Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, Tüketiciyi Koruma Kanunundan kaynaklanan(hizmetin ayıplı olmasından) alacağa ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 10.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık; haksız fiilden kaynaklanan (hizmetin kötü işlemesi) maddi-manevi tazminat talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 4.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 4.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 29.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İcra Dairesi'nin yetkisizliğine karar verilmesini, davanın müvekkilinin ticaret siciline kayıtlı olduğu yer ve/veya hizmetin ifa edileceği yer mahkemesinde açılması gerektiğini, her halükarda...Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili mahkeme olduğunu, müvekkili şirketin arabuluculuk sürecinden hiçbir şekilde haberdar edilmediğini, şirkete usulüne uygun yapılan bir arabuluculuk toplantısına davet bildirimi bulunmadığını, davacının iddialarını ve taleplerini kabul etmemekle birlikte; alacak ve fahiş faiz talebine karşı zamanaşımı def'i ileri sürdüklerini, faturaya konu hizmetin davacı tarafından ifa edilmediğini, cari hesabın dayanağı olan fatura karşılığı hizmetin verildiği ve alacağın varlığını ispat yükü davacı yan olduğunu, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

        alacak talebinde bulunmasının hukuken korunacak bir yanı olmadığını, sırf fatura düzenlenmesi ki faturaya itiraz edildiğini, hizmetin verildiğinin kanıtlamadığını, davacının vermediği hizmetin bedelini talep ettiğini, bu nedenlerle davalı müvekkilin tarafından takibe yapılan itiraz yerinde olduğunu, yapılan itirazın tamamen takibi uzatmaya yönelik olduğu iddiası tamamen isabetsiz olduğunu, bu nedenlerle davanın haksız olduğunu ve reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          bahsedebilmek için taraflar arasına cari hesap sözleşmesi olması gerektiğini, belirli dönemleri kapsayan ve devam eden ticari ilişkilerde cari işlem akışının incelenmesi ve alacak/borç miktarının tespit edilmesini, varsa bakiye miktarın tespiti yoluna gidilmesi gerektiğini, ortada bir ticari ilişki olduğunun net bir şekilde tespit edilebilmesi için fatura konusu malın ya da hizmetin usulüne uygun bir şekilde karşı tarafın uhdesine geçirilmiş olması gerektiğini, bu durumun ise daha önce belirtildiği gibi tüm ticari kayıtların ayrıntılı olarak incelenmesi ve bu konuya hakim taraf tanıklarının dinlenmesi yoluyla sübut bulacağını, nitekim Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere, salt faturanın varlığı ya da cari hesap ekstresinin varlığının bir ticari ilişkinin ve alacak hakkının göstergesi olmadığı, çünkü kanuni olarak malın tesliminden veya hizmetin tamamlanmasından önce fatura düzenlenebilmesi ve cari hesap ekstresi düzenlenebilmesinin mümkün olduğunu, dolayısı ile cari hesap ekstresine...

            e tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından dosyaya sunulan 20/12/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle ve sonuç olarak; "...Davacının alacak bakiyesinin 63,74 TL tutarında kaldığının değerlendirildiği, inkar tazminatı ve sair talepler bakımından da nihai takdir ve değerlendirmenin yüce mahkemeye ait olduğu..." şeklinde tespit edilmiştir. Dava, ticari hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir....

              Davacının 14.09.2017 - 15.02.2018 tarihleri arasında, muhtelif alıcılara taşıma hizmetini gerçekleştirdiği ve bu hizmet karşılığında toplamda 5.536,06TL tutarında 20 adet hizmet faturası düzenlediği, davalının, verilen taşıma hizmetine yönelik (taşıma hizmetin verilmediği, hizmetin kusurlu verildiği vb. gibi) bir itirazının bulunmadığı, itirazının alacak yönünde olduğu, davacı şirket kayıtları üzerinde yapılan incelemede; cari hesap ilişkisi sonucunda davacı şirketin 5.536,06 TL alacaklı olduğu tespit edilmiş olup, bilirkişi raporunun denetime uygun, hüküm kurmaya elverişli olduğu göz önüne alınarak davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : 1-Davanın kabulü ile .... İcra Dairesi 2018/......

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/169 Esas KARAR NO : 2021/301 DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 22/03/2019 KARAR TARİHİ : 20/05/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize sunmuş dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya 21.05.2013 tarih ... numaralı, 649,00.-TL bedelli, 11.11.2013 tarih, ... numaralı, 649,00.-TL bedelli, 27.12.2013 tarih, ... numaralı, 12.301,50.-TL bedelli, 27.12.2013 tarih, ... numaralı, 12.137,48.-TL bedelli, 4 adet toplam 25.736,98.-TL fatura karşılığında mal verdiğini ve parasını alamadığını beyanla 25.736,98.TL alacağın 21.05.2013 tarihinden başlamak üzere ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir....

                  için hesaplanan faiz alacağının 26,06 TL olduğunun tespit edildiği, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde uyuşmazlık konusu hizmetin davalı tarafa verildiğinin ispat yükünün davacıda bu hizmetin sözleşmedeki şartlarla yerine getirilmediğinin ispat yükünün ise davalı da olduğu, davalı tarafça sözleşmedeki imza ve kaşenin taraflarına ait olduğunun kabul edildiği, sözleşmedeki taahütlerin yerine getirilmediğine ilişkin bir delilin dosya içerisine sunulmadığı, davacı tarafça dosyaya sunulan 14 ayı kapsayan faaliyet raporunun 7 aylık kısmında davalı tarafın imza ve kaşesinin bulunduğu, imza ve kaşeye ilişkin davalı tarafça bir itirazın bulunmadığı, mahkememizce davalının imza ve kaşesinin bulunduğu dönemlerde bu hizmetin alındığının kabul edildiği, davalının imza ve kaşesinin bulunmadığı diğer dönemler için ise bu hizmetin karşı tarafa verildiğinin ispatının davacıda olduğu, ancak davacı tarafça bu dönemlerde hizmetin verildiğini gösterir bir delilin dosyaya sunulmadığı ayrıca...

                    Davalı vekili, müvekkilinin takibe dayalı faturalardan kaynaklanan bir borcu bulunmadığını, fatura içeriği mal ya da hizmetin alınmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere, tanık beyanları ve bilirkişi raporuna göre davacının davalıya etiket satıp teslim ettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının itirazının kısmen iptaliyle takibin 3.300.-YTL. asıl alacak, 50.-YTL. işlemiş faiz , 29 YTL ihtiyati haciz masrafı, 125 YTL. ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 3.504.-YTL. üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine ve davalının % 40 oranında icra inkar tazminatıyla sorumluluğuna karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu irsaliyeli faturada teslim alan imzası bulunmamaktadır. Davalı bu faturada gösterilen malların kendisine teslim edilmediğini savunduğuna göre davacının davalıya mal satıp teslim ettiğini yazılı delillerle kanıtlaması gerekmektedir....

                      UYAP Entegrasyonu