Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yapılacak iş; öncelikle dinlenen tanıkların hizmet cetvelleri ve hizmet cetvelinde nizalı dönemde bildirim yapılan işyeri kayıtları celbedilip, tanıkların davalı işyeri çalışanı olup olmadığını tespit etmek, işyeri çalışanı olmadığının tespit edilmesi halinde davacının bildireceği başkaca tanıklar tespit edilip dinlenmeli ve bu tanıkların da tanıklığı ile yetinilmediği takdirde, ... ilgili il müdürlüğünden, gerekirse zabıta, vergi dairesi ve meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu iş yeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve 506 sayılı Yasa'nın 60/G maddesine göre 18 yaşından önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık süresinin 18 yaşını doldurdukları tarihte başlayacağı ve bu tarihten önceki süreler için ödenen...

    Yapılacak iş, öncelikle davalı işyeri ile 1035022 sicil nolu işyerinin ruhsat ve vergi kayıtlarını getirterek ve bu konuda zabıta araştırması yaptırararak, bu işyerleri arasında devir olgusunun olup olmadığı tespit etmek, devir olgusunun olması durumunda çalışmalar bir bütün kabul edilip hak düşürücü sürenin gerçekleşmeyeceği kabul ederek 1035022 sicil nolu işyerinin işverenini(mirasçılarını) davaya dahil etmek, bu işyerine ait dönem bordrolarını getirtmek, her iki işyerinin bordrolarında kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, davacının çalışmasının kesintisiz devam edip etmediği hususunda beyanlarını almak, beyanı alınan tanıkların hizmet cetvellerini getirtmek, bordolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, ..., zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri...

      Davacı taraf herhangi bir tarih belirtmeksizin 5510 sayılı Yasa'nın yürürlüğünden önceki döneme ait itibari hizmet süresinin tespit edilmesini talep etmiş olup mahkemece davacının şeker fabrikasında çalışmış olduğu kampanya dönemine ait sürelerin itibari hizmet süresi olarak tespitine karar verilmiştir. Davacı tarafın itibari hizmet süresinin tespitine dair talebinin açık bir tarih veya süre içermemesi nedeniyle mahkemenin kabul içeren hükmünün davacının talebinin tamamını kapsadığının ve istemin reddedilen bir kısmının bulunmadığının kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece davalılar yararına avukatlık ücretine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’un 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır....

        Taahhüt Hizmetleri ve Dış Ticaret A.Ş. arasında 30.04.2006 tarihinde yapılan "kullanım hakkı ve hizmet sözleşmesi" içeriğine göre, fotokopi makinalarının sanığın müdürü olduğu şirkete teslim edildiği, aylık kira bedeli aksayınca hizmet sözleşmesi gereği fotokopi makinalarının geri istendiği ancak sözleşmede belirtilen adreste muhatap kimsenin kalmadığının anlaşıldığı, tespit edilen tüm adreslerinden aranan sanığın bulunamadığı ve kaçak olduğu, hizmet sözleşmesi gereği teslim edilen eşya üzerinde amaç dışı tasarrufta bulunan sanığın böylelikle üzerine atılı suçu işlediği iddia edilen olayda, Dosya kapsamında sanığın, kullanım hakkı ve hizmet sözleşmesi ile teslim aldığı fotokopi makinalarının çalışmaması nedeniyle ihtaren katılan şirkete geri teslim etmeye çalıştıklarını ancak katılan şirket tarafından geri teslim alınmadığını bu nedenle ödeme yapmadıklarını beyan etmesi ile katılanın tarafından, sanığın sözleşme adresine çekilen ihtarnameyi dosyaya sunmamış olması karşısında, katılandan...

          Diğer taraftan, dava sonunda tespitine karar verilen süreler hizmetin geçtiği tarihe mal edilerek, Kurum kayıtlarına hizmetin ait olduğu gün itibarıyla geçmekte, kurulacak tespit hükmü ile, var olmayan bir iş sözleşmesinin (hizmet akdinin) kurulması söz konusu olmayıp, var olmasına karşın kayıtlara geçmemiş bir çalışma, ait olduğu tarihte kayıtlara yöntemince bildirilmiş gibi işlem görmekte, kayıtlara geçmemiş süre ile çalışma tarihindeki durum saptanarak hukuksallaştırılmaktadır. Hizmet akdine dayalı olarak 506 sayılı Kanun kapsamındaki çalışmaların hukuksal sonuçları, çalışmanın geçtiği anda doğduğundan, hizmet akdi ile çalışmanın sigortalılık hakları yönünden doğurduğu sonuçlar, hizmet tespiti davasının kesinleştiği gün yerine hizmet akdi ile çalışma tarihi itibarıyla doğmaktadır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, hırsızlık HÜKÜM : Beraat Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve hırsızlık suçlarından sanık ...'ın, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanıklar ... ve ...’nun beraatlerine ilişkin hüküm katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık ...’ın, katılan ...’a ait şirketin bünyesinde faaliyet gösteren Total Akaryakıt istasyonu ile bunun hemen yanında faaliyet gösteren istasyonda marketin sorumlu müdürü olarak çalıştığı, sanıklar ... ve ...'...

              Çiftliğinde hizmet akdine dayalı olarak çalıştığı yönünde olduğunu, tanık dinlendiği ve tanıkların ... Petrolde çalıştıklarını beyan etmelerine rağmen hizmet cetvelleri alınmadığından petrol işyerinde çalışmalarının olup olmadığının tespit edilemediği, nizalı döneme ilişkin çiftlik işyeri kaydı olmadığı anlaşılmaktadır. Yapılacak iş; davalı işverenlerin murisi ...'a ait ... Petrol isimli işyerine ait işyeri kayıtları ile nizalı döneme ilişkin dönem bordroları varsa davalı Kurumdan celp edip, bu dönemlerde çalışan tanıkların beyanlarına başvurmak ve gerekirse dinlenen davacı tanıklarının hizmet cetvelleri alınarak nizalı dönemde ... Petrol işyerinde çalışmasının olup olmadığı tespit edilmeli ve davacının çalışmasının geçtiği işyerinin petrol işyeri mi çiftlik işyeri mi olduğu açıklığa kavuşturulduktan sonra çıkacak sonucuna göre karar vermekten ibarettir....

                Taraflar arasında davacının hizmet süresi hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Somut olayda; davacı dava dilekçesinde 01.01.1995 tarihinden itibaren davalı işyerinde çalışmaya başladığını ileri sürmüştür. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda da davacının 01.01.1995 tarihinden itibaren davalı işyerinde çalışmaya başladığı kabul edilmiş ve hizmet süresi 18 yıl 3 ay 17 gün olarak belirlenmiştir. Davacının açtığı hizmet tespiti davasında Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi'nin 2012/17 E. - 2012/91 K. sayılı kararı ile davacının davalı ...'nda 15.02.1995-31.12.1999 tarihleri arasında 1551 gün ve 17.01.2000-30.04.2004 tarihleri arasında 1292 gün olmak üzere toplam 2843 gün kuruma bildirilmeyen çalışmalarının olduğu tespit edilmiş ve bu karar onanarak kesinleşmiştir. Davacıya ait hizmet döküm cetvelinde, davacının 15.02.1995 tarihinden itibaren davalı işyerinde çalışmaya başladığı görülmüştür....

                  plakalı araçta, 22/08/2017 tarihinde, 42.460 paket bandrolsüz sigara bulundurduğunun tespit edildiğinden bahisle 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 9/2. maddesi uyarınca takdir komisyonu kararına dayanılarak re'sen tarh edilen 2017/Ağustos dönemine ilişkin bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istemiyle dava açılmıştır. İLGİLİ MEVZUAT: 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun "Vergi sorumlusu" başlıklı 9/2. maddesinde, "Fiili ya da kaydi envanter sırasında belgesiz mal bulundurulduğu veya belgesiz hizmet satın alındığının tespiti halinde, bu alışlar nedeniyle ziyaa uğratılan katma değer vergisi, belgesiz mal bulunduran veya hizmet satın alan mükelleften aranır. Belgesiz mal bulundurdukları veya hizmet satın aldıkları tespit edilen mükelleflere, bu mal ve hizmetlere ait alış belgelerinin ibrazı için tespit tarihinden itibaren 10 günlük bir süre verilir....

                    Davacı,dava konusu bono'nun davalı şirketten alması kararlaştırılan dersane hizmet ücreti karşılığında teminat olarak verildiğini iddia etmiş olup,bu kapsamda davacının dosyaya sunduğu ödemelere ilişkin makbuzlar ve tüm dosya içeriği itibariyle dava konusu bononun dersane hizmet ücreti karşılığında düzenlendiği ve sunulan taksit ödeme tablosuna göre dersane hizmet bedelinin taksitle ödenmesinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. 4077 sayılı yasanın 3. maddesine göre taraflar arasındaki hizmet sunumuna ilişkin sözleşme bir tüketici işlemi olup,aynı yasanın 6/A maddesine göre taksitle hizmet satışına ilişkin sözleşmelerde sözleşmeden ayrı olarak kıymetli evrak niteliğinde senet düzenlenecekse, bu senet, her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde ve sadece nama yazılı olarak düzenlenir. Aksi takdirde, kambiyo senedi geçersizdir....

                      UYAP Entegrasyonu