DAVA : Hisse Devrinin Tespiti DAVA TARİHİ : 07/12/2017 KARAR TARİHİ : 08/04/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 08/04/2021 Taraflar arasındaki hisse devrinin tespiti ve ticaret siciline tescil istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının eski ortağı olduğu ...'ndeki 500 adet hissesinin tamamını Ankara 63. Noterliği'nin 29/07/2016 tarih ... yevmiye numaralı Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesi ile davalı ...'...
Davalılardan ... vekili, hisse devir sözleşmesinin müvekkiline zorla imzalattırıldığını savunarak davanın reddini istemiş, diğer davalılar davaya yanıt vermemiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, bozma öncesi verilen kararın hisse devrinin tespiti ve ilanı isteminin reddine ilişkin bölümlerinin bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olması nedeniyle bu konularda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına ve hisse devrine ilişkin yönetim kurulu kararının Ticaret Siciline tesciline ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı ... vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir....
A.Ş. vekili; müvekkil şirkette belirtilen tarihte genel kurul toplantısı değil yönetim kurulu toplantısı yapıldığını, yönetim kurulunun hisse devir sözleşmesinin kendilerine sunulması üzerine hisse devrinin kabulü kararı verdiklerini beyanla davanın reddini savunmuştur. Birleşen davada davalı ..., usulüne uygun tebliğ yapılmasına rağmen davaya cevap vermemiştir. Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; hisse devir sözleşmesindeki imzanın davacının el ürünü olması, gerçekleşen hisse devrinin mevzuat hükümlerine uygun olması, davacının sözleşmenin kendi iradesini yansıtmadığı iddiasının yerinde görülmemesi gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....
Hal böyle olunca, mahkemece hisse devir sözleşmesi ile davalı ...'ın davalı şirketin tek ortağı ve müdürü olduğu, hisse devir sözleşmesinde anılan davalının açıkça hisse devir sözleşmesini davalı şirkete ibrazı ile ticaret sicil müdürlüğünde gerekli tescilleri yaptırmaya yönelik edim yükü altında bulunduğunun düzenlendiği, davalı ...'ın hisse devir sözleşmesindeki edimini ifa etmemesinin TMK'nun 2. maddesine aykırı bulunduğu gözetilerek davanın kabulü ile pay devir tarihinden itibaren davacılar murisi ...'ın davalı şirket ortağı olmadığının tespitine, pay devrinin Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünde tescil ve ilanına karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....
Davacının, diğer ortak olan ...’ye hissesini noterden 18/03/2014 tarihinde devrettiği, devrin tescili için davalı şirkete noterden gönderdiği ihtarnamenin 04.08.2015 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. 6102 sayılı TTK’nın 595/Son. fıkrasına göre hisse devrinin tescili için yapılan başvuru, şirket genel kurulu tarafından 3 ay içerisinde red edilmediği takdirde onay vermiş sayılır. Bu hüküm doğrultusunda hisse devrinin onay tarihinden itibaren şirkete karşı geçerli hale geleceği ve onay tarihi itibarıyla ortaklık devrinin gerçekleştiği anlaşılmaktadır....
Davalılar vekili, TTK'nun 520. maddesine uygun hisse devrinin söz konusu olmadığını, noter huzurunda yapılmayan hisse devrinin ortaklar arasında dahi ileri sürülemeyeceğini, hisse devrinin şirket pay defterine işlenmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, ortaklar arasında veya üçüncü bir kişiye hisse devrinin 6762 sayılı TTK'nın 520. maddesinde düzenlendiği, hisse devrinin noter huzurunda yapılması gerektiği, taraflar arasında kanunun emredici hükmüne uygun hisse devri yapılmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....
‘ye ait 24.802.920,00 TL değerindeki hisse bedelinin müvekkili tarafından, yasal süresi içerisinde ve hisse devir tarihinde nakden ve defaten elden ödendiğini, bu sebeple, talebe konu edilen hisse bedelleri üzerinde müvekkilinin yapmış olduğu ödeme neticesinde, davacı tarafın iddia edebileceği bir alacak hakkı bulunmadığı, ortada bir borçlanma ilişkisi kalmadığını, davacı ve müvekkili arasında gerçekleştirilen söz konusu hisse devri işleminin hisse senedi düzenlenerek, devir sözleşmesi imzalanarak ve şirket Yönetim Kurulu onayından geçerek pay defterine işlendiğini, hisse devrinin pay defterine işlenmiş olmasının, hisselerin ödemelerinin yapıldığının kanıtı olduğunu, ......
Bu itibarla davaya konu hisse devir işlemi, diğer mirasçılardan mal kaçırma amacı taşıyan muris muvazaası değil, taraf muvaazası mahiyetindedir. Taraf muvazaasında, muvazaanın varlığını iddia eden taraf veya bunların ardılı (halef) sıfatı ile hareket eden kişi bu iddiasını ancak yazılı delille ispat edebilir. Somut davada, ispat yükü kendisine düşen davacılar, taraf muvazaasını ispata elverişli yazılı delil ibraz edememişlerdir. Her ne kadar mahkemece ana sözleşme gereğince şirket hisse senetlerinin nama yazılı olarak düzenlendiği, hisse devrinin ancak senetlerin ciro ve teslimi yolu ile gerçekleşebileceği, davalının ciro edilerek kendisine teslim edilen senetleri ibraz edemediği, dolayısıyla davacılar murisi ile davalı arasında TTK'nın anonim şirket hisse devri hükümlerine göre yapılmış geçerli bir devir bulunmadığı belirtilmiş ise de, dava dışı şirket hisse senedi çıkarmamıştır. Senede bağlanmamış pay da hisse senedi gibi her çeşit işleme konu olabilir....
DEĞERLENDİRME VE KANAAT; Dava ve kısmi ıslah dilekçesinin bütün olarak değerlendirilmesinde; davacının davalı ... --- bulunan toplamda ----------------------- devrine ilişkin hisse devrinin iptaline, devre konu payların davacı adına hükmen tesciline ve hisse devrinin yok hükmünde olduğunun tespiti ile iptale dair taleplerinin kabul edilmemesi ihtimalinde ise ödenmeyen hisse devir bedelinin tahsiline karar verilmesi istemine ilişkindir....
üzerine davalı sicil müdürlüğüne başvurulduğunu, bu başvurunun da sonuçsuz kaldığını ileri sürerek, 01/12/2005 tarihli hisse devrinin tespiti ile ticaret siciline tescil ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....