Davacı vekili yaptığı ıslahla eksik ve ayıplı işlerin giderilme bedelini istediğine göre bu istemin kabulü açısından öncelikle iş bedelinin iş sahibi tarafından ödenmiş olması gerekmektedir. Aksi takdirde ödenmeyen miktardaki iş bedelinin eksik ve ayıplı işler bedelinden mahsubu zorunludur. Yine, mahkemece eksik ve ayıplı işlerin bedelinin tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmışsa da, rapordaki hesabın hangi tarihteki rayiçlere göre yapıldığı belli olmadığı gibi sözleşme kapsamında bulunmayan kombi vanasının yanlış yerde olmasından dolayı bedel takdir edilmesi de hatalı görülmüş, hükme esas alınacak nitelikte bulunmadığı anlaşılmıştır....
Tüketici Mahkemesinin 28/06/2021 tarih ve 2018/330 Esas - 2021/727 Karar sayılı kararı ile; "...düğün kontratında gelen misafirler için sınırsız içecek konusunda anlaşılmasına rağmen gerek tanık beyanlarından gerek düğün CD'sinde görüntülerden anlaşıldığı üzere sınırsız içecek hususunda davalı yanca hizmetin eksik ifa edildiği, tanık beyanlarına göre söz konusu organizasyonda servis yapan görevlilerin hizmetlerinde çeşitli aksaklıklar yaşandığı, düğün pastası kesilirken pastanın getirildiği masa örtüsü kırışıklığından ötürü hizmet sunumunda gerek düğün sahiplerine gerek misafirlere karşı gereken hassasiyetin gösterilmediği, orkestra hizmetinin beğenilmediği, sonuç itibariyle davacı yanın beklediği hizmetin tam ve eksiksiz olarak ve sözleşme şartlarına tam riayet edilecek şekilde uygulanmadığı ve davacı tüketicinin hizmetten beklediği faydayı eksiksiz olarak sağlayamadığından hizmetin ayıplı olarak kabulü gerektiği ve fakat davacının kararlaştırılandan daha az misafir gelmesi yahut hava...
KARAR Davacı,davalılardan 18.02.2010 tarihinde resmi senetle satın aldığı daire için toplam 94100 TL satış bedelini davalılardan Y..T.. 92.600 TL ve 1500 TL senetle ödediğini, bakiye 4000 TLyi davalı Neslihana elden ödediğini, daireye duşakabin,pencerelere korkuluk, gömme dolap, tavan stropiyer ve menteşeli kapı gibi faydalı masraflar yaptığını, 14.10.2010 tarihinde meydana gelen şiddetli yağış sonrasında evin 10cm yüksekliğinde su içinde kaldığını,ev eşyalarının hasar gördüğünü,25.11.2011 tarihinde Hakem heyetine başvurduğunu talebinin kabul edildiğini,dava konusu satın aldığı dairede imalat hatası bulunduğunu ileri sürerek sözleşmenin feshi ile ayıplı taşınmazın geri alınmasına,94100 TL satış bedelinin tahsiline, 2000 TL faydalı masraflar ile 16000 TL maddi tazminatın ve 14000 TL manevi tazminatın davalılardan faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece,ayıplı olduğu anlaşılan davaya konu Bursa ili, Y.. ilçesi, Y.....
Davada, akdin feshi, gecikme tazminatı ve eksik işlerin bedelinin tahsili ve bir adet villanın tapusunun iptâli istenmiş, mahkemece feragat sebebiyle sözleşmenin feshi ve tapu iptâli isteminden vazgeçilmiş olduğundan bununla ilgili istemin reddine, 799.757,10 YTL’nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile tahsiline dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Yanlar arasında imzalanan 15.10.1996 tarihli sözleşmede 30 gün içerisinde avan projesinin hazırlanacağı ve 28 ay sonunda inşaatın teslim edileceği, aksi takdirde villa başına 400 DM gecikme tazminatı ödeneceği kabul edilmiş iken, işin süresinde tamamlanmaması üzerine önce 10.03.1997 tarihli sözleşme ile ek süre verilmiş, en son noterde imzalanan 08.05.2002 tarihli...
Davada, akdin feshi, gecikme tazminatı ve eksik işlerin bedelinin tahsili ve bir adet villanın tapusunun iptâli istenmiş, mahkemece feragat sebebiyle sözleşmenin feshi ve tapu iptâli isteminden vazgeçilmiş olduğundan bununla ilgili istemin reddine, 799.757,10 YTL’nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile tahsiline dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Yanlar arasında imzalanan 15.10.1996 tarihli sözleşmede 30 gün içerisinde avan projesinin hazırlanacağı ve 28 ay sonunda inşaatın teslim edileceği, aksi takdirde villa başına 400 DM gecikme tazminatı ödeneceği kabul edilmiş iken, işin süresinde tamamlanmaması üzerine önce 10.03.1997 tarihli sözleşme ile ek süre verilmiş, en son noterde imzalanan 08.05.2002 tarihli...
Bu durumda, mahkemece; konunun uzmanı bilirkişiye uyuşmazlık hakkında rapor hazırlatılması, sunulan hizmetin ayıplı olup olmadığı konusunun aydınlatılması ve varılacak sonuca göre hüküm oluşturulması gerekirken; uzman olmayan bilirkişinin hazırladığı raporun hükme esas alınmış olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,26.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
-Hizmetin davacı tarafça ayıplı verildiği iddiası: Davalı tarafça davacıya gönderilen 28.03.2018 tarih ve ... numaralı ihtarnamede, gerek kurulum aşamasında gerekse savunmasında yapılması gereken testlerin yapılmadığı ve hizmetin ayıplı verildiği, davalının sözleşmenin başlangıcından işbu ihtarname tarihine kadar sistemin tam anlamıyla kullanamadığı ve hizmet alamadığı belirtilerek sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği ifade edilmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06.04.2010 tarih ve 2010/3-727 E., 2011/75 K. sayılı ilamında, 6098 sayılı TBK'nin 470. maddesinde eser sözleşmesi; "Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmesi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir." şeklinde tanımlanmıştır.Bu hükme göre; yüklenici, eser sözleşmesinin konusu olan şeyi imal etmeyi (meydana getirmeyi) taahhüt eden ve imal ettiği şeyi de (eseri) iş sahibine teslim etme yükümlülüğü altına giren kişi ya da kuruluştur....
Dava dilekçesinde sözleşmenin feshi, bedel iadesi ve tazminat ve gecikme cezası talep edilmiş iken , ıslah dilekçesi ile sözleşmenin feshi , yeniden imalat ve tadilat masrafları ile gecikme cezası talep edilmiştir. Davalı- birleşen dosyanın davacısı vekili 12/06/2017 havale tarihli dilekçesinde davacının talebini değiştirmesine , 20.12.2018 tarihli celsede de davanın geri alınması talebine muvafakat etmemiş, feragat edilmesi halinde de dava dilekçesindeki toplam talebin zaten 10.000 ,00 TL olduğunu, davacının 10.000,00 TL den feragatinin davadan tümden feragat olduğunu belirterek davanın tümden reddi gerektiğini beyan etmiştir....
Başkanlığı'nın tek taraflı olarak sözleşmeyi feshi nedeniyle bu hususun akte aykırılığının tespiti ile sözleşmenin aynen ifası ve muarazanın giderilmesinin talep edildiği ve dolayısıyla kamu hukukundan kaynaklanan ve idari yargıda görülmesi gereken idari bir işlem veya hizmetin söz konusu olmadığı, bu nedenle somut olayda, özel hukuk hükümlerinin uygulanması gerekeceğinden uyuşmazlığın çözüm yerinin adli yargı olduğu anlaşılmıştır. Hal böyle olunca; mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde idari yargı görevli olduğu gerekçesi ile davanın reddi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 29,20 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, taraflar arasındaki "dunyadasaglikvar.com" web sitesinin yapımına ilişkin eser sözleşmesi niteliğindeki sözleşme nedeniyle, davalının tasarladığı web sitesinin ayıplı olması nedeniyle sözleşmenin feshi ödediği bedelin iadesine ilişkin alacak davası olup, Hakimler ve Savcılar Kurulunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri İş Bölümü ile ilgili 01.09.2022 tarihinden itibaren geçerli İş Bölümü Kararı uyarınca, 18.Hukuk Dairesinin görevine giren dava ve uyuşmazlıkların 6502 s. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun ile 6098 s.TBK'nın 2.Kısmında düzenlenen ve diğer dairelerin görev alanında kalmayan dava ve işlere bakmakla görevli olması nedeniyle, dava konusu uyuşmazlıkta HSK'nın İş Bölümü Kararı hükümleri uyarınca, istinaf inceleme görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ve 53. Hukuk Dairelerine aittir. Bu itibarla, HMK. m. 352 uyarınca Dairemizin görevsizliğine ve dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. ve 53....