Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2021/494 Esas KARAR NO: 2023/54 DAVA: Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) DAVA TARİHİ: 10/08/2021 KARAR TARİHİ: 18/01/2023 Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin ----- tarihinde kurulmuş olan davalı --- üyeleri olduğunu, davalı -------- ile faaliyet yürütmekte iken ---- yılında hisse devri yoluyla ------ yeni üye alımı yaptığını, usulsüz şekilde yapılan bu yeni üye alımlarının hemen ardından ---- tarihinde ---- yapıldığını, yapılan bu genel kurulda geçersiz olan yeni üyelerin katılımının sağlandığını ve üyelikleri hukuken geçersiz olan bu kişilerin yönetim organlarına seçildiğini, -----bir kısım müvekkillerinin adına ---- yapılan başvuru sonrasında mahkemece ---- yok hükmünde olduğuna karar verildiğini, kararın ---tarihinde kesinleştiğini,...

    Genel kurul kararının iptali istemeyle açılan davada husumet şirkete karşı açılmalıdır. ( Yargıtay ... HD nin 16.04.2007 tarih ve 2006/2364 E. 2007/5920 K ) İş bu davada, davacı şirket tarafından , davalı müdüre karşı , genel kurul kararının iptali istemeyle dava açılmıştır. Açıklanan nedenle iş bu davanın yanlış kişi tarafından, yanlış kişiye yöneltilmesi nedeniyle aktif ve de pasif husumet yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      Maddesinde de ortaklığın tümden devrinin mümkün olduğunu, Bakanlık raporunda da bu durumun belirtilerek üyelik hakkı devri dışında sulama hakkı devri şeklinde hareket edildiği belirlenip geçersiz olduğunun belirtildiğini, kısmi devrin mümkün olmadığını, Osman Ünlü'nün açtığı Silifke 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/26 esas sayılı dosyasında hisse ve pay durumunun kesinleşmediğini, mahkemece bu hususun göz ardı edildiğini, davacının üyeliğine ilişkin kararın baştan yok hükmünde olduğunu, üyelikten çıkmaya bile gerek olmadığını, usulsüz işlemlerin telafisi konusunda 23/02/2019 tarihli genel kurul kararı ile üyelik hakları konusunda düzenleme yapıldığını, davacı tarafça 23/02/2019 tarihli genel kurul şartlarını yerine getirerek müracaat yapıldığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      Davacı dava dilekçesinde; 25.05.2014 tarihli kat malikleri kurul kararının iptalini talep etmekle mahkemece “yönetim kurulu seçimi kararının esas hükmünde yok olduğu” şeklinde karar vermesi bu kararın izah kısmında ise olağanüstü toplantı olan 25/05/2014 tarihli kat malikleri kurul kararının çağrı ve usûl kurallarına aykırı yapıldığı gerekçesiyle yok hükmünde olduğu belirtilerek hükmün açık, şeffaf, infaz edilebilir olması gerektiği ve davacının taleplerinin tek tek karşılama noktasında açıklık içermemesi nedeniyle kararın bozulması gerekmiş olup mahkemece dava dilekçesindeki talep dikkate alınarak 25.05.2014 tarihli kat malikleri kurulu toplantısının olağan ya da olağanüstü toplantı olup olmadığı konusunda inceleme yapılarak, iptali istenen toplantıda alınan kararlar ayrı ayrı değerlendirilerek ,olağanüstü toplantı ise kanunun öngördüğü sıkı şekil şartlarına uyulmadığının tespiti halinde iptaline karar vermek gerekirken yok hükmünde olduğunun tespiti yönünde hüküm kurulması doğru görülmemiştir...

        - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı olduğunu, davalının 07/04/2012 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısının 10. maddesinde alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespiti için açtğı dava sonucunda 07/04/2012 tarihli genel kurulun organ seçimine ilişkin kararının yok hükmünde olduğunun tespit edildiğini, bu kararın kesinleştiğini, karar ile anılan genel kurul tarihinden bu yana kooperatifi temsil eden bir organın bulunmadığını, bu durumun silsile yolu ile birbirini takip eden genel kurulların da yoklukla karşılaşmasına neden olduğunu, yok hükmündeki yönetim kurulu tarafından 25. olağan genel kurul toplantısının 16/04/2016 tarihinde yapılacağının ilan edildiğini, geçerli bir genel kurulun toplanması için çağrıya yetkili bir organın varlığının gerektiğini ileri sürerek yok hükmündeki yönetim kurulu tarafından yapılan 25. olağan genel kurul toplantı ilanının iptaline, yapılacak toplantının tedbiren durdurulması ve davalıya yasal temsilci...

          İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, davalı şirketin temsili yetkili organı bulunmadığından------- Esas sayılı dava dosyasında verilen gerekçeli karar yönünden istinaf kanun yoluna başvurulabilmesi için şirkete -------- temsilci kayyımı atanması istemine ilişkindir.------- Asliye Ticaret Mahkemesinin -------- Esas sayılı dava dosyasının celbolunarak yapılan incelenmesinde; "Dosyamız davacısı şirketin ortaklarından olan ------- tarafından şirket aleyhine şirketin 08.09.2021 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespiti, butlanı olmadığı takdirde iptali istemine ilişkin dava açıldığı, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilerek davalı şirketin 08.09.2021 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespitine ve davacıların ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile davalı şirketin 08.09.2021 tarihinde icra edilen genel kurulunda alınan (------- nolu) kararların yürütmesinin geri bırakılmasına karar verildiği, kararın...

            Maddesi gereğince dava konuları aynı olan dava sebepleri aynı olan ve tarafları aynı olan bir konuda yeniden mevcut dava dosyasını açtıkları, bu durumda mevcut dava dosyasındaki davanın dava şartı olan kesin hüküm nedeni ile reddi gerekeceği gibi; ancak yönetim kurulu kararının yok hükmünde olduğunun tespitinin talep edilebileceği, mevcut dava dosyasında da davacıların taleplerinin yönetim kurulunun 17/01/2006 tarih ve 20 sayılı kararının yok hükmünde olduğunun tespiti talebi olarak değerlendirilmiş ancak bu durumda da iptali istenen 17/01/2006 tarih ve 20 sayılı yönetim kurulu kararına istinaden 18/01/2006 tarihinde söz konusu taşınmazın devrinin gerçekleştiği ve işlemin tamamlandığı, artık yönetim kurulu kararının iptalinin bir sonuç vermeyeceği dolayısıyla davacıların bu yönetim kurulu kararının iptalini istemekte hukuki yararı bulunmadığı, hukuki yararın ise dava şartı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir....

              in şirket müdürü olarak seçilmesi, .../02/2007 tarihli ... nolu şirket sermayesinin 200.000,00 TL arttırılmasına ilişkin genel kurul kararlarının butlanına karar verilmesine, aksi takdirde geriye doğru etkili olarak tüm genel kurul kararlarının iptalini, şirket müdürünün yetkisiz bulunması nedeniyle butlana konu kararların yürütülmesinin geri bırakılmasını ve şirketin yönetimsiz kalması nedeniyle şirkete kayyım tayin edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı ...'in davalı şirketteki hissesini 2014 tarihinde oğlu olan diğer davalı ...'a devrettiğini, iptali istenen genel kurulların tamamının hisse devrinin yapıldığı 2014 tarihinden öncesine ait olduğunu, dolayısıyla hisseyi devralan ... ile her hangi bir ilgisinin bulunmadığını, ...'ın bu davayı açmakta hukuki menfaati olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

                a müvekkil tarafından yapılan genel kurul kararı alınması ve hisse devrinin tescilinin sağlanması çabalarının sonuçsuz kaldığını, her iki davalının da genel kurul kararı alınmasını da engelleyerek ve ayrıca pay devrinin tescili işlemleri için gelmeyerek tescil ve ilan işlemlerini gerçekleşmesinin engellediğini, şirketteki hisse devrinin Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne tescil ve ilan edilmemesi sebebiyle, müvekkil halihazırda kayıtlarda şirket ortağı olarak görünmektedir ki meydana gelebilecek zararlar nedeniyle müvekkil ... mağdur olacağını, müvekkilin ticaret sicil müdürlüğünde pay devrinin tescilinin sağlanmasına yönelik davalılara ulaşma çabalarının hep olumsuz sonuçlandığını, müvekkilin genel kurul kararı alınması şansının da olmadığını ve genel kurul kararını da sunamaması nedeniyle ... Ticaret Sicil Müdürlüğünde pay devrinin tescilini kendisinin sağlamasının da mümkün görünmediğini açıklanan sebeplerle; davacı müvekkilin ... Tekstil Giyim Ve Turizm San. Tic. Ltd....

                  Şirketin'de ki %51 hissesinin %25.5 'i ... ... adına tescil edildiğini, tescil ve ilanına ilişkin 20/10/2015 tarihli ve 2005/1147 Esas 2005/1367 Karar sayılı tavzih/ek kararı yok hükmünde olduğundan kanun yararına bozma kararının hukuki sonuçları ortadan kaldırmayacağından söz edilemeyeceğini, Kanun yararına bozulan Aile Mahkemesi tavzih/ek kararı yok hükmünde olduğu için nazara alınamayacağını, yok hükmünde olan karar gereği yapılan işlemlere hukuki değer atfedilemeyeceğini, Ankara 2. Aile Mahkemesinin 2005/1147 Esas sayılı dosyasından verilen ve haklarını etkiler nitelikte olan ek/tavzih kararı gerekçe gösterilerek yapılan işlemlere ilişkin olarak ... aleyhine Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/799 Esas sayılı dosyası ile açmış olduğu davanın reddedildiğini, tarafınca temyiz edilen kararın Yargıtay 11....

                    UYAP Entegrasyonu