Mahkemece, toplanan delillere göre; dava konusu bono bedelinin ödendiği, davalının borç miktarının daha fazla olduğunu ispatlayamadığı, davacının yargılama aşamasında 7.455,96 TL ödemede bulunduğundan davanın istirdat davasına dönüştüğü, dolayısıyla bu bedelin davalıdan tahsiline karar vermek gerektiği, yasa gereği menfi tespit davaları için tazminata hükmedilebileceği, istirdat davalarında tazminata hükmetmenin mümkün olmadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile taleple bağlı kalınarak 7.455,96 TL alacağın ödeme tarihi olan 10.05.2010'dan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı yan menfi tespit davası devam ederken borcu ödemek zorunda kalmış, işbu menfi tespit davası kendiliğinden istirdat davasına dönüşmüştür....
Buna göre menfi tespit davasının devamı sırasında borcun herhangi bir nedenle ödendiği iddiası üzerine mahkemece bu iddia araştırılıp ödemenin kanıtlanması halinde talep olmasa dahi dava kendiliğinden istirdat davasına dönüşeceğinden açılan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilmelidir. Hâl böyle olmasına rağmen davacı yargılama devam ederken ödeme yaptığını ileri sürerek yetkili hamil ... Hidrolik Mak. San. Tic. Ltd. Şti. aleyhine istirdat davası açmıştır....
Şirketindeki hisselerin devrine ilişkin işlemleri geçersizliğinin tespiti hisse devrinin iptali ile adına tescili talebi ile birlikte davacının hisse payının tescil ve tespiti halinde yokluğunda gerçekleşen tüm genel kurul kararlarının iptali talep edilmiş olup davacının genel kurul kararlarının iptaline yönelik talebi tefrik edilerek iş bu esas numarası üzerinden yargılama konusu olmuştur. Dava; davacının davalı şirketteki payının tespit ve tescili halinde yokluğunda gerçekleşen tüm genel kurul kararlarının iptali talebine ilişkindir. Davalı şirketin sicil dosyasının tetkikinde 15/12/2013 tarihli yönetim kurulu kararında Münire ...'na ait şirket paylarından 100 payın ... ...'na, 99.975 payın ... ...'na, ... ...'na ait 25 payın ... ...'na devri neticesinde toplam 200 payın 100 payının ... ..., 100 payının ... ... şeklinde hisse devrinin onanmasına ve pay defterlerini işlenmesine karar verilmiş olduğu, 29/08/2014 tarihli yönetim kurulu kararında ise ... ...'na ait 100 payın ... ...'...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kambiyo senedinden kaynaklı borçlu bulunmadığının tespiti istemli menfi tespit davası (İİK mad.72) ve çek istirdat davasıdır. Davacılardan ... tarafından açılan menfi tespit davası ve diğer davacı olan ....... Hiz. Tic. A.Ş. tarafından açılan dava çek istirdat davası olup, subjektif dava birleşmesi şeklinde açılan işbu davada davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Davacılardan ... tarafından açılan menfi tespit talebinde; Büyükçekmece ...... İcra Müdürlüğünün ..... Esas sayılı icra takip dosyası ile icra takibine konulmuş bulunan ...... bank ....... Şubesine ait 25/08/2017 keşide tarihli ....... nolu 140.000 TL meblağlı keşidecisi ..... Özel Eğitim Kurumları Tic.A.Ş., lehtarı ....... Org.Rek.San.Tic.Ltd.Şti. olan çek ile Büyükçekmece ..... İcra Müdürlüğünün ..........
DEĞERLENDİRME : Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı Kanun'un 20. maddesi ve 7445 sayılı Kanun'un 31. maddesi ile değişik 6102 sayılı yasanın 5/A. maddesinde; " (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır....
Yargılama sürerken davacı yanca davalı aleyhine açılan ... 3.Asliye Ticaret Mahkemesindeki itirazın iptali davasında 1997/375 E, 1997/995 K. Sayılı kararla ve ayrıca davalı yanca davacı aleyhine açılan ... 1.Asliye Ticaret Mahkemesindeki itirazın iptali davasında da 1996/424 E, 1997/142 K, sayılı kararla ayrı ayrı birleştirme kararları verilerek yargılamaya 1996/681 E, sayılı dosya üzerinden devam edilmiştir. Davalının yetki itirazı üzerine önce ....Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen menfi tesbit davasında yetkisizlik kararı verilmesi nedeniyle yargılamaya ... 2.Asliye Ticaret Mahkemesinde devam edilmiş ve davacı yanın aleyhine yürütülen takip nedeniyle 162.462.000.TL nin kendisinden tahsil edildiğini, bildirerek istirdat talebi üzerine yargılamaya istirdat davası olarak devam edilmiştir....
Davacı tarafın hisse devrinin iptali ile kendi adına tescili talebi yönünden ise, davacının talebi kendisine ve annesine ait hisselerin noterlik evrakı ile davalılardan .....'a karşı devir bedelinin ödenmemesine, ondan da diğer davalılara devrinin muvazaalı olarak gerçekleşmesi sebebine dayanmaktadır. Her ne kadar her bir davalıya karşı olan taleplerin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmış ise de TBK m.39 hükmü uyarınca yanılma veya aldatma sebebiyle ya da korkutulma sonucunda sözleşme yapan tarafın, yanılma veya aldatmayı öğrendiği ya da korkutmanın etkisinin ortadan kalktığı andan başlayarak bir yıl içinde sözleşme ile bağlı olmadığını bildirmez veya verdiği şeyi geri istemezse, sözleşmeyi onamış sayılacağının düzenlendiği, iptali talep edilen noterlik hisse devir sözleşmelerinin 20/12/2012, 22/03/2013 ve 31/01/2014 tarihlerinde yapılmış olduğu görülmüştür....
Şirket yetkililerinin tescil ve ilan konusunda istekli olmamaları ve makul bir süre içerisinde başvuru yapmamaları halinde aynı konuda hisse devri yapan davacının başvuru yapma hakkı ortaya çıkmaktadır. Hisse devrinin yapıldığı 2014 yılını takip eden süre içerisinde dava dışı şirketin aynı zamanda yetkilisi olup, davacıya ait hisseyi devir alan ... tarafından hisse devrinin tescil ve ilanı için başvuru yapılmadığı için davacının başvuru hakkı doğduğu kabul edilmiştir. Tescil ve ilan için başvuru hakkı doğan davacının yönetmelikte aranan belgeler ile eksiksiz olarak başvuru yapması, davalının ise bu talebi ret etmesi halinde bu ret isteminin yasal süre içerisinde dava konusu edilmesi gerekmektedir....
Davanın niteliğine göre, 3.kişi tarafından, yani davacı tarafından icra dosyasına yapılan ödemeden dolayı istirdat ve menfi tespit davasının icra takibinin borçlusu tarafından açılması gerekir. Bu tür davada, davacı sıfatı takip borçlusuna aittir. Takip konusu borç, 3.kişi tarafından, yani davacı tarafından ödenmiş olsa bile davacı sıfatı asıl borçluya aittir. Çünkü, burada borçtan kurtulan takip borçlusudur. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 28/04/2016 tarih ve 2015/18160 Esas,2016/7678 Karar sayılı içtihadı ve Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 06/05/2009 tarih ve 2009/4422 Esas, 2009/4085 Karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere, icra takibine konu borcun 3.kişi tarafından ödenmiş olması halinde dahi İİK'nın 72. maddesine göre ödenen bu paranın borçlu olunmadığından bahisle istirdatına ilişkin geri ödeme talebinde bulunma hakkı ve menfi tespit davası açma hakkı icra takibinin borçlusuna aittir. Borcu ödeyen 3.kişi istirdat ve menfi davası açamaz....
nin hisseleri olduğu, limited şirketlerde hisse devrinin tabi olduğu şartların ...’nun 520. maddesinde düzenlendiği, bu hüküm emredici nitelikte olup hakim tarafından resen gözetilmesi gerektiğinden adi suretle yapılmış bulunan devir sözleşmesine ilişkin protokollerin mahkemece kabul görmediği, davacıların yargılama sırasında sözleşmenin geçersizliğini ileri sürerek istirdat talebini arttırmak suretiyle davasını ıslah ettikleri, davacı ... tarafından depodaki sarımsak bedeli olarak ve sarımsak alımı için üreticilere ödenen toplam 190.000,00 TL'nın dava dışı şirket nam ve hesabına üçüncü kişilere ödenip hisse devir bedeli olarak ödenmediğinden şirket hissedarlarından istenmesinin mümkün olmayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile hisse devri için davacıların davalılara ödediği 94.000,00 TL'nin faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, geçersiz olduğu kabul edilen devir protokolüne dayalı olarak davalılara verilen 4 adet çekten dolayı davacıların borçlu olunmadığının tespitine, sair...