Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 23/12/2019 NUMARASI : 2017/186 2019/395 DAVA KONUSU : Hizmet Tespiti KARAR : Taraflar arasındaki hizmet tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü....

Davacının SGK hizmet cetvelinden 2020 Mart döneminden itibaren SPEK tutarının 0 ( sıfır ) gün gösterildiği, davacının çıkışının yapıldığı 01.07.2021 tarihine kadar da aynı durumun devam ettiği , dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacı işverence pandemi başlangıcında davacının KÇÖ kapsamına alındığı fiilen çalıştırılmadığı, bu şekilde hizmet süresi devam ettirilerek çıkışının yapıldığı, davacının hangi tarihte hangi göreve çağrılacağına ilişkin davacıya bir bildirim yapılmadığı, davacının işten çıkmaya yönlendirilmeye çalışıldığı, bu süreçte işverence çıkışının da yapılmadığı, bu şekilde pasif olarak davacının tutulduğu, sonrasında ise işverenin devamsızlık tutanağı tutmasının iyiniyet ve dürüstlük kuralları ile bağdaşmayacağı, fiilen çalıştırılmayan , KÇÖ döneminden sonra işe çağrılmayan davacının işverence iş akdinin feshedildiği, fesihte geçerli neden bulunmadığı anlaşılmış, 7036 S.K. md.12 gereği bilirkişi raporu ile işe iadenin yasal mali sonuçları belirlenmiş ve...

Davanın müvekkil şirketin merkezi olan İstanbul İş Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini,olayın iş kazası olmadığını ücret tespiti ile birlikte iş kazası tespit davası açılmayacağını şirketin proje koordinatörünün maaşının 5.000,00 TL iken davacının maaşının 8.000,00 TL olamayacağını beyanla, davanın reddini istemiştir. Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; ilk itirazlarda bulunduklarını, davanın haksız ve yersiz olduğunu beyanla, reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; "Davanın KISMEN KABULÜ ile; Muris Yaşar Usta'nın 2013/12- 2014/1, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11 ve 12 aylarda ayda 30 gün üzerinden 4.000,00 TL SPEK ile çalıştığının TESPİTİNE" şeklinde karar verilmiştir....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/07/2017 NUMARASI : 2014/578 2017/353 DAVA KONUSU : Spek Tespiti KARAR : Taraflar arasındaki sigorta primine esas kazanç tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen karara karşı davalı T3 vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce duşumalı yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü....

Sigorta hizmet tespit davaları kamu düzenini ilgilendirmesi nedeniyle özel bir duyarlılıkla yürütülmesi gereklidir. Uyuşmazlık konusunun hizmet ve SPEK tespiti mahiyetinde olduğu, davacının 16/07/2017 ile 05/12/2018 tarihleri arasında kesintisiz günlük 110 TL yevmiye ile aşçı olarak çalıştığı iddiasında bulunduğu anlaşılmaktadır. Yargılama aşamasında davalı Hüseyin vefat etmekle mirasçıları Cafer ve Şerife dahili davalı yapılmıştır. İş yerinin 18/03/1999 tarihi itibariyle 5510 sayılı kapsamında bulunduğu, davacının iş yerinden bildiriminin 20/12/2017'den başladığı, çıkışında 10.12.2018 tarihi olarak gösterildiği, iş yerinde gerçekleşen 17/11/2017 ve 17/01/2018 tarihli denetimlerde tespit olunanlar arasında davacıya ilişkin bir tespitin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Yargılama aşamasında bordro tanığı olarak Şeref, Veli, Bayram ve Mustafa'nın dinlendiği, dinlenen taraf tanıklarından Sevgi, Dürdane ve Yılmaz'ın da aynı zamanda bordro tanığı olduğu anlaşılmaktadır....

K A R A R Dava, hizmet tespiti ve işçilik alacakları(ücret) istemine ilişkindir. Davacının hizmet tespiti ile birlikte işçilik alacağı(ücret) davasını birlikte açtığı ortadadır. Mahkemece, hizmet tespiti davasının kabulüne ve işçilik alacakları(ücret) davası yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 167. maddesi uyarınca yargılamanın iyi bir şekilde yürütülmesini sağlamak için aralarında bağlantı bulunsa bile davaların ayrılmasına, davanın her safhasında karar verilebilir. Yine aynı yasanın 30. maddesinde Mahkemenin yargılamayı, mümkün olduğunca hızlı ve bir düzen içerisinde seyretmesini sağlamakla yükümlü olduğu belirtilmiştir. Hizmet tespiti davalarının yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri oluşturulup bu davalar için özel bir ispat yöntemi öngörmemiştir....

    İSTİNAF NEDENLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dosya kapsamından; davacıya ait 176979 sicil sayılı işyerinde Sayım Kalkıdır isimli sigortalının 25.04.2016 tarihinde iş kazası geçirdiği, Rehberlik ve Teftiş Kurulu Başkanlığı'nın 22.06.2017 tarihli 4004/28/İR/28 sayılı İnceleme Raporunda özetle "işveren tarafından sigortalı Sayım Kalkıdır için Nisan/2016 ayında 24 günlük bildirim yapıldığı, bu nedenle anılan sigortalı adına 25.04.2016 tarihi için Nisan/2016 ayına ait bir gün ve 54,90 TL spek üzerinden ek aylık prim ve hizmet belgelerinin işverenden istenilmesi gerektiğinin" bildirildiği, davalı Kurumca Sayım Kalkıdır için 2016/4. ayda 1 gün eksik bildirim yapılması nedeniyle eksik bildirim tespit edilen 2016 yılı için yararlanılan 6661 sayılı Kanun kapsamındaki desteğin iptal edilerek destek tutarının geri istenildiği, davacının 02.01.2018 tarihli itirazının davalı Kurumca reddedildiği anlaşılmaktadır....

    Mahkemesinin 2012/385 esas sayılı hizmet tespiti ve işçi alacakları talebini içeren davadan tefrik edilen işçilik alacakları istemine ilişkindir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacının davalı işyerinde çalıştığına dair iddiasını ispat edemedeğinden hizmet tespiti davasının reddine karar verilmiştir. Dosya içindeki kayıt ve belgelerden; davacının hizmet tespiti ve işçilik alacakları için 03.12.2010 tarihinde ayrı ayrı dava açtığı daha sonra işçilik alacaklarına ilişkin davada birleştirme kararı verilerek ......

      İş yargılamasında çalışma olgusunu ve hizmet süresini, kısaca kıdemini ispat yükü, genel ispat kuralı gereği iddia eden işçiye aittir. İşçi açılan işe iade davasından önce hizmet süresinin tespiti ile ilgili olarak işe iade isteminden bağımsız olarak hizmet tespiti davası açmıştır. Bu durumda işe iade davasının sonuçlanması, hizmet tespiti davasının sonucuna bağlıdır. Bu nedenle hizmet tespit davasının bekletici mesele yapılması gerekir. Somut olayda, davacı işçinin işyerindeki hizmet tespiti uyuşmazlık konusu olup dava açma süresinin belirlenmesi de buna bağlıdır. Davacı işçi bu davadan bağımsız olarak hizmet süresinin tespiti için ...1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinin 2014/309 esas sayılı dosyasıyla dava açmıştır. Bu davanın henüz sonuçlanmadığı anlaşılmıştır....

        Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekilince davalılar aleyhine hizmet tespiti ve işçilik alacaklarının tahsili istemi ile iki ayrı dava açılmış, bu davalar mahkemece birleştirilerek her iki davanın kabulüne karar verilmiş, verilen kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 21. Hukuk Dairesince her iki davanın ayrı ayrı görülmesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuş, bozmanın ardından her iki dava ayrılmış, hizmet tespiti davasının kabulüne karar verilmiş ve bu karar hizmet tespiti telebi yönünden Yargıtay 21. Hukuk Dairesince bozulmuştur. İşçilik alacaklarına ilişkin davada davada ......

          UYAP Entegrasyonu