WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ve hizmetin verildiğini ispatlamıştır....

    Hal böyle olunca takip konusu hizmetin verildiği davacı tarafça dosya kapsamına göre ispatlandığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, icra takip tarihi itibariyle----olduğu anlaşıldığından takibin bu faiz ve değişen oranlarda faiz yürütülmek suretiyle devamına karar vermek gerekmiş, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen tutar üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      Akdi ilişki ise, taraflar arasında düzenlenen imzası davalı tarafından kabul edilmiş bir sözleşme, faturaya konu hizmetin ifa edildiğine dair somut yazılı belgelerle ispat edilebilir. Akdi ilişki ispat edilemediği sürece davacının davalı adına fatura düzenlemesi ve ticari defterlerine göre bu faturalar nedeniyle alacaklı gözükmesinin davalıyı bağlayıcı bir yanı yoktur. satışın yapılıp malın/hizmetin teslim edildiğini davacının ispatlaması gerekir. Bir başka anlatımla bir alacak davasında mal sattığını/ hizmet ifa ettiğini iddia eden taraf karşı tarafın kabulünde değilse ispat külfeti öncelikle bu iddiayı öne sürendedir. İspatın konusu ise hizmetin ifa edilip edilmediğidir. Hizmetin ifa edildiği ispat edilememiş ise davalı borçlunun herhangi bir ispat külfeti altında olduğu söylenemez. Eğer alacaklı davacı hizmetin ifasını borçlunun imzasının içerir bir belge ile ispat ettiğinde bu kez ifa edilen hizmet bedelinin ödendiğini ispat külfeti davalı borçluya geçecektir....

        belirtildiği üzere TCK'nin 53/5. maddesinin uygulanmamasının ya da sınırlı uygulanmasının kazanılmış hak niteliğinde olduğu ve sanık aleyhine zimmet suçu yönünden temyiz bulunmayan 05/08/2013 tarihli hükmün Dairemizin 15/07/2014 tarihli ilamıyla kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla bozulmasına karar verildiği halde, sanık hakkında CMUK'un 326/son maddesine aykırı olarak 5237 sayılı TCK'nin 53/5. maddesinin yazılı şekilde uygulanmasına karar verilmesi, Kanuna aykırı, sanık müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak zimmet suçundan kurulan hükme ilişkin hüküm fıkrasının (B-7) numaralı bendinde yer alan "TCK'nun 53/5. maddesi uyarınca sanığa hükmedilen hapis cezasının infazından sonra başlamak üzere takdiren 4 yıl süre ile sanığın KOOPERATİF YÖNETİCİSİ OLMASINDAN...

          Alınan 02/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda; davacının bilirkişi incelemesine sunmuş oluduğu 2015-2016 yılları ticari defterlerinin kapanış tasdiklerinin kanunun belirlemiş olduğu sayal süreler içerisinde yaptırılmış olduğu, davacı ile davalı arasında mal-hizmet alım satımına dayalı ticari ilişkinin mevcut olduğu, davacı ticari defter ve kayıtlarına intikal ettirdiği faturaların toplam tutarının 41.002,64-TL kadar olduğu ve davacının davalıdan 21.002,00-TL alacaklı olarak gözüktüğü, davacı tarafından faturaların içeriğini oluşturan hizmetin davalıya verildiğini, verilen hizmetin bedelinin faturaların içeriğini oluşturan bedel kadar olduğunu, kanıtlamaya yönelik tarafına herhangi bir belgenin sunulamamış olmasına rağmen davalının takibe itiraz dilekçesinde, hizmetin verilmesine, hizmetin bedeline yönelik bir itirazının bulunmaması nedeniyle davacı tarafından faturaların içeriğini oluşturan hizmetin davalıya verildiği, davalı tarafından da teslimi kanıtlanmış bulunan hizmetin bedelinin...

            Alınan 28/11/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle, ayıplı hizmetin bedeli davalı tarafından tamamlanmadığı, 28.571,00 TL Ödenmemiş olduğu, Davalının ödeme emrine itirazının haksız olduğu, itirazın kaldırılması gerektiği, hizmetin ayıplı olduğu tespit edilse bile ayıptan doğan hakların kullanılmadığı, ayıplı hizmetin davalının ücret ödeme borcunu ifa etmemesine imkân tanımadığı, borçlunun temerrüde düştüğü, ticari faiz ödemek zorunda olduğu gibi takip konusu alacağın yüzde 20'si kadar icra inkâr tazminatına ödemeye mahkûm edilmesi gerektiği belirtilmiştir. HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir. İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır....

              Alınan 28/11/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle, ayıplı hizmetin bedeli davalı tarafından tamamlanmadığı, 28.571,00 TL Ödenmemiş olduğu, Davalının ödeme emrine itirazının haksız olduğu, itirazın kaldırılması gerektiği, hizmetin ayıplı olduğu tespit edilse bile ayıptan doğan hakların kullanılmadığı, ayıplı hizmetin davalının ücret ödeme borcunu ifa etmemesine imkân tanımadığı, borçlunun temerrüde düştüğü, ticari faiz ödemek zorunda olduğu gibi takip konusu alacağın yüzde 20'si kadar icra inkâr tazminatına ödemeye mahkûm edilmesi gerektiği belirtilmiştir. HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir. İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır....

                HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/1571 KARAR NO : 2020/1649 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : (TÜKETİCİ) HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/12/2017 (Dava), 20/03/2019 (Karar) NUMARASI : 2017/322 ESAS, 2019/115 KARAR DAVA KONUSU : TÜKETİCİYİ KORUMA KANUNUNDAN KAYNAKLANAN (MALIN AYIPLI OLMASINDAN KAYNAKLANAN) KARAR : Iğdır 2. Asliye (Tüketici) Hukuk Mahkemesi'nin 2017/322 Esas, 2019/115 Karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı tarafların istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya, Dairemize gönderilmiş olmakla HMK'nın 353. maddesi uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı....

                SAVUNMA: Davalı davaya cevap sunmamış olup, icra takibine yasal süresi içerisinde borçlu vekilince alacak miktarının tümüne itiraz ederek takip durdurulmuştur. İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuksal niteliği itibariyle, televizyon dizilerine oyuncu temin etmek suretiyle verilen hizmetten kaynaklı bakiye açık hesap alacağının tahsili için başlatılan takibe vaki olmuş itirazın İİK'nın 67/1 maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir. Davacının yasal defterlerine göre takip konusu fatura bedelleri kadar davalıdan alacaklı göründüğü anlaşılmakta ise de davalı tarafından ilk incelemede yasal defterler sunulmadığından karşılaştırması yapılamamıştır. Davalının maliyeye bildirmiş olduğu BA formları celp edilmiş olup davacı defterlerinde kayıtlı gözüken alacak miktarı ile uyumlu olarak söz konusu faturaların tamamının davalı tarafından BA formuyla maliye idaresine bildirdiği anlaşılmaktadır. Davalının bu bildirimleri hizmetin alındığına karine teşkil eden ikrar niteliğini haiz bildirimlerdir....

                  SAVUNMA: Davalı davaya cevap sunmamış olup, icra takibine yasal süresi içerisinde borçlu vekilince alacak miktarının tümüne itiraz ederek takip durdurulmuştur. İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuksal niteliği itibariyle, televizyon dizilerine oyuncu temin etmek suretiyle verilen hizmetten kaynaklı bakiye açık hesap alacağının tahsili için başlatılan takibe vaki olmuş itirazın İİK'nın 67/1 maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir. Davacının yasal defterlerine göre takip konusu fatura bedelleri kadar davalıdan alacaklı göründüğü anlaşılmakta ise de davalı tarafından ilk incelemede yasal defterler sunulmadığından karşılaştırması yapılamamıştır. Davalının maliyeye bildirmiş olduğu BA formları celp edilmiş olup davacı defterlerinde kayıtlı gözüken alacak miktarı ile uyumlu olarak söz konusu faturaların tamamının davalı tarafından BA formuyla maliye idaresine bildirdiği anlaşılmaktadır. Davalının bu bildirimleri hizmetin alındığına karine teşkil eden ikrar niteliğini haiz bildirimlerdir....

                    UYAP Entegrasyonu