Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalılardan ... vekili, hisse devir sözleşmesinin müvekkiline zorla imzalattırıldığını savunarak davanın reddini istemiş, diğer davalılar davaya yanıt vermemiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, bozma öncesi verilen kararın hisse devrinin tespiti ve ilanı isteminin reddine ilişkin bölümlerinin bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olması nedeniyle bu konularda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına ve hisse devrine ilişkin yönetim kurulu kararının Ticaret Siciline tesciline ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı ... vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir....

    Davacının, diğer ortak olan ...’ye hissesini noterden 18/03/2014 tarihinde devrettiği, devrin tescili için davalı şirkete noterden gönderdiği ihtarnamenin 04.08.2015 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. 6102 sayılı TTK’nın 595/Son. fıkrasına göre hisse devrinin tescili için yapılan başvuru, şirket genel kurulu tarafından 3 ay içerisinde red edilmediği takdirde onay vermiş sayılır. Bu hüküm doğrultusunda hisse devrinin onay tarihinden itibaren şirkete karşı geçerli hale geleceği ve onay tarihi itibarıyla ortaklık devrinin gerçekleştiği anlaşılmaktadır....

      Davalılar vekili, TTK'nun 520. maddesine uygun hisse devrinin söz konusu olmadığını, noter huzurunda yapılmayan hisse devrinin ortaklar arasında dahi ileri sürülemeyeceğini, hisse devrinin şirket pay defterine işlenmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, ortaklar arasında veya üçüncü bir kişiye hisse devrinin 6762 sayılı TTK'nın 520. maddesinde düzenlendiği, hisse devrinin noter huzurunda yapılması gerektiği, taraflar arasında kanunun emredici hükmüne uygun hisse devri yapılmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....

        ‘ye ait 24.802.920,00 TL değerindeki hisse bedelinin müvekkili tarafından, yasal süresi içerisinde ve hisse devir tarihinde nakden ve defaten elden ödendiğini, bu sebeple, talebe konu edilen hisse bedelleri üzerinde müvekkilinin yapmış olduğu ödeme neticesinde, davacı tarafın iddia edebileceği bir alacak hakkı bulunmadığı, ortada bir borçlanma ilişkisi kalmadığını, davacı ve müvekkili arasında gerçekleştirilen söz konusu hisse devri işleminin hisse senedi düzenlenerek, devir sözleşmesi imzalanarak ve şirket Yönetim Kurulu onayından geçerek pay defterine işlendiğini, hisse devrinin pay defterine işlenmiş olmasının, hisselerin ödemelerinin yapıldığının kanıtı olduğunu, ......

          Bu itibarla davaya konu hisse devir işlemi, diğer mirasçılardan mal kaçırma amacı taşıyan muris muvazaası değil, taraf muvaazası mahiyetindedir. Taraf muvazaasında, muvazaanın varlığını iddia eden taraf veya bunların ardılı (halef) sıfatı ile hareket eden kişi bu iddiasını ancak yazılı delille ispat edebilir. Somut davada, ispat yükü kendisine düşen davacılar, taraf muvazaasını ispata elverişli yazılı delil ibraz edememişlerdir. Her ne kadar mahkemece ana sözleşme gereğince şirket hisse senetlerinin nama yazılı olarak düzenlendiği, hisse devrinin ancak senetlerin ciro ve teslimi yolu ile gerçekleşebileceği, davalının ciro edilerek kendisine teslim edilen senetleri ibraz edemediği, dolayısıyla davacılar murisi ile davalı arasında TTK'nın anonim şirket hisse devri hükümlerine göre yapılmış geçerli bir devir bulunmadığı belirtilmiş ise de, dava dışı şirket hisse senedi çıkarmamıştır. Senede bağlanmamış pay da hisse senedi gibi her çeşit işleme konu olabilir....

            DEĞERLENDİRME VE KANAAT; Dava ve kısmi ıslah dilekçesinin bütün olarak değerlendirilmesinde; davacının davalı ... --- bulunan toplamda ----------------------- devrine ilişkin hisse devrinin iptaline, devre konu payların davacı adına hükmen tesciline ve hisse devrinin yok hükmünde olduğunun tespiti ile iptale dair taleplerinin kabul edilmemesi ihtimalinde ise ödenmeyen hisse devir bedelinin tahsiline karar verilmesi istemine ilişkindir....

              üzerine davalı sicil müdürlüğüne başvurulduğunu, bu başvurunun da sonuçsuz kaldığını ileri sürerek, 01/12/2005 tarihli hisse devrinin tespiti ile ticaret siciline tescil ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Asliye Ticaret Mahkemesinde verilen ihtiyati tedbire itiraz hakkında karar verme selahiyetinin olmadığını, ihtiyati tedbire Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi hakiminin ihtiyati tedbire itiraz hakkında karar vermesinin gerektiği, TTK 595/1 maddesinde; şirket hisse devrinin ve hisse devri borcu doğuran işlemlerin noterlikçe düzenlenmesi ve tarafların imzalarının da noterlikçe alınması düzenlemiş olmasına rağmen; davacının noterlikçe düzenlenmiş ve tarafların imzalarının noterlikçe alınmış şirket hisse pay satışı sözleşmesi sunamamış olmasının TTK 595/1 maddesine aykırı olması, Kanunda sadece hisse devri için şekil öngörülmemiş, hisse devri öngören bütün işlemler için noterlikçe düzenlenme ve imza alma şeklinin öngörülmüş olması, buna ilişkin 6 tane Yargıtay kararının dilekçe içinde özetlendiği ve dilekçe ekinde de 8 tane emsal karar olduğu, TTK 595/2 maddesi gereğince; esas sermaye payının devri için genel kurul kararı ile onaylanması gerekmesi ancak davacının şirket hisse pay satışına onay...

                  Şti’nin 2015/3 sayılı ortaklar kurulu kararının davalı ...’ın yetkisizliği, hisse devrine ilişkin sözleşmenin kanuna ve kamu yararına aykırılığı ve hisse devrinin müvekkili ızrar kastı ile muvazaalı olarak gerçekleştirilmesi sebebiyle hükümsüzlüğünün tespiti veya iptalini talep ve dava etmiştir. Davalılar Eric Theodorus Arnoldus ... Jelgersma, Dennis Alexander Bernard Jeff Eric Albada Jelgersma ve Albada Emlak Geliştirme ve Yatırım Ltd. Şti. vekili; görevsizlik, derdestlik, dava şartları ve hukuki yarar yokluğu itirazlarında bulunmuş ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

                    Tüm dosya kapsamına göre: davanın limited şirket hisse devrinin pay defterine işlenmemesi ve ilan edilmemesi nedeni ile söz konusu pay devrinin gerçekleştiğinin tespiti ile bu devrin hükmen tescili istemine ilişkin olduğu, yargılama sürerken davalılar vekilinin davayı kabul ettiklerine ilişkin beyanda bulundukları, kabul beyanının davaya son veren işlemlerden olması nedeni ile davanın kabul nedeni ile kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu