sözleşmesiyle, tek ortağı olduğu davalı şirketteki tüm hisselerini ------- devrettiği; bu devrin şirket genel kurulu tarafından onaylanmakla geçerlilik kazandığı, yine şirket genel kurulunda davacının yöneticilikten ayrıldığının da onaylandığı; ancak şirket ortaklığından ve yöneticiliğinden ayrılışın tamamlayıcı prosedürü olan " ticaret sicile tescil " işleminin gerçekleşmediği; genel kurul kararının ticaret siciline ancak------ tarafından tescilinin sağlanabileceği nazara alınarak davanın kabulüne karar verilmiş, maddi bir vaka olarak hisse devriyle birlikte şirket ortaklığının sona erdiğinin ve yöneticilikten istifa edildiğinin tespitine karar verilmiştir.Davacının hisse devri ve yöneticilikten ayrılması üzerine makul bir süre beklediği, yaklaşık 1 yıl sonra bu davayı açtığı, bu süre içinde hisse devrinin ve yöneticilikten ayrıldığının davalı şirket tarafından tescil ettirilmemesinin dava anı itibariyle davacıyı haklı kıldığı nazara alınarak davalı şirket aleyhine yargılama gideri ve...
Mahkeme ilamı ile pay devrindeki işlemin muvazaalı olduğunun tespit edildiği ve kararın kesinlik kazandığı anlaşılmakla; devir sözleşmesinin yok hükmünde olduğu tespit edildiğinden ve 29.04.2014 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararın da 14 ve 15. Maddelerine aykırı olduğu kanaatine varıldığından yok hükmünde olduğunun kabulüne karar vermek gerekmiştir" gerekçesi ile davanın kabulüne karar verildiği görülmüştür. Yokluk, bir hukuki işlemin kurucu nitelikteki unsurlarının bulunmaması sebebiyle işlemin hiç kurulmamış olması olarak tanımlanabilir. Genel kurul kararının varlığından söz edebilmek için de iki kurucu unsura ihtiyaç duyulmaktadır. Bunlar, genel kurul toplantısının yapılması ve pay sahiplerinin bu toplantıda karar almasıdır. Bu ikisinden birinde bir eksiklik meydana gelmesi halinde, karar hiç doğmamış sayılır ve en baştan itibaren yok sayılır....
Hukuk Dairesi Esas No:2016/3685 Karar No:2017/5912) HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davanın kabulü ile ; -Çağrısız genel kurullar bakımından alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespiti ile şirketin ilk genel kurul tarihi itibariyle tasfiye ve genel kurul kararları ve hazirun cetvellerinin imza sahteliği nedeniyle yok hükmünde olduğunun tespitine ve 2002 yılına ait 30/12/2002 tarihinde yapılan genel kurul toplantı tutanaklarının ve hazirun cetvellerinin yok hükmünde olduğunun tespitine, 2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile eksik 44,80 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan 3.597,50 TL posta masrafı ile toplam harç gideri 77,00 TL ki toplam 3.674,50 TL. yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, 4-HMK'nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup...
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, şirket genel kurul kararının batıl olduğunun tespiti veya iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın reddine, karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava, davacının ortağı olduğu davalı şirketin 17.05.2017 tarihinde yapılan genel kurul toplantısının geçersiz hazirun cetveli ile yapılması ile butlanı veya iptalinin tespiti, şirketin ortaklık yapısının tespiti, genel kurul yapılması için kayyım atanması ve özel denetçi tayini istemine ilişkindir....
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, şirket genel kurul kararının batıl olduğunun tespiti veya iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın reddine, karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava, davacının ortağı olduğu davalı şirketin 17.05.2017 tarihinde yapılan genel kurul toplantısının geçersiz hazirun cetveli ile yapılması ile butlanı veya iptalinin tespiti, şirketin ortaklık yapısının tespiti, genel kurul yapılması için kayyım atanması ve özel denetçi tayini istemine ilişkindir. Davacı, davalı şirketin ortağı olup aile şirketi olarak faaliyet gösteren davalı şirketin eşit şekilde ...'nın mirasçıları ile ... ve ailesinin ait olduğu, şirketin paylarının tamamının senede bağlanarak pay senetlerinin ... ve ...'...
; bu genel kurulda seçilen yönetim kurulu ve yönetim kurulunun aldığı tüm kararlar ile 24.06.2008 tarihinden sonra yapılan tüm genel kurulların da yok hükmünde T3 21.06.2016, 24.07.2015, 02.03.2012 ve 24.06.2008 tarihli olağan genel kurulları ve genel kurulda alınan kararları ile 01.08.2008 tarihli olağanüstü genel kurulun ve genel kurulda alınan kararın yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir....
Elektrik Üretim AŞ'nin yasa ve şirket esas sözleşmesine aykırı olarak şirketin 21/10/2013 tarihli genel kurul toplantısından itibaren tüm genel kurul toplantılarına iştirak ettirilip oy kullandırıldığını, müvekkillerinin bu genel kurul kararlarına karşı hükümsüzlüğün tespiti ve iptali amacıyla Ankara ...Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... esas, Ankara ...Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... esas, .... esas sayılı dosyaları ile davalar açtığını, Ayrıca yine davalı şirket ile ... Elektrik Üretim AŞ aleyhine Ankara ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin esas sayılı dosyası ile 24/02/2011 tarihli hisse devir sözleşmelerinin yokluk ve mutlak butlan sebepleriyle hükümsüzlüğünün tespiti istemi ile dava ikame edildiğini, davalı şirketin derdest olan davalara verdiği cevaplarda, 24/02/2011 tarihli hisse devir sözleşmeleri ile hisselerin bir kısmının ... Elektrik Üretim Anonim Şirketi'ne devredildiğini, ......
Davalı vekili, müvekkil şirketin hisselerinin hamiline yazılı olduğunu, davacıların dava tarihi itibariyle hisse sahibi olup olmadıklarının bilinmediğini, husumet ehliyeti yönünden hisse senetlerinin ibraz edilmesi gerektiğini, davacıların genel kurula bizzat katıldıklarını, kararların oy birliği ile alındığını, bilanço ve gelir gider tablolarının genel kurul onayına sunulduğunu, kararlara muhalefet edilmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, TTK'nun 422. maddesi uyarınca bakanlık temsilcisinin tutanağı imzalamaması halinde genel kurulun geçersiz olduğu, tutanakta bakanlık temsilcisi talep edilmeksizin toplantının yapıldığının belirtildiği gerekçesiyle, davanın kabulüne, genel kurulun geçersiz, yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmiştir....
Dava konusu genel kurul kararının yokluğu iddia edilmediğine ve somut olayda genel kurul kararlarının yokluk ile malûl olduğu sonucu doğuracak herhangi bir sebep bulunmamasına rağmen, genel kurulda alınan 7 nolu kararın yok hükmünde olduğunun tespiti ve genel kurul tarihin yanlış yazılması davalı lehine hükmün bozulmasını gerektirmiş ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararın HUMK'nın 438/7 maddesi uyarınca aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir....
Mevcut genel kurulda şirketin mevcut hisse durumuna göre gerçekleşmiştir. İptali talep edilen genel kurulun yapılmasında ve alınan kararlarda yok sayılmasını gerektirir ve iptali gerektirir bir durum söz konusu değildir. Genel kuruldaki hisse durumunu da şirketin kayıtlı hisse durumu dikkate alınarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Mevcut hisse durumuna göre hukuka aykırı bir durum bulunmamaktadır. Dava konusu uyuşmazlığı aynı mahiyette olup, davalı şirketlerin 30/06/2015 tarihli genel kurulda alınan kararların yok hükmünde sayılması ve iptale ilişkin Bakırköy ........ ATM .......... esas sayılı dosyasında da red kararı verilmiş ve karar yargıtay ......... Hukuk dairesinin ....... esas ve ........ karar sayılı ilamıyla onanmıştır. Mahkememizin ............