Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin hisseleri olduğu, limited şirketlerde hisse devrinin tabi olduğu şartların ...’nun 520. maddesinde düzenlendiği, bu hüküm emredici nitelikte olup hakim tarafından resen gözetilmesi gerektiğinden adi suretle yapılmış bulunan devir sözleşmesine ilişkin protokollerin mahkemece kabul görmediği, davacıların yargılama sırasında sözleşmenin geçersizliğini ileri sürerek istirdat talebini arttırmak suretiyle davasını ıslah ettikleri, davacı ... tarafından depodaki sarımsak bedeli olarak ve sarımsak alımı için üreticilere ödenen toplam 190.000,00 TL'nın dava dışı şirket nam ve hesabına üçüncü kişilere ödenip hisse devir bedeli olarak ödenmediğinden şirket hissedarlarından istenmesinin mümkün olmayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile hisse devri için davacıların davalılara ödediği 94.000,00 TL'nin faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, geçersiz olduğu kabul edilen devir protokolüne dayalı olarak davalılara verilen 4 adet çekten dolayı davacıların borçlu olunmadığının tespitine, sair...

    yaratmakta olup işbu nedenle de hisse devrinin iptali gerektiğini ileri sürerek müvekkilinin davalıya devretmiş olduğu dava konusu hisse devrinin iptaline, hisselerin müvekkilinine iadesi ile adına kayıt ve tescili ile müvekkilinin telafisi imkansız zararlara uğramasının önüne geçilmesi amacıyla hissesini devretmiş olduğu şirket hissesi ile birlikte davalı tarafın hisseleri üzerine üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Her ne kadar dava açmadan önce müvekkili ödeme yapmış ise de, müvekkilinin dosya borcunu ödeme amacı bulunmadığını, müvekkilinin sadece yapılan ihtiyati haczin durdurulması ve ticari itibarını korumak için İİK 'nın 263. maddesi çerçevesinde teminat olarak ödeme yaptığını, Menfi tespit davasının yargılaması devam ederken ihtiyati tedbir kararının (İİK m. 72/2-3) verilmemiş olması sebebiyle, takibe devam edilmiş ve takip konusu borç alacaklıya ödenmişse, menfi tespit davasına artık istirdat davası olarak devam edileceğini, (İİK m. 72/6), yani mevcut davaya artık istirdat davası olarak devam edilmesi gerektiğini, Borçlunun menfi tespit davasında takibin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı talep etmemiş olması ya da tedbir talebinin mahkemece reddedilmesi durumunda, menfi tespit davası devam ederken takip konusu borç ödenmişse, menfi tespit davasının artık istirdat davasına dönüşeceğini, menfi tespit davası sonuçlanmadan önce borcun alacaklıya...

        Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Her ne kadar dava açmadan önce müvekkili ödeme yapmış ise de, müvekkilinin dosya borcunu ödeme amacı bulunmadığını, müvekkilinin sadece yapılan ihtiyati haczin durdurulması ve ticari itibarını korumak için İİK 'nın 263. maddesi çerçevesinde teminat olarak ödeme yaptığını, Menfi tespit davasının yargılaması devam ederken ihtiyati tedbir kararının (İİK m. 72/2- 3) verilmemiş olması sebebiyle, takibe devam edilmiş ve takip konusu borç alacaklıya ödenmişse, menfi tespit davasına artık istirdat davası olarak devam edileceğini, (İİK m. 72/6), yani mevcut davaya artık istirdat davası olarak devam edilmesi gerektiğini, Borçlunun menfi tespit davasında takibin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı talep etmemiş olması ya da tedbir talebinin mahkemece reddedilmesi durumunda, menfi tespit davası devam ederken takip konusu borç ödenmişse, menfi tespit davasının artık istirdat davasına dönüşeceğini, menfi tespit davası sonuçlanmadan önce borcun alacaklıya...

        Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Kuru, Baki: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s. 146)....

          ''Bu durumda borçlunun menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülerek devam edilmesi için bir talepte bulunmasına gerek yoktur. Borcun ödenmiş olduğunu öğrenen mahkemenin yukarıda yazılı yasa hükmü gereğince davaya kendiliğinden istirdat davası olarak devam etmesi gerekir.'' (... İtirazın İptali, Borçtan Kurtulma, Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, ..., 2007, s.803) O halde mahkemece, davaya konu borcun ödenmiş olduğunu öğrenmesi ile davaya kendiliğinden istirdat davası olarak devam edilmesi gerekirken, davanın konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

            Mahkemece, davacı tarafından açılan menfi tespit davasının ödemeyle birlikte istirdat davasına dönüştüğü, İİK’nın 72/4. maddesine göre menfi tespit davalarında yetkili mahkeme icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi ya da davalının yerleşim yeri mahkemesi olduğu, davalı aleyhine icra takibi yapılmadığı, davalının adresinin ... olduğu gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              A.Ş.’ne satıldığının tespit edildiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, ... Holding A.Ş.'nin, ... Pamuklu Mensucat A.Ş.’nin sermayesinde bulunan %99.99 oranındaki hissesinin satışına ilişkin 12.7.2005 tarihli hisse satış sözleşmesinin feshi ile, söz konusu hisselerin ... Holding A.Ş.’ne iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı; hisse satış sözleşmesinin, 12.7.2005 tarihinde imzalanması ve fiili hisse devrinin de 13.7.2005 tarihinde gerçekleşmiş olması nedeniyle, dava tarihi itibariyle talebin zamanaşımına uğradığını, satışa ilişkin ihalenin hukuka uygun olarak yapıldığını, hisse devri sözleşmesi ile üstlenmiş oldukları tüm yükümlülükleri yerine getirdiklerini, sözleşmenin, iki yıl geçtikten sonra feshinin talep edilmeyeceğini, kaldı ki Özelleştirme Yüksek Kurulunca alınan, 1.5.2007 tarihli idari işlemin iptali için idari yargıya başvurduklarını savunarak, davanın öncelikle zamanaşımı, kabul edilmediği takdirde ise, esastan reddini dilemiştir....

                Bilindiği üzere borçlunun, alacaklının kendisine karşı bir hak veya alacak doğuran bir hukuki ilişkinin varlığını ileri sürmesi halinde, bu hukuki ilişkinin hiç doğmadığını veya doğduktan sonra ortadan kalktığını tespit ettirmek amacıyla açtığı tespit davasına menfi tespit davası denir. Maddi hukuk açısından ödemekle yükümlü olmadığı bir borçla karşı karşıya kalan borçlunun, menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmaktadır. Öte yandan borçlu, menfi tespit davası açmış ve bu dava sonuçlanmadan borcu ödemişse menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam olunur. İstirdat davası normal eda (tahsil) davasıdır. İstirdat davasının amacı kesinleşen icra takibi dolayısıyla, cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kaldığı ve fakat gerçekte borçlu olmadığı bir paranın geri verilmesidir. Davacı bu davayı kazanırsa icra harç ve giderleri ile birlikte ödemek zorunda kaldığı tüm paranın davacı borçluya ödenmesine karar verilir....

                  Noterliğinin 21/01/2013 tarihli .... yevmiye sayılı Limited Şirket Hisse Devri Sözleşmesi'ne göre, davalı ...'un dava dışı şirketteki hisselerini 165.000,00-TL karşılığında davalı ... ...'ye devrettiği anlaşılmakta, devir bedelinin de nakten ve tamamen alındığı sözleşmede belirtilmektedir. 25/09/2012 tarihli protokolde açıkça bonolar tahsil edildiğinde, protokolde adları yazılı ..., ... ve İhsan ... tarafından hangisine hisse devrinin yapılacağının bildirilmesi üzerine hisse devrinin yapılacağı yazılıdır. Dosya kapsamında protokol hükümlerine göre olması gereken talep bildirimine rastlanılmamış olup, ayrıca protokol uyarınca verilen bonoların ödeme tarihleri beklenmeksizin hisse devrinin yapıldığı görülmektedir. Dava konusu icra takibine dayanak bonoların, davalı ...'un dava dışı şirketteki hisselerinin devri için verildiği, hisse devrinin nasıl, ne zaman ve ne şekilde yapılacağının protokolde hüküm altına alındığı dosya kapsamından anlaşılmakla, davalı ... ile davalı ... ...'...

                    UYAP Entegrasyonu