"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasında .... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ile .... Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Asliye hukuk mahkemesince, uyuşmazlığın taraflar arasındaki kira sözleşmesi ve kat mülkiyetinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Sulh hukuk mahkemesi tarafından ise, dava değerine göre asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK'na göre alacak ve menfi tespit davalarında görev dava değerine göre belirlenir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasında .... 2. Asliye Hukuk ile .... Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın taraflar arasındaki kira sözleşmesi ve kat mülkiyetinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Sulh hukuk mahkemesi tarafından ise, dava değerine göre asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK'na göre alacak ve menfi tespit davalarında görev dava değerine göre belirlenir....
Menfi zarar olarak tayin edilen 20.000,00 TL bina temeli ve havuz söküm bedelinin belirlenmesinde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı fiyatları esas alınmış olup, tazminatın niteliği dikkate alındığında doğru olmamıştır. Menfi zarar olarak sözleşmenin feshi nedeniyle talep edilen bina temeli ve havuz söküm bedelinin belirlenmesinde, dava tarihindeki piyasa fiyatlarının esas alınması gerekmektedir....
C-) İHTİYATİ HACZE İTİRAZ : Davalı vekili itiraz dilekçesinde özetle ".... takip alacaklısı şirket tarafından İİK'nın 72. maddesi uyarınca müvekkil şirket aleyhine menfi tespit davası açıldığını, karşı taraf ilk dava ile birleştirilen ikinci dava ile ilk davada borçlu olmadığını iddia ettiği ödemelerin istirdatını talep ettiğini, Mahkememizin 2020/1041 Esas ve 2020/737 Karar sayılı kararı ile her iki dosya arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu gerekçesi ile Mahkememiz 2017/402 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiğini, ihtiyati haciz kararına dayanak yapılan mahkeme kararının kesinleşmediğini, ihtiyati hacze dayanak yapılan mahkeme kararının menfi tespit davası ve menfi tespit davası ile birleştirilen istirdat davası, menfi tespit davasından sonra açılan istirdat davası niteliğinde olduğundan ilam kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağından ihtiyati haciz kararının kaldırılmasının gerektiğini, haksız ve yasaya aykırı ihtiyati haciz kararına dayalı olarak verilen...
Karar sayılı kararı ile her iki dosya arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu gerekçesi ile Mahkememiz ... Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiğini, ihtiyati haciz kararına dayanak yapılan mahkeme kararının kesinleşmediğini, ihtiyati hacze dayanak yapılan mahkeme kararının menfi tespit davası ve menfi tespit davası ile birleştirilen istirdat davası, menfi tespit davasından sonra açılan istirdat davası niteliğinde olduğundan ilam kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağından ihtiyati haciz kararının kaldırılmasının gerektiğini, haksız ve yasaya aykırı ihtiyati haciz kararına dayalı olarak verilen ihtiyati haciz kararı nedeniyle müvekkil şirkete ait üretim araçları niteliğindeki iki adet torna tezgahı muhafaza altına alınmış olup müvekkil şirketin çalışamaz hale getirildiğini, bu nedenlerle ve Mahkememizce resen gözetilecek nedenlerle ihtiyati haciz kararına itirazlarının kabulüne karar verilmesini.." talep etmiştir....
Tüketici Mahkemesi ile Yalova 3. Asliye Hukuk Mahkemelerince (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -KARAR- Dava, devremülk sözleşmesinden cayma nedeniyle sözleşmenin feshi, verilenlerin iadesi ve borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 7. Tüketici Mahkemesince, davanın kabulü ile taraflar arasında akdedilen 03/10/2015 tarihli SBK02-0315 numaralı Yalova Termal Saray Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesinin iptaline, 14.495,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Karar davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46....
Noterliğinin 28/08/2015 tarih ve 13941 yevmiye nolu ihtarnamesinin davalıya gönderildiğini, bu ihtarnamede sözleşmenin fesh edildiğini ve bedelin iadesinin talep edildiğini, davalı vekilince gönderilen 31/08/2015 tarihli cevabi yazı ile sözkonusu feshin kabul edilmediği ve bedel iadesi yapılmayacağının belirtildiğini, Afyonkarahisar'a yepyeni bir çehre katacağı iddia edilen komplekste 10- 15 adet 2- 3 katlı bina ve ne olduğu halen belirsiz olan bir takım inşaatların bulunduğunun gözlendiğini, sözleşmenin imzalanmasının üzerinden 7 yıldan uzun bir süre geçmesine rağmen tesisin hiçbir zaman verilen taahhütlere ve tanıtımlara uygun vaziyete getirilmediğini, ayrıca müvekkilinin bugüne kadar tesisi hiçbir şekilde kullanmadığını, tecrübe ve muayene koşulunun gerçekleşmediğini, dava konusu 30/04/2012 tarih ve 1758 nolu Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesinin iptaline, mümkün olmadığı takdirde sözleşmesinin feshine, müvekkili tarafından sözleşme bedeli olarak ödenen 8.800,00 TL'nin iadesi ile sözleşmenin...
KARAR Davacı, davalı şirket ile 06/02/2010 tarihinde 06566 no'lu devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, 6.700 TL ödediğini, devre mülkün tesliminin yapılmadığını belirterek devremülk satış sözleşmesinin iptalini, 6.700-TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte iadesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, Davanın KABULÜ ile, 06/02/2010 tarih ve 23551 sayılı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptaline, 6.700,00-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 06.02.2010 tarihli 06566 no lu devremülk satış sözleşmesinin iptali ve ödediği bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır....
Davacının tatil amaçlı olarak davalı ile imzalanan uyuşmazlık konusu hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi ile tatil amaçlı taşınmaz satın aldığı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar da Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamına alınmış olup, 6502 sayılı yasanın 3. ve 73. maddeleri gereğince; davacının tüketici, davalının tüketiciye mal sunan satıcı, taraflar arasındaki hukuki işlemin tüketici işlemi niteliğinde olduğu anlaşıldığından, delillerin esastan değerlendirilmesinde Tüketici Mahkemesinin görevli olmadığına ilişkin istinaf talebi yerinde görülmemiştir. Dava dosyası incelendiğinde; davacı ile davalı arasında 17/07/2011 tarihli hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi imzalandığı, imzalanan hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinde satışa konu taşınmazın ada, parsel ve pafta numaralarının yazılı olmadığı fakat davacıya Afyonkarahisar İli, İhsaniye İlçesi, Yaylabağı Mahallesi, 105 ada 128 parsel G Blok 2....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; devremülk sözleşmesinin feshi nedeniyle ödenen bedelin iadesi için alacak talebine ilişkindir. İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK'nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacının tatil amaçlı olarak davalı şirket ile imzalanan uyuşmazlık konusu hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi ile tatil amaçlı taşınmaz satın aldığı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar da Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamına alınmış olup, 6502 sayılı yasanın 3. ve 73. maddeleri gereğince; davacının tüketici, davalının tüketiciye mal sunan satıcı, taraflar arasındaki hukuki işlemin tüketici işlemi niteliğinde olduğu anlaşıldığından, delillerin esastan değerlendirilmesinde Tüketici Mahkemesinin görevli olmadığına ilişkin istinaf talebi yerinde görülmemiştir....