Meydana gelen olayda idarenin hizmet kusuru bağlamında sorumlu tutulmasını gerektirecek herhangi bir husus tespit edilemediğinden, temyize konu karar maddi tazminat açısından sosyal risk ilkesi kapsamında genel hükümler uyarınca gerçek zararın tazmini esasına dayalı olarak verilmiştir. Çoğunluk kararında ise olayda kusur ve kusursuz sorumluluk sebeplerinin bulunmaması ve zararı meydana getiren olayın terör olayı niteliğinde olması hususları gözetilerek manevi tazminat miktarının yüksek olması nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir. Terör eylemlerine muhatap olan kişilerin uğradıkları olağanüstü ve ciddi zararların idare tarafından karşılanmasının sorumluluk hukuku çerçevesinde kabul edilmesi, mağdurların sadece toplumun bir bireyi olmaları nedeniyle bu saldırılara maruz kalmış olmalarına dayandırılmaktadır....
süreci ve davacının olay nedeniyle duymuş olduğu acı ve üzüntü ile orantılı olarak tazminat talebinin zımnen reddine ilişkin işlemin iptali isteminin incelenmeksizin reddine, davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile, 30.000,00 TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir....
ın yakını tarafından manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılan dava açılmıştır. HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Dosyanın ve aynı olaya ilişkin temyiz dosyalarının birlikte incelenmesinden; 10/10/2015 tarihinde Ankara Tren Garı’nda meydana gelen patlamalar nedeniyle zarara uğrayan davacılar tarafından, olayın engellenememesi ve sonrasında zararın büyümesi, kayıpların artması sonucunu doğuracak şekilde davalı idarenin / idarelerin hizmet kusuru bulunduğu ileri sürülmüş, ancak İdare Mahkemeleri ve Bölge İdare Mahkemesi tarafından olayda davalı idarenin / idarelerin hizmet kusuru bulunmadığı sonucuna varılmış, davacılar tarafından dosyalarda bulunan olaya ilişkin bilgi ve belgelerin değerlendirilmediği, temyiz aşamasında da hizmet kusuruna ilişkin iddiaları devam ettiğinden Dairemizce öncelikle bu hususa ilişkin ve davacıların temyiz iddiaları doğrultusunda olay öncesi, olay esnası ve olay sonrası olarak süreç değerlendirilmiştir....
nün vefatı nedeniyle yaşadığı ağır manevi yıkımın karşılığı olarak 500.000,00 TL manevi tazminat ödenmesi talebiyle İçişleri Bakanlığı'na yaptığı 09/12/2015 tarihli başvurunun zımnen reddine dair işlemin; hukuka aykırı olduğu, patlamanın yaşanmasında idarenin hizmet kusuru bulunduğu, patlama nedeniyle travma yaşadığı, büyük manevi yıkıma uğradığı ileri sürülerek iptali ile manevi olarak uğradığı zarara karşılık 200.000,00 TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ......
Dava konusu olayın bir terör olayı olduğu açık olmasına rağmen, bu terör olayında idarenin hizmet kusuru/ kusursuz sorumluluğunun bulunup bulunmadığının açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Dairemizin konuyla ilgili yerleşik içtihadı da; terör eylemi sonucu bir zararın ortaya çıkması durumunda, öncelikle söz konusu olayın meydana gelmesinde idarelere atfı kabil bir hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk hallerinin bulunup bulunmadığının araştırılması, idarenin gerek hizmet kusuru gerekse kusursuz sorumluluk hallerinin olayda bulunmaması durumunda 5233 sayılı Kanun kapsamında gerekli inceleme ve araştırma yapılarak karar verileceği yönündedir. Bu nedenle öncelikle idarenin / idarelerin olay öncesi genel güvenlik hizmetlerine ilişkin kusuru / kusursuz sorumluluğunun tespiti için olay öncesinde olaya ilişkin ihbar veya istihbari bilgi ve belge olup olmadığının araştırılması gerekmektedir....
Tam yargı davalarında, öncelikle zarara yol açtığı öne sürülen idari işlem veya eylemin hukuka uygunluğunun denetlenmesi esas alındığından, olayın oluşumu ve zararın niteliği irdelenip, idarenin hizmet kusuru olup olmadığının araştırılması, hizmet kusuru yoksa kusursuz sorumluluk ilkelerinin uygulanıp uygulanmayacağının incelenmesi, tazminata hükmedilirken de her halde sorumluluk sebebinin açıkça belirtilmesi gerekmektedir. İdarenin yürütmekle görevli olduğu bir hizmetin kuruluşunda, düzenlenişinde veya işleyişindeki nesnel nitelikli bozukluk, aksaklık veya boşluk olarak tanımlanabilen hizmet kusuru; hizmetin kötü işlemesi, geç işlemesi veya hiç işlememesi hallerinde gerçekleşmekte ve idarenin tazmin yükümlülüğünün doğmasına yol açmaktadır. Bu bağlamda hizmet kusuru, özel hukuktaki anlamından uzaklaşarak nesnelleşen, anonim bir niteliğe sahip, bağımsız karakteri olan bir kusurdur....
Davacılar tarafından, …'in hatalı tedavi nedeniyle engelli hale geldiği ileri sürülerek maddi ve manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi istemiyle davalı idareye karşı İstanbul ... Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde açılan davanın görevsizlik nedeniyle reddedilmesi üzerine bakılan dava açılmıştır. Mahkemece olayda idarenin hizmet kusuru bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla bilirkişiliğine başvurulan Adli Tıp Kurumu ......
Dava konusu olayın bir terör olayı olduğu açık olmasına rağmen, bu terör olayında idarenin hizmet kusuru/ kusursuz sorumluluğunun bulunup bulunmadığının açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Dairemizin konuyla ilgili yerleşik içtihadı da; terör eylemi sonucu bir zararın ortaya çıkması durumunda, öncelikle söz konusu olayın meydana gelmesinde idarelere atfı kabil bir hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk hallerinin bulunup bulunmadığının araştırılması, idarenin gerek hizmet kusuru gerekse kusursuz sorumluluk hallerinin olayda bulunmaması durumunda 5233 sayılı Kanun kapsamında gerekli inceleme ve araştırma yapılarak karar verileceği yönündedir. Bu nedenle öncelikle idarenin / idarelerin olay öncesi genel güvenlik hizmetlerine ilişkin kusuru / kusursuz sorumluluğunun tespiti için olay öncesinde olaya ilişkin ihbar veya istihbari bilgi ve belge olup olmadığının araştırılması gerekmektedir....
Ancak, Anayasa ve kanunlarda idarenin sorumluluğunun hangi esaslara göre belirleneceği belirtilmemiş, bu meselenin halli doktrin ve yargı kararlarına bırakılmış olup olayın özelliğine göre idarenin sorumluluğu kusurlu(hizmet) veya kusursuz sorumluluk ilkelerine göre değerlendirilmektedir. İdarenin kusurlu sorumluluğu açısından hizmet kusurunun mevcudiyeti gereklidir. Hizmet kusuru, yargı içtihatları ile geliştirilmiş olan, idare hukukuna özgü ve zaman içinde değişken bir özellik gösteren bir kusur türüdür. İster hizmet kusuru, ister kusursuz sorumluluk ilkelerine dayandırılsın, genel olarak idarenin tazmin borcunun doğabilmesi için bir zararın mevcudiyeti, zararla hukuka aykırı idari işlem ve eylem arasında illiyet bağının bulunması zorunludur. Belirtilen bu sorumluluk türlerinden idare hukuku öğretisinde hizmet kusuru olarak adlandırılan ve kusur esasına dayanan idari sorumluluk, idari hizmetin kuruluş ve işleyişinden kaynaklanır....
HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Dosyanın ve aynı olaya ilişkin temyiz dosyalarının birlikte incelenmesinden; 13/03/2016 tarihinde Ankara, Kızılay, Güvenpark’ta meydana gelen patlama nedeniyle zarara uğrayan davacı/davacılar tarafından, olayda davalı idarenin / idarelerin hizmet kusuru bulunduğu ileri sürülmüş, ancak İdare Mahkemeleri ve Bölge İdare Mahkemesi tarafından olayda davalı idarenin / idarelerin hizmet kusuru bulunmadığı sonucuna varılmış, davacılar tarafından dosyalarda bulunan olaya ilişkin bilgi ve belgelerin değerlendirilmediği, temyiz aşamasında da hizmet kusuruna ilişkin iddiaları devam ettiğinden Dairemizce öncelikle bu hususa ilişkin olarak davacıların temyiz iddiaları doğrultusunda dava konusu olay değerlendirilmiştir. Dava konusu olayın bir terör olayı olduğu açık olmasına rağmen, bu terör olayında idarenin hizmet kusuru/ kusursuz sorumluluğunun bulunup bulunmadığının açıklığa kavuşturulması gerekmektedir....