WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin yakınları tarafından manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılan dava açılmıştır. HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Dosyanın ve aynı olaya ilişkin temyiz dosyalarının birlikte incelenmesinden; 10/10/2015 tarihinde Ankara Tren Garı’nda meydana gelen patlamalar nedeniyle zarara uğrayan davacılar tarafından, olayın engellenememesi ve sonrasında zararın büyümesi, kayıpların artması sonucunu doğuracak şekilde davalı idarenin / idarelerin hizmet kusuru bulunduğu ileri sürülmüş, ancak İdare Mahkemeleri ve Bölge İdare Mahkemesi tarafından olayda davalı idarenin / idarelerin hizmet kusuru bulunmadığı sonucuna varılmış, davacılar tarafından dosyalarda bulunan olaya ilişkin bilgi ve belgelerin değerlendirilmediği, temyiz aşamasında da hizmet kusuruna ilişkin iddiaları devam ettiğinden Dairemizce öncelikle bu hususa ilişkin ve davacıların temyiz iddiaları doğrultusunda olay öncesi, olay esnası ve olay sonrası olarak süreç değerlendirilmiştir....

    İdare kural olarak yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup, idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir. İdarenin yürütmekle görevli olduğu bir hizmetin kuruluşunda, düzenlenişinde veya işleyişindeki nesnel nitelikli bozukluk, aksaklık veya boşluk olarak tanımlanabilen hizmet kusuru, hizmetin kötü işlemesi, geç işlemesi veya hiç işlememesi hallerinde gerçekleşmekte ve idarenin tazmin yükümlülüğünün doğmasına yol açmaktadır. Tazminat hukukunda asıl olan, ortaya çıkan zarar ile idari faaliyet arasında nedensellik bağının bulunması olup, hizmet kusuru nedeniyle idarenin sorumluluğuna gidebilmek için ortaya çıkan zarar ile idari faaliyet arasında nedensellik bağının bulunması şarttır....

      Davacı vekili müvekkiline kasko sigortalı aracın yolun giriş kısmına geldiğinde aniden zeminden yukarı doğru çıkan otomatik bariyerin aracın ön sağ teker alt kısmına vurması sonucu gördüğü hasarı tazmin etmesi üzerine, davalı belediyenin hizmet kusuru olduğunu beyanla davalı belediyeye karşı rücuen tazminat talebinde bulunmuştur. Karayolları Trafik Kanunu 10. maddesine göre yapım ve bakımından sorumlu olduğu yolları trafik düzeni ve güvenliğini sağlayacak durumda bulundurmak ve Belediyeler Kanunu’nun 15. maddesi uyarınca, kanunların belediyelere verdiği trafik düzenlemesinin gerektirdiği bütün işleri yürütmek belediyelerin görevleri arasındadır. Belediyelerin bu mecburi kamu görevi dolayısıyla meydana gelen zararlar, hizmet kusuru sonucu doğmuş zararlardan sayılacağından, bu tür tazminat davalarının çözümlenme yerinin de idari yargı mercii olması gerekir....

        HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Dosyanın ve aynı olaya ilişkin temyiz dosyalarının birlikte incelenmesinden; 13/03/2016 tarihinde Ankara, Kızılay, Güvenpark’ta meydana gelen patlama nedeniyle zarara uğrayan davacı/davacılar tarafından, olayda davalı idarenin / idarelerin hizmet kusuru bulunduğu ileri sürülmüş, ancak İdare Mahkemeleri ve Bölge İdare Mahkemesi tarafından olayda davalı idarenin / idarelerin hizmet kusuru bulunmadığı sonucuna varılmış, davacılar tarafından dosyalarda bulunan olaya ilişkin bilgi ve belgelerin değerlendirilmediği, temyiz aşamasında da hizmet kusuruna ilişkin iddiaları devam ettiğinden Dairemizce öncelikle bu hususa ilişkin olarak davacıların temyiz iddiaları doğrultusunda dava konusu olay değerlendirilmiştir. Dava konusu olayın bir terör olayı olduğu açık olmasına rağmen, bu terör olayında idarenin hizmet kusuru/ kusursuz sorumluluğunun bulunup bulunmadığının açıklığa kavuşturulması gerekmektedir....

          Dava konusu olayın bir terör olayı olduğu açık olmasına rağmen, bu terör olayında idarenin hizmet kusuru/ kusursuz sorumluluğunun bulunup bulunmadığının açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Dairemizin konuyla ilgili yerleşik içtihadı da; terör eylemi sonucu bir zararın ortaya çıkması durumunda, öncelikle söz konusu olayın meydana gelmesinde idarelere atfı kabil bir hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk hallerinin bulunup bulunmadığının araştırılması, idarenin gerek hizmet kusuru gerekse kusursuz sorumluluk hallerinin olayda bulunmaması durumunda 5233 sayılı Kanun kapsamında gerekli inceleme ve araştırma yapılarak karar verileceği yönündedir. Bu nedenle öncelikle idarenin / idarelerin olay öncesi genel güvenlik hizmetlerine ilişkin kusuru / kusursuz sorumluluğunun tespiti için olay öncesinde olaya ilişkin ihbar veya istihbari bilgi ve belge olup olmadığının araştırılması gerekmektedir....

            İdare, kural olarak, yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar, idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir. İdarenin yürütmekle yükümlü olduğu bir hizmetin kuruluşunda, düzenlenişinde veya işleyişindeki nesnel nitelikli bozukluk, aksaklık veya boşluk olarak tanımlanabilen hizmet kusuru; hizmetin kötü işlemesi, geç işlemesi veya hiç işlememesi hallerinde gerçekleşmekte ve idarenin tazmin yükümlülüğünün doğmasına yol açmaktadır. İdarenin, kendisine görev olarak verilen kamu hizmetini yürüttüğü sırada; kişilerin, idarenin hizmet kusuru oluşturan eylemi nedeniyle uğradıkları özel ve olağandışı zararları tazminle yükümlü olduğu idare hukuku ilkelerindendir....

              Dava konusu olayın bir terör olayı olduğu açık olmasına rağmen, bu terör olayında idarenin hizmet kusuru/ kusursuz sorumluluğunun bulunup bulunmadığının açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Dairemizin konuyla ilgili yerleşik içtihadı da; terör eylemi sonucu bir zararın ortaya çıkması durumunda, öncelikle söz konusu olayın meydana gelmesinde idarelere atfı kabil bir hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk hallerinin bulunup bulunmadığının araştırılması, idarenin gerek hizmet kusuru gerekse kusursuz sorumluluk hallerinin olayda bulunmaması durumunda 5233 sayılı Kanun kapsamında gerekli inceleme ve araştırma yapılarak karar verileceği yönündedir. Bu nedenle öncelikle idarenin / idarelerin olay öncesi genel güvenlik hizmetlerine ilişkin kusuru / kusursuz sorumluluğunun tespiti için olay öncesinde olaya ilişkin ihbar veya istihbari bilgi ve belge olup olmadığının araştırılması gerekmektedir....

                Davalı idarenin Anayasa ve Yasa hükümlerini hiçe sayarak yargı kararlarını zamanında uygulamadığı ve bu şekilde ağır bir hizmet kusuru işlediği açık olup, ağır hizmet kusuru nedeniyle davacının uğradığı manevi zararın idarece tazmini gerekmektedir....

                  TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği düşünüldü: Dava, davalı idareye ait gerilim hattının 14.2.1993 tarihinde koparak yere düşmesi nedeniyle oradan geçmekte olan davacılar murisi …'ın elektriğe kapılarak ölmesi nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen 100.000.000 lira maddi, toplam 400.000.000 lira manevi zararın olay tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açılmıştır. … İdare Mahkemesi; Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği ile idareye yüklenen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi, hizmetin kuruluş ve işleyişinden doğan aksaklık ve bozukluk sonucu zararın meydana gelmesi nedeniyle olayda hizmet kusuru olduğu, dolayısıyla hizmet kusuru sonucu oluşan zararın davalı idarece tazmini gerektiği, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda baba ...'...

                    nın hayatını kaybetmesi nedeniyle davacılar tarafından manevi tazminat ödenmesi talebiyle yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işleminin iptali ile 2577 sayılı Kanun'un 13. maddesi gereği hizmet kusuru ya da hizmet kusuru bulunmaması halinde sosyal risk ilkesi kapsamında davacı eş için 225.000,00 TL, çocuklar ..., …, ..., ... için ayrı ayrı 125.000,00 TL, anne ... için 125.000,00 TL, kardeşler ..., …, … için ayrı ayrı 75.000,00 TL olmak üzere toplam 1.170.000,00 TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince; dava dosyasının incelenmesinden; …'nın eşi, çocuklar ..., …., ..., ... …. babası, ... ...'nın oğlu, diğer davacıların ise kardeşi olan ...'...

                      UYAP Entegrasyonu