında olduğunu, kaza yaptığını, arızanın bundan kaynaklanmış olabileceğini belirterek davanın reddini dilemiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında bayilik sözleşmesi imzalandığını, davalının ürünlerinin ayıplı olması nedeniyle araçların arızalandığını, satış sonrası hizmetin kusurlu olduğunu, traktörlerin tamir ve onarım giderlerinin müvekkili tarafından ödendiğini, davacının müvekkiline bu ödemeleri iade etmediğini, müvekkilinin maddi ve manevi zararının olduğunu ileri sürerek, maddi ve manevi tazminatın faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu sözleşmenin müvekkilince haklı olarak feshedildiğini, satış sonrası servis hizmetinin müvekkilinin sorumluluğunda olduğunu, davacının ödeme yapması gerektiren taraflar arasında düzenlenen sözleşmede bir hüküm olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
İş sahibinin, Borçlar Kanunu’nun 360. maddesi hükmünde öngörülen haklardan hangisini kullanabileceğini ise, ayıplı imalât ya da ürün üzerinde uzman bilirkişi veya bilirkişi kurulu aracılığıyla yaptıracağı inceleme sonucu mahkemece takdir edilir. Somut olayda, sözleşme konusu işin sadece bir kaleminin ayıplı ve diğer yapılan işlerin iş sahibi tarafından kabul edilmiş olduğuna göre; makinedeki ayıbın yapılan işin tümünün reddini gerektirmediğinden sözleşmenin kısmen veya tamamen feshine karar verilemez ise de; verilen karar, davalı yanca temyiz edilmediğinden kararın eleştirilmesiyle yetinilmiştir. Ayıp sebebiyle sözleşmenin kısmen feshine ve fesihte de davalı yüklenicinin kusurlu olduğuna karar verildiğine göre; davacının, işin ayıplı kısmı yönünden davacının kaçırılan fırsat kapsamında gerçekleşen menfi zararının da varsa belirlenip hüküm altına alınması zorunludur. (BK.m.360,108)....
İş sahibinin, Borçlar Kanunu’nun 360. maddesi hükmünde öngörülen haklardan hangisini kullanabileceğini ise, ayıplı imalât ya da ürün üzerinde uzman bilirkişi veya bilirkişi kurulu aracılığıyla yaptıracağı inceleme sonucu mahkemece takdir edilir. Somut olayda, sözleşme konusu işin sadece bir kaleminin ayıplı ve diğer yapılan işlerin iş sahibi tarafından kabul edilmiş olduğuna göre; makinedeki ayıbın yapılan işin tümünün reddini gerektirmediğinden sözleşmenin kısmen veya tamamen feshine karar verilemez ise de; verilen karar, davalı yanca temyiz edilmediğinden kararın eleştirilmesiyle yetinilmiştir. Ayıp sebebiyle sözleşmenin kısmen feshine ve fesihte de davalı yüklenicinin kusurlu olduğuna karar verildiğine göre; davacının, işin ayıplı kısmı yönünden davacının kaçırılan fırsat kapsamında gerçekleşen menfi zararının da varsa belirlenip hüküm altına alınması zorunludur. (BK.m.360,108)....
Bu tip satışlar, tecrübe ve muayene koşullu satışlardan olduğundan, cayma hakkı ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifade ile tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak olup, bu süre içinde sözleşme askıdadır. Davacının sözleşmeye uygun kullanımı bulunmadığına göre, bu durumda cayma hakkını kullanma süresi henüz başlamamış olup, davacının cayma hakkını kullanması mümkündür. Mahkemece sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA,peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 12.12.2013 gününde oyçokluğuyla karar verildi....
Lisans Uyarlama Eğitim ve Geliştirme Proje Sözleşmesi" imzalandığını, sözleşmenin 2.maddesinde sözleşmenin kapsamının belirtildiğini, bu sözleşmeye göre ... ve müşteri arasında müşterinin ... ... ... sistemine geçiş için ... ... konfigürasyonuna alt lisans ile müşteriye verilecek kurulum, eğitim , danışmanlık, uyarlama , destek ve gelişme işlerini kapsadığını, sözleşmenin 3.maddesinde verilecek hizmetin tanımı yapıldığını, buna göre müşterinin ... ... ... Projesinde yazılımının sistem kurulumu standart modül kurulumu, uyarlanması , eğitimleri ve canlı kullanıma geçilmesi için gerekli olan danışmanlık hizmetlerinin sağlanması ve talep edilmesi halinde ... ......
Davacı dava dilekçesinde ayıplı malların satıcıya iadesi ile ödediği bedelin istirdadını istemiştir. Bu durumda davacının açıkça sözleşmeden döndüğü ve sözleşmenin feshini talep ettiği kuşkusuzdur. 4077 sayılı yasanın 4.maddesine göre tüketici, ayıplı mal teslimi halinde bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Her ne kadar yasada “ Tüketicinin sözleşmeyi sona erdirmesi, durumun gereği olarak haklı görülemiyorsa, bedelden indirim ile yetinilir.” Hükmü mevcut ise de somut olayda dava konusu edilen satıma konu eşya mobilya olup her zaman göz önünde bulunan ve umulan faydadan ziyade estetik amaçlı olarak kullanılması hedeflenen bir mal olduğundan tüketicinin ayıplı eşyanın görüntüsüne katlanmasını beklemek doğru değildir....