HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır. Dava, davalı taraf ile yapılmış olan gayrimenkul satış sözleşmesinin feshi nedenine dayalı müdahalenin önlenmesi ve taşınmazın tahliyesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında yapılan harici gayrimenkul satış sözleşmesi gereğince davalının ödemesi gereken taksitleri ödemediği iddiasına dayalı gayrimenkul satış sözleşmesinin feshi, el atmanın önlenmesi(taşınmazın tahliyesi) talep edilmektedir. 6502 sayılı kanunun 73/A maddesi uyarınca tüketici mahkemelerindeki uyuşmazlıklarda dava açılmadan arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Bu kuralın istisnalarından birisi taşınmazın aynından doğan uyuşmazlıklar olarak kabul edilmiştir....
Tüketici Mahkemesi ile Yalova 4. Asliye Hukuk Mahkemelerince (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -KARAR- Dava, devremülk sözleşmesinden cayma nedeniyle sözleşmenin feshi, verilenlerin iadesi ve borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 1. Tüketici Mahkemesince, davanın kabulü ile taraflar arasında düzenlenen 08/05/2015 tarih AD01-0386 nolu Yalova Termal Palace Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesinin İptaline, Sözleşme gereğince düzenlenen kıymetli evrakların davacıya iadesine ve 6.000,00 TL alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Karar davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ve istirdat istemine ilişkin davada Ankara 1. Tüketici Mahkemesi ile Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, devre mülk satış sözleşmesinin feshi ve ödenen paranın istirdadı istemine ilişkindir. Ankara 1. Tüketici Mahkemesince, davaya konu devre mülk satış sözleşmesinin resmi şekilde yapılmaması ve adi sözleşme ile satın alınan devre mülk sözleşmesi ile ilgili anlaşmazlıkların çözüm yerinin genel mahkemeler olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Ankara 25. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davalının tacir, davacının ise tüketici sıfatına haiz olduğu, bu nedenle uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
KARAR Davacı; davalılar ile arasında 2011 yılında ... ili ... İlçesi ... sınırları içerisinde bulunan ... Termal Tesislerindeki taşınmaza ilişkin 01283 ve 00586 no''lu devre-dönem hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin akdedildiğini, davalılara 115.350,00-TL ödeme yaptığını, halen sözleşme konusu taşınmazın yararlanmasına ve kullanımına sunulmadığını belirterek davalılar ile arasında akdedilen 07/08/2011 tarihli 01283 ve 00586 no'lu devre dönem hisseli gayrimenkul satış sözleşmelerinin iptali ile ödediği 115.350,00-TL'nin ödeme tarihlerinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir. Davalı ... Gıda Otelcilik Nak. Turizm İnş. San. Tic. Ltd. Şti; davaya konu sözleşmenin tarafı bulunmaması dolayısıyla davanın husumetten reddine karar verilmesini talep etmiştir. Diğer davalı; davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davacının davalı ... Gıda Otelcilik Ltd. Şti. aleyhine açtığı davanın husumet yönünden reddine, Davacının davalı ... ... İnşaat Sanayi Ltd....
KARAR Davacı, davalı ile ... Termal Palace hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi imzaladıklarını, 2200 TL nakit ödeyip 19550 TL bedelli senet verdiğini, ancak sözleşmenin geçersiz olduğunu, iradesinin fesada uğratıldığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile ödediği bedelin tahsilini ve senetlerinin iptalini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, sözleşmenin devre mülk sözleşmesi olup, gayrimenkul üzerinde ayni hak tesisine ilişkin olduğundan ve haricen düzenlendiğinden bahisle genel mahkemenin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1 . maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde "Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiştir....
GEREKÇE : Davacı tüketici, davalı satıcı / sağlayıcıya karşı açtığı dava ile aralarında yaptıkları hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi ile satın aldığı devre mülkte sözleşme hükümlerinin yerine getirilmediğini belirterek devre mülkün geri alımı ile rayiç bedelinin ve kira tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir. Davacının, davalı ile yaptığı 30/05/2010 tarih ve 281827 sayılı Grand T4 Köyü Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi ile 6.950,00- TL bedelle devre mülk satın aldığı, devre mülkün kat irtifakı tapusunun davacı T1 adına 22/03/2012 tarihinde devredildiği (Afyonkarahisar, İhsaniye, Yaylabağı Köyü, Karaoğlan Mevkii, 105 ada, 122 parsel, D1 Blok, 5. kat, 46 nolu mesken) anlaşılmaktadır. Dava konusu uyuşmazlığın Afyonkarahisar İli, İhsaniye İlçesi, Yaylabağı Köyü'nde bulunan devre mülk niteliğinde taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin olduğu görülmektedir....
Hal böyle olunca ilk derece mahkemesince; davalı bankanın sorumluluğunun davacıya kullandırılan kredi miktarı ile sınırlı olduğu gözetilerek karar verilmesi gerekirken, diğer davalı inşaat şirketi ile birlikte toplam alacağın tamamından sorumlu tutulmasına karar verilmiş olması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir. Bundan ayrı, davalı bankanın; kabul edilen menfi tespit istemine konu miktar ile sorumlu olduğu kredi miktarının toplamı üzerinden belirlenecek harç ve karşı yan vekalet ücreti ile sorumlu tutulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile alacak kalemlerine konu miktarlar ile menfi tespit istemine konu miktarın toplamı üzerinden belirlenen harç ve karşı yan vekalet ücreti ile sorumlu tutulmuş olması da doğru değildir....
Tüketici ve İstanbul 12. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, devre mülk satış sözleşmesi nedeniyle davalıya verilen bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. İstanbul 6. Tüketici Mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlığın hisseli gayrimenkul satışından kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul 12. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....
Numaralı bağımsız bölümü aldığını, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi noter aracılığı ile düzenlendiğini, satış bedeli olarak davalı ile KDV hariç 370.000,00 TL'ye anlaşıldığını, peşinat olarak 330.000,00 TL ödendiğini, vadelendirilen tutarın 40.000,00 TL olduğunu, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi tüketici yönünden geçersiz ve hükümsüz olduğunu beyanla 31.12.2018 vade tarihli 40.000,00 TL meblağlı senedin iptaline, ödenen 330.000,00 TL alacakları için ihtiyati haciz kararı verilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir....
Noterliğinin 13/12/2018 tarih ve 52810 yevmiye nolu ikinci ihtarnamesi ile 20 günlük süre içinde taksit borcunun ve faizinin ödenmesi aksi takdirde, sözleşmenin feshedileceğinin ve konutun tahliye ve anahtarının teslim edilmesi ihtar edildiğini, ancak davalı verilen süre içinde ihtarnamenin gereğini yerine getirmediğini, borcunu ifada temerrüde düşen davalıya gerek Gayrimenkul Satış Sözleşmesinin 9. maddesi gerekse Borçlar Kanununun 123. maddesi gereği borcunu ifa edebilmesi için uygun süre verilmesine rağmen davalı taksit borçlarını ödememiş ve taşınmazı tahliye ederek müvekkili idareye teslim etmediği ve bu nedenle konut tahliye edilerek müvekkili idareye teslim edilmediğinden sözleşmenin 9. maddesinde belirtilen alacak ve tazminat hakkımızı saklı kalmak kaydıyla, mahkememizce sözleşmenin feshi, müdahalenin men’i ve taşınmazın tahliyesini talep etme zorunluluğu hâsıl olduğunu, davalı ile müvekkili idare arasında imzalanan 14/08/2013 tarihli Gayrimenkul Satış Sözleşmesinin feshini,...