Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ilişkin hem istirdat hem de menfi tespit davalarını açmasının usule aykırı olduğunu ileri sürerek istirdat davasının menfi tespit davası ile birleştirilmesini istemiştir....

    ile davalı aralarındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshini dava ettiklerini ve mahkemece sözleşmenin feshine karar verildiğini, bu nedenlerle açılan davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini dava ve talep etmiştir, İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : "Davanın KISMEN KABULÜNE, 1- Davacı Abide Gün ile davalı T1 Pro....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muarazanın Giderilmesi-Kira Sözleşmesinin Tespiti-Menfi Tespitve İstirdat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı muarazanın giderilmesi, kira sözleşmesinin tespiti, menfi tespit ve istirdat davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davacı tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde davacı vekili Av.... geldiler. Davalı taraftan gelen olmadı. Hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü....

      TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen tüketici tarafından açılan sözleşmenin feshi, bedel iadesi ve menfi tespit davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; davalıların istinaf başvurularının esastan reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davalı ... Yapı İnş. Tic. A.Ş. ile 04.06.2017 tarihinde ''Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi'' akdettiklerini, sözleşme uyarınca davalı şirketin projesini yürüttüğü "..."...

        ; davalı yanın usul ve esas yönünden istinaf başvuru sebeplerinin hukuki dayanağı olmayıp, eldeki davada söz konusu uyuşmazlık ile de bağlantısı bulunmadığını taraflar arasında imza altına alınan sözleşme de , hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi ' olduğunu, işbu sözleşmenin 2. maddesi " sözleşmenin konusu" işbu sözleşme, T3 Ait Niğde İli Ulukışla İlçesi Çiftehan Kasabası sınırları içinde, kaplıcalar mevkiinde şirkete ait parseller üzerinde bulunan çiftehan termal tesislerinden dönerli sistemde kullanabileceği 1 adet 1/35 hisseli, 1 adet 1/50 hisseli ve 1 det 1/35 hisseli sabit dönemli gayrimenkul edinmek isteyen alıcıya; tahsis olan ödeme planında (madde 10c) belirtilen gayrimenkuluün beledine ödeme, kullanma ve kullandırma koşulları ile şirket ve alıcının karşılıklı taahhütlerini kapsamaktadır" .sözleşmenin 5c maddesi ;" tapu teslimine ilişkin her türlü sigorta, takip, harç ve tapu masrafları alıcıya aittir. sözleşmenin 7/h maddesi ;" alıcının mülkiyet hakkı kendi dairesi ve zaman dilimi...

        Davalı T6 cevap dilekçesinde özetle; sözleşmelerin hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi olduğunu, öncelikle görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, davacı tarafın sözleşmeyi kendi rızası ile imzaladığını, cayma hakkı bulunmadığını, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, hukuka aykırı ve haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        Tüketici Mahkemesi'nin 2020/410 Esas, 2020/473 Karar sayılı ve 04/12/2020 tarihli kararı ile; " davacının davalı şirketten çeşitli tarihlerde münferit devremülkler satın aldığı, bu devremülklere ilişkin taraflar arasında Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi başlıklı 8 adet sözleşme imzalandığı, 8 adet devremülk satın alan davacının yalnızca devremülkü kullanmak veya tatil amaçlı olarak aldığının kabulünün Tüketici Kanununun amacı ile bağdaşmadığı ve 6502 sayılı kanunda belirtilen "tüketici" tanımına girmediği, davacının yatırım amacıyla devremülkleri satın aldığının değerlendirildiği, bu nedenle taraflar arasındaki hukuki işlemin tüketici işlemi niteliğinde olmayıp, yasanın 73. maddesi gereğince Tüketici Mahkemesi olarak mahkemenin davaya bakmaya görevli olmadığı, davaya bakmaya genel mahkemelerin görevli olduğu " gerekçesiyle; davanın mahkemenin görevsizliği nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir....

        Noterliği'nin 27.01.2009 tarihli, 27657 yevmiye sayılı satış vaadi sözleşmesinin davacı açısından geçersiz olduğunu ve bağlayıcı olmadığını, davalı vaat alacaklısı ... ile dava dışı şirket arasında yapılan bağımsız bölüm satım sözleşmesinin feshedildiği ve bu doğrultuda vaat alacaklısına senet verildiğini, davalıların iyiniyetli olmayıp işbirliği içerisinde olduğunu ileri sürerek davalılar arasında akdedilmiş düzenleme şeklindeki satış vaadi sözleşmesinin feshi ile davacı yönünden geçerli ve bağlayıcı olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalılar ve birleştirilen davada davalılar, dava ve birleştirilen davaların reddini savunmuştur. Mahkemece, asıl davada tapu iptali ve tescile ilişkin talebin reddi ile 50.000,00TL'nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... ve ... İnşaat Madencilik San. ve Tic. Ltd. Şti.'...

          Noterliğinin 12.02.2008 tarih ... yevmiye nolu gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin feshine, sözleşmeden doğan ifa yükümlülüğü bulunmadığının tespiti ile tapuda yer alan Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi şerhinin terkinine, sözleşmeden ve uğranan zararlardan doğan tazminat ve alacak haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile 15.000,00 TL üzerinden dava açılmasına rağmen inşaatın yapım aşamasında ödenmeyen işçi sigorta primleri ile gecikme faizleri ve elektrik, su, inşaat izni ve ruhsat giderleri ile yoksun kalınan kâr nedeniyle müvekkilinin 6 villa yönünden uğramış olduğu zararlardan 450.000.00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, bu bedelin öncelikle davalının arsa üzerinden yapmış oldıığu ve eksik kalan inşaatlardan mahsubuna, yarım kalan inşaatlar ve büronun bilirkişi raporu ile tespit edilen değeri üzerinden müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir....

            Mahkemece, Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi resmi şekilde düzenlenmediğinden, cezai şartın geçerli olmadığı, ayrıca, sözleşmenin düzenlendiği tarihte yürürlükte olan 4077 sayılı Kanunun 6. maddesi dikkate alındığında, cezai şarta ilişkin düzenlemenin haksız şart niteliğinde olduğu gerekçe gösterilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamına göre; taraflar arasında 30.6.2011 tarihinde Gayrimenkul Satış ve İnşaat Yapım Sözleşmesi düzenlenmiş olup, bilahare taraflar aralarında bir fesih sözleşmesi düzenlenerek, Gayrimenkul Satış ve İnşaat Yapım Sözleşmesinin 19.9.2013 tarihinde feshedildiği, davacının ödemiş olduğu 105.994,00 TL tutarındaki bedelden toplam satış bedelinin %5’i olan 9.500,00 TL cezai şartın kesilerek bakiye bedelin dava dışı 3. kişinin senet ödemelerine sayılacağı belirtildikten sonra davacı, davalı satıcıyı ibra etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu